KOMİSYON KONUŞMASI

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Öncelikle, Sayın Meclis Başkanımıza bu yüce görevde başarılar diliyorum ve sık sık usul hususunda hepimizi sıkıntıya sokan bir meseleyle ilgili olarak görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Şu anda aslında tarihî bir dönem yaşanmak üzere Sayın Başkanım. O da İç Tüzük değişikliğini gerçekleştirerek hem bu torba yasa düzenlemelerinden önemli ölçüde kurtulmak hem de gereksiz yere onlarca saatimizi boş yere geçirmemizi engellemek gibi çok önemli hem en büyük sermayemiz olan vakit israfını engellemek hem de milletin kaynaklarını bu noktada doğru kullanmak adına çok tarihî bir adımı hep beraber atabiliriz. Bu yönüyle Sayın Meclis Başkanımızdan bu hususu takdirlerine arz ederek bu talebimizi yineliyorum.

Yine, Komisyon görüşmelerinde iktidar partisi milletvekilleri olarak en azından şu ana kadar nispeten daha az müdahale ettiğimiz doğrudur. Ancak, biz zaten bu fikirlerimizi hem kendi parti içi görüşmelerimizde hem grup toplantılarımızda hem bakanlarla diyaloglarda aktarmaya çalışıyoruz. Onun da ötesinde 25 kişilik bir grubun hemen hemen her konuya dair sık sık görüş bildirmesinin, pratikte başka sıkıntıları da olabilir ama elbette bunların hiçbiri, bizim grubumuza yönelik bu haksız isnatların gerekçesi olamaz ve bu grubun herhangi bir vesayet altında olduğu, yahut fikirlerini beyan etmekten sarfınazar ettiği iddiasını ise iddia sahibini ispata davet ederek kendilerine iade ediyorum. Burada hiçbir grup vesayet altında olamaz.

Gelelim çoğunluk meselesine. Yani, bu konu, geçtiğimiz dört yıl boyunca dillendirildi ama bu oyunun kuralı bu. Yani, demokrasiyse seçim üzerine hükûmetlerin işbaşına gelmesi yahut işbaşından gitmesi söz konusuysa bu oyunun kuralı bu ve daha tabiri caizse, sıcağı üstünde, 1 Kasım, yaklaşık iki ay, iki buçuk ay, zaten millet bunu defaatle takdir etti. Millet bu eleştirileri de dört yıl boyunca hep beraber dinledi ve sonuçta takdirini bu yönünde kullandı. Bence buna saygı duymayı hep beraber öğrenebilirsek daha doğru bir yönetim biçimine beraber kavuşuruz ama bu, elbette şu demek değil...

MUSA ÇAM (İzmir) - Yüzde 51'i yok mu sayıyorsunuz? Yüzde 51'i yok mu sayıyorsunuz?

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Yüzde 51 değil.

MUSA ÇAM (İzmir) - Yani "Biz yüzde 49'uz, istediğimizi yaparız, yüzde 51'i dinlemeyiz." Bu mu dediğiniz?

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Az sabrederseniz dinlemekten bahsetmişken, devamını söyleyecektim.

Elbette bu, şu demek değil: Hem bu Komisyonda hem Genel Kurulda muhalefetin çok yapıcı eleştirileriyle de çok büyük, "külliyat" diyebileceğimiz mevzuat düzenlemeleri de yapılmıştır, Borçlar Kanunu, Türk Ceza Kanunu yahut torba yasa düzenlemelerinde zaman zaman yanlışlığı hususunda hemen hemen hemfikir olunmuş düzenlemelerin yeniden değerlendirilmesi, bunlar da zaman zaman elbette olmuştur ve olacaktır. Ancak "Yok sayıyor." hükmü, artık bence bu edebiyat eskidi yani bunu hep beraber bırakalım. Yok saymaktan öte, her birimiz, her bir parti, her bir milletvekili hatta, gerek parti düzleminde gerekse şahsi olarak fikirlerimizi halka anlatırsak, yani artık bu mazlum edebiyatından öte fikirlerimizi paylaşırsak ve aldığımız neticeye de saygı duymayı öğrenirsek çok daha doğru bir yasama faaliyeti olacağını düşünüyorum.

