Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Adıyaman Milletvekili Resul Kurt'un, Komisyonun asli amacına, gerçekleştirilen yerinde inceleme çalışmalarına, ÇED raporu sürecine, güvenilir ve sürdürülebilir madenciliğe, altın madenciliği faaliyetlerine ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un Komisyona çağrılmasıyla ilgili açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 03 .07.2024 |
RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun kıymetli milletvekilleri, kıymetli misafirlerimiz; öncelikle hoş geldiniz.
Tabii, her zaman burada bir hususu dile getiriyoruz: Önce insan, önce çevre ve doğa, sonra güvenilir ve sürdürülebilir madencilik diyoruz. Tabii, bu elim kazadan dolayı buradaki bütün milletvekili arkadaşlarımız üzüntü duyuyor, bütün vatandaşlarımız üzüntü duyuyor ve bu Komisyonumuzun da amacı esas itibarıyla bir daha böyle bir kazanın meydana gelmesini önlemek için neler yapılabilir, gerek mevzuatta gerek uygulamada bizim bu tür bir maden kazasıyla bir daha karşılaşmamamız için hangi önlemleri almamız gerektiği, bu Komisyonun asli amaçlarından biridir.
Evet, kazayı araştırıyoruz ama bir daha da böyle bir kazanın olmaması için hep birlikte neler yapabiliriz? Komisyonumuzun kendi alanında uzman çok kıymetli milletvekilleri var. Her bir milletvekilimizden istirhamımız, kendi uzmanlık alanlarında ne gibi önlemler alınması gerektiği, ne gibi uygulama ve mevzuatta değişiklik gerektiği noktasındaki fikirlerini beyan etmelerini rica ediyoruz.
Evet, liç yığınıyla altın madenciliği ve özellikle altın cevherinin düşük oranda olduğu ve kimyasal solüsyonlarla kırılmış cevherin ayrıştırılarak altın elde edilmesine ilişkin bir uygulamadır, bir süreçtir. Biz sahayı gezdik, Komisyonumuzun kıymetli üyeleri hem Erzincan'da hem Balıkesir'de incelemelerde bulundu. Komisyonumuzun her bir üyesi, kıymetli milletvekillerimiz kendi alanlarıyla ilgili çok ciddi araştırmalar yaptı, binlerce sayfalık dokümanlar, Komisyonumuzdaki binlerce sayfalık konuşmalar bu işe verilen ciddiyet ve önemi de bizlere gösteriyor.
Tabii, altın madenciliği veya herhangi bir sanayi kuruluşu veya herhangi bir kömür madeni veya herhangi bir çevreye etkide bulunacak işlem tesis kuracağınız zaman mutlaka bir çevresel etki değerlendirilmesine ilişkin ÇED raporu alınıyor. ÇED raporunun alınması tabii ki uzun bir süreç ve birçok etkenin de birlikte değerlendirildiği bir konu. Bu tür büyük projelerde de ihtiyaç olduğunda kapasite artırımında da ÇED raporu alınabilir. Bu ÇED raporu alınırken de sadece bürokratların çalışmaları değil, bu konuda yapılan değerlendirmeler, halkın ve uzmanların değerlendirmeleri dikkate alınır. Takdir edersiniz ki binlerce sayfalık raporlar söz konusu, incelemeler söz konusu. Bugün Zonguldak'ta da Soma'da da başka bir yerde de bu tür arzu etmediğimiz kazalar olabilir. Bizim ÇED raporu noktasında yapılan çalışmalar veya iş sağlığı ve güvenliği yönünden baktığımız zaman risk değerlendirme raporları o iş yerinde olabilecek olası riskleri ortaya koymaya yöneliktir. Dolayısıyla da "Hiçbir ÇED raporunu imzalamayalım." veya "Hiçbir tesis kurmayalım." dersek, burada 2 Erzincan Milletvekilimiz var, Erzincan halkına sorabilirsiniz, İliç halkına sorabilirsiniz. ÇED raporunun alınmış olması veya ÇED raporuyla yapılmış düzenlemeler yasal mevzuata uygun olduğu gibi, burada herhangi bir kayırmacılık veya herhangi bir farklı işlem de söz konusu değildir. Yani mevzuata göre yapılmış bir işlemle ilgili de bu tür siyasi polemikler Komisyonumuzun çalışmasına da bir katkı sağlamaz, bizim Komisyonumuzun amacına da bir katkı sağlamaz. Evet, madencilik çok tehlikeli ve çok zor bir sektör. Ben yıllarca müfettişlik yaptım, başmüfettişlik yaptım, iş güvenliği uzmanlığı yaptım. Bu konuyla ilgili birçok kazayla da karşılaştım, birçok kazayı inceledim, birçok olayı inceledim. Eğer hiçbir kaza olmasın, hiçbir şey olmasın diyorsak bu mümkün değil.
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Hiç çalışmamak da mümkün değil.
RESUL KURT (Adıyaman) - Çalışmamak da bir risktir. Sonuçta çalışmadığınız zaman karşıdan karşıya geçtiğinizde bir kazaya maruz kalabilirsiniz. Önemli olan -benim en başta da söylediğim gibi- güvenilir ve sürdürülebilir bir madenciliğin sağlanmasıdır. Dünyada birçok ülkede liç yığını yöntemiyle altın madeni üretimi yapılıyor. Önemli olan, bu altın madeni faaliyetinde gerekli yasal yükümlülüklere uyum olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Biz burada, gerek akademisyenlerden gerek bürokratlardan gerek ilgili şirketin yetkililerinden, konuyla ilgili onlarca, yüzlerce kişiden hem yerinde hem de burada bilfiil değerlendirmelerde bulunduk. Madencilik, tehlikeli ve zor olduğu kadar bir ülkenin ekonomisi ve kalkınması için de son derece önemlidir. Madencilik, sadece bir istihdam ve ekonomik anlamda katkı sağlayan sektör değil, aynı zamanda ülkenin kendi rezervlerini, kendi dinamiklerini harekete geçirebilmesi ve dışa bağımlılığın da en aza indirilmesi açısından ciddi bir avantaj sağlar. Dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığımız zaman, kendi ülkelerindeki altın madenciliği dışında, birçok ülkede de altın cevheri veya diğer değerli madenlerin çıkarılması noktasında faaliyette bulunduklarını görüyoruz.
Liç yığınının hem çalışanlar hem bu anlamda işletme içerisinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmak suretiyle en doğru ve güvenli şekilde yapılması, altın maddenin çıkarılması mümkündür. Burada maden şirketinin -biz gittik yerinde gördük, bizim asıl üzerinde durmamız gereken- maden sahasındaki liç yığınının mühendislik bakımından bir eksikliği olup olmadığıdır. Ben buradaki kıymetli hocalarıma özellikle sormak istiyorum: Bu sahayı biz gezdik, sahada bizim gördüğümüz kadarıyla 4 liç yığını var ve bu liç yığınlarının birbirleriyle mühendislik bakımından farklılıkları var mı? Bu liç yığınlarındaki mühendislik ve teknoloji, mühendislik ve kullanılan malzeme, ekipman noktasında bir farklılık var mı? Bu en başta olmak üzere sahanın çok zorlu bir saha olması, sahaya yönelik olarak çalışanların jeoradarla ilgili veyahut da kullanılan çimento oranının düşüklüğüyle ilgili bir takım iddiaları olduğunu gözlemledik. Bu yönde sahada bize çalışanların ilettiği hususlar var. Bizim kendi gözlemlerimiz çerçevesinde tespitlerde bulunduk ama siz sahayı gezdiyseniz sahada insan sağlığına ve doğaya yönelik herhangi bir tespitiniz oldu mu? Bu sahada kimyasal solüsyonlar kullanılmış olması, doğayı ve çevreyi, canlıları ne şekilde etkilemiştir veya etkilemiş midir?
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sunum olmadan sorulara mı geçtik?
RESUL KURT (Adıyaman) - Yok. Sunum ve soru, ikisi beraber yani hem sunum hem soru.
BAŞKAN ATAY USLU - Sunuma geçelim.
RESUL KURT (Adıyaman) - Yok, konuşurum ya, istediğim kadar konuşurum yani, benim de Deniz kadar konuşma hakkım var.