Tekrar ederek bitirmek istiyorum: Şu anda, iktidarı ve muhalefetiyle bütün partiler tarihî bir hizmetin eşiğinde, şu İç Tüzük'ü değiştirmek.

Bakın, saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Başkanım; bizler geçtiğimiz dört yıl içinde ve bizden daha önce görev yapanlar ise yine, onlarca yıl boyunca şu eleştiriye maruz kaldılar, işte "Gece yarısı düzenlemesiyle şu yapıldı, bu yapıldı." yahut uyuyan milletvekili görüntüsü. Bunlar her birimizin, hangi partiden olursak olalım, yasama faaliyetindeki özverili çalışmalarımızı inanın dibe vurduruyor, yani prestijimizi düşürüyor yani bu ülkenin en saygın kurumu olan ve her türlü görüşün -özellikle, son iki seçimdir yüzde 95 oranında yanlış bilmiyorsam yasama organına siyasi görüşlerin yansıma oranı- hangi görüşten olursak olalım bu emeklerimizi dibe vurdurmamamız lazım ve bu tarihî fırsatı hep beraber kullanmamız lazım. Yani şu yanan elektriğe yazık oluyor, şu yanan kalorifere yazık oluyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Neden oluyor Sayın Gizligider, hiç oraya değinmiyorsunuz.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - İnsan emeğine yazık oluyor ve bazen -bunu geçmiş dönemlerde birlikte yaşadık- kırk saat, uykusuz burada yasama faaliyeti yapmaya çalışıyoruz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Neden? Çoğunlukçu dayatmadan oluyor, oraya hiç değinmiyorsun yani hiçbir şey yok sizde sanki.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sayın Vekilim, her birimiz fikirlerimizi anlatıyoruz, siz de...

BAŞKAN - Evet, bu rejim tartışmasını daha sonraya bırakalım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ama Sayın Başkan, iki saattir aynı şeyi söylüyor Sayın Gizligider.

BAŞKAN - Ama Sayın Günal, siz de yeni bir rejim tartışması açmak istiyorsunuz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Dayatmadan oluyor, dayatmadan; sizin çoğunlukta olmanızdan ve dayatmanızdan kaynaklanıyor. Niye bunu söylemiyorsunuz? "Geçireceğiz." diyorsunuz.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Yahu, biz sizi nasıl memnun edeceğiz? "Söz almıyorsunuz." diyorsunuz, söz alıyoruz; söz alıyoruz, kesiyorsunuz. Bakın, biz size bunu yapmıyoruz, lütfen...

BAŞKAN - Sayın Gizligider, siz Sayın Günal'ı memnun etmek için söz almayın, yapmayın böyle.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Yok, hayatta...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Elektriklerin boşa gitmesinin suçlusu biz değiliz, sizsiniz.

BAŞKAN - Kimseyi memnun etmek zorunda değilsiniz Sayın Gizligider.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Biz milleti memnun ediyoruz elhamdülillah; elhamdülillah, memnun ediyoruz, biz o noktada rahatız. Ama gerçekten şunu milletimizin bilmesi lazım: Burada milletvekilleri, iktidarıyla ve muhalefetiyle büyük bir özveriyle çalışmakta, bazen kırk saat, uykusuz vaziyette yasama faaliyeti yapıyoruz. Bizi çeken basın organı, bizi çeken fotoğrafçı çift tur, bazen üç vardiya değişiyor ve bir uyuma anını yakaladığında bu Meclisin prestijini yere düşürmeye çalışıyor. Bunu bir örnek olarak söylüyorum. O yüzden, bu tarihî fırsatı inşallah Sayın Başkanımızın riyasetinde hep beraber yapabileceğimizi arzu ediyorum. Bence asıl usul tartışması burada gerçekleşmeli.

Çok teşekkür ediyorum.