Yani burada önemli olan yapıcı ve uygulamadan amacımız olan...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Biz buraya yapıcı olmak için toplanmadık.
RESUL KURT (Adıyaman) - ...bizim bu Komisyonun faaliyetlerini siyasi mülahazalara girmeden en doğru şekilde ortaya çıkarmak. Yani burada binlerce ÇED raporu alınıyor. Yani binlerce ÇED raporunun her birinin altında da bürokrat ve bakanların imzası oluyor. Eğer burada ÇED raporuyla ilgili bir ihmal varsa bu konu savcılıklara intikal etmiştir ve burada bir gün öncesine kadar milletvekili arkadaşımız olan, çalışma arkadaşımız olan bir Bakanımızı da linç etmek son derece yanlıştır. Geçmişte, CHP dönemlerinde de bakanlık yapanlar olmuştur, başka partilerde de bakanlık yapanlar olmuştur, hiçbir bakan ÇED raporuyla ilgili imzası olduğu için bu kadar ağır ithamlar altında bulundurulamaz, bulundurulmamıştır ve bulundurulmamalıdır.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Daha önce ÇED raporlarında "olur" verilmiyordu bakan, sonradan o imza "olur" kısmı oluşturuldu.
RESUL KURT (Adıyaman) - Yani önemli olan, ÇED raporuyla ilgili süreçtir Deniz Bey. ÇED raporunu bakan kendisi yapmaz. Bakanlık bürokratları, ilgili kurumların hazırladığı ÇED raporlarını inceler, değerlendirir, eksikleri varsa tamamlatır, uygun değilse reddeder, uygunsa bakana imzaya çıkar ve bakan burada onay mercisidir; inceleme, denetim mercisi değildir. Biz de hâkim değiliz, hiçbirimiz, o kurumu, ÇED raporunu veren makamları veya bürokratları değerlendirecek, yargılayacak bir pozisyonda değiliz. Hepimizin avukatları var, hepimizin kendi şahsi hürriyetleri var. İsteyen arkadaşlarımız, kimin sorumluluğu varsa, yargıdan kaçırıldığını, kaçtığını düşünüyorsanız gidersiniz cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunursunuz "Şu, şu, şu eksikliklerden dolayı, bu eksikliklerden dolayı şu kişi sorumludur." dersiniz ve iddianızı yaparsınız. Savcılık bir kusur tespiti yaparsa...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Vekilim, soruşturma dosyasında, bilirkişi raporunda 'ÇED Olumlu' kararı veren yetkililer asli kusurludur." diyor. Bilirkişi söylüyor, "İmzayı atan asli kişi kusurludur." diyor.
RESUL KURT (Adıyaman) - Bilirkişi hâkim midir? Hiç bilirkişilik yaptın mı Deniz Bey?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sizden daha fazla konuya hâkim oldukları...
RESUL KURT (Adıyaman) - Ben hâkimim efendim. Siz hiç bilirkişilik yaptınız mı? Ben yaptım, ben bilirkişilik yaptım.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama bu davanın bilirkişisi siz değilsiniz çünkü siz siyasi parti üyesisiniz.
RESUL KURT (Adıyaman) - Bakın, ben parti üyesi değildim bilirkişilik yaptığım zaman.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İşte onu söylüyorum yani. Şu anda parti üyesisiniz, sizin bilirkişiliğiniz olmaz ama buradaki bilirkişiler konunun uzmanı.
RESUL KURT (Adıyaman) - Ben değişmedim, ben aynı doçentim, ben alanında uzman olan bir insanım, kendini yetiştirmiş bir insanım ve yazdıklarımın arkasındayım, söylediklerimin de arkasındayım.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz bilirkişi raporuna itiraz mı ediyorsunuz?
RESUL KURT (Adıyaman) - Ben bilirkişi raporuyla ilgili olarak sizin veya benim değerlendirme yapacak durumda olmadığımı söylüyorum. Oranın hâkimi vardır, hâkim karar verir. Mahkeme sürecinde 1'inci bilirkişi raporu olur, itiraz edilir; 2'nci bilirkişi raporu olur, itiraz edilir, 3'üncü bilirkişiye gider, heyete gider yani bilirkişi raporunda yazılı bir metin mahkeme hâkimini bağlamaz. Mahkeme hâkimi bununla ilgili fikir almak için bilirkişi raporu alır veya aldırır, orada yazılanlardan istediği kadar istifade eder. Bu, bir mahkeme kararı değildir, hiçbir anlamı yoktur, sadece hâkime yol gösterir. Yani bilirkişi raporunda "ÇED raporu verenler sorumludur." diye bir yazı varsa ÇED raporu...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani soruşturma sürecinde böyle ilgili bir kişinin bakan olarak atanmasını siz normal mi görüyorsunuz?
RESUL KURT (Adıyaman) - Gayet normal. Deprem dönemi başta olmak üzere, Türkiye'de çevre, şehircilik anlamında büyük emekleri olmuş. Ben Adıyaman Milletvekiliyim. Gidip Adıyaman'da görecek olursanız, tek şantiyede 16.500 konut yapılıyor, bunların hepsinin temelinde, başlangıcında Murat Kurum'un emekleri var, dolayısıyla da...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İliç'te sorumluluğu var mı sizce?
RESUL KURT (Adıyaman) - Bana göre yok.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bilirkişiye göre var.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Size göre oluyor, bize göre olmuyor.
RESUL KURT (Adıyaman) - Bakın, bilirkişi neye göre yazar, ne yapar o bilir... Sana göre öyle, bize göre öyle.
BAŞKAN ATAY USLU - Diyelim ki yarın bilirkişiye itiraz edildi, yeni bilirkişiler dediler ki: "Sorumluluğu yok." O zaman da diyeceksiniz ki "Bilirkişi yanlış." Arkadaşlar, bu bir nihai karar değil.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Planınız bu mu?
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Deniz Bey, siz bilime bu kadar saygı duyuyorsanız, hocalarımız burada saatlerdir söz almak için bekliyor. Bilime bir saygınız olsun.
BAŞKAN ATAY USLU - Nihai karar bu değil. Yani bu bilirkişi raporu nihai bir sonuç değil ki. Bilirkişi raporu mahkeme sonuçlanınca ortaya çıkacaktır.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Planınız bu mu, bilirkişi raporunu değiştirtmek mi?
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - "Plan" ne demek ya!
(Gürültüler)
BAŞKAN ATAY USLU - Hayır, hayır. Olabilir, tersi de olabilir. O zaman bilirkişi raporu doğruysa mahkemelerde yargılamaya ihtiyaç yok mu? Bilirkişi ne derse o mu olsun? Mahkemelerde bilirkişi ne derse o mu olsun; böyle bir şey mi var?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bilirkişi raporuna saygı duyuyor musunuz?
BAŞKAN ATAY USLU - Hocalarda da "Bilirkişi raporu yanlış." diyenler çıktı.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Sizin hocalara duyduğunuzdan daha fazla duyuyoruz.
RESUL KURT (Adıyaman) - Bakın, Deniz Bey, bilime saygınız yok, Bu anlamda da eğer bilime saygınız olsaydı...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz konuşuyorsunuz yirmi dakikadır.
RESUL KURT (Adıyaman) - Bakın, ben bilim adamıyım, ben de bilim insanıyım, konuşma hakkım var. Siz herhangi bir siyasi...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz AK PARTİ Milletvekili olarak buradasınız, o sıfatla buradasınız her şeyden önce.
RESUL KURT (Adıyaman) - Bakın, ben AK PARTİ Milletvekili olarak buradayım ama söylediklerim, benim kendi kişisel görüşlerim, benim söylediklerimi sizin içinizde söyleyemeyecek insanlar var, milletvekilleri var; buyurun, kendi aranızda. Ben en ağır soruları soran, en ağır eleştirileri yapan kişiyim; kusura bakma.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben "Murat Kurum" diyorum, siz kendinizi anlatıyorsunuz.
RESUL KURT (Adıyaman) - Sen kendine göre kendini bir yere konumlandırmışsın. Siyasi mülahazalar olabilir, siyasi saikler olabilir, burası siyasi bir Komisyon değil, burası teknik bir Komisyon; şovunuzu Genel Kurulda yapın.