Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
Konu | : | Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin yaptığı sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 26 .06.2024 |
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan Yardımcımıza ve heyetine de yüce Meclisimize hoş geldiniz diyorum.
Geçen hafta da burada Adalet Bakanımızı ağırladık, verimli bir görüşme oldu. Yürütme ile yasama arasındaki aslında hayat bağı anlamına gelebilecek çok kıymetli bir bağ Türk tipi başkanlık sisteminde kopmuş durumda. Bu nedenle, bu tip komisyon toplantılarında ve özellikle Plan ve Bütçede bakanlarımızı burada görmek bizim için çok kıymetli bir görüş alışverişi imkânı sağlıyor. Siz toplantının açılışında Sayın Bakanın bugün burada olmayışına dair bir açıklamada bulunmadınız. Eğer Sayın Bakanımızın özel bir mazereti yok ise kendisini burada görüyor olmak, bu meselelerin ağırlığı karşısında daha verimli, daha kıymetli olurdu diye düşüneyim.
BAŞKAN DERYA YANIK - Toplantısı vardı.
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bir toplantısı olduğunu ifade ettiniz, belki toplantılar buna göre revize de edilebilirdi.
Sayın Başkan, hem sizin yasama olarak hem de uygulama olarak Sayın Bakan Yardımcımızın ve heyetinin dikkatini çekmek, ben de hastalık, engellilik ve kocama sebebiyle zorluk çeken hükümlüler hakkında bir değerlendirme ve bir soruyla bu söz hakkımı kullanmak istiyorum. Bu konuda Batmanlı hemşehrimiz Sayın Abdülhalim Kaya'nın hikâyesini de takip ederek ve bu tecrübeyle söyleyebiliriz ki Adli Tıp Kurumu maalesef, bana göre, sağlık ve hukuk ilminin temel kurallarına aykırı olarak bazı raporları vermemektedir. Bugün Terörle Mücadele Kanunu'nun kapsamının genişliğine baktığımızda, tıpkı Abdullalim Kaya gibi sadece kendini ifade ettiği ve bir toplantıya katıldığı için Terörle Mücadele Kanunu'ndan mahkûm oan vatandaşlarımıza karşı da -Sayın Hocam bahsetti "Mademki asmıyoruz, cezaevinde misafir ediyoruz, bari haklarını da verelim." dedi Sait Hoca- buna aykırı bir tutum görüyoruz yani Adli Tıp uygulamalarında. Bunun aslında AK PARTİ hükûmetleri ve iktidarları da farkında ki 2021 yılı Nisan ayında "Özgür Birey, Güçlü Toplum; Daha Demokratik Bir Türkiye" başlığıyla yayımlanan İnsan Hakları Eylem Planı'nın bir faslında engellilik, hastalık, kocama nedeniyle ceza infaz kurumunda tek başına kalamayacak hükümlülerle ilgili kamu hastanelerinden alınacak raporlarla yetinilmesi hususunda bir yasal düzenleme vadediliyor -2021 Nisan ayında- ve bu düzenleme için de bir yıllık bir süre konuluyor. Şimdi, bana göre, bu düzenleme vaadi Adli Tıp Kurumunun meslek hukukunu ve ahlakını zorlayan uygulamalarına dair yürütmede ve iktidar partisinde de bir farkındalığa işaret ediyor ancak bu düzenleme aradan iki buçuk yıl, üç yıl geçmiş olmasına rağmen yapılamadı.
Şimdi, ben merak ediyorum -aynı Bakan, aynı Kabine, aynı iktidar- acaba 2021 yılının nisan ayından bugüne kadar bu düzenlemeye esas olacak şekilde kamu hastanelerinin yeterliliğine dair bir ön hazırlık yapıldı mı Sayın Bakan Yardımcımız? Yani eğer bu yasal düzenleme Meclisten çıkar ise kamu hastanelerinin engellilik, hastalık ve kocama nedeniyle rapor isteyecek hasta mahkûmlara hizmet verme yeterliliği var mıdır? Yani bu iki üç yıl içerisinde böyle bir çalışmamız oldu mu? Böyle bir çalışmamız olmadı ise bugün itibarıyla bu yasa düzenlemesi... Ki AK PARTİ'li arkadaşlar da ifade etti, bazı şeyler mevzuata takılıyor. Diyelim ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Sayın İnsan Hakları Komisyonu Başkanımız da, mevzuatla ilgili ayrı bir başlık çalıştığınızı ifade ettiniz Sayın Bakan. Bu durumda, belki bu önümüzdeki gelecek yargı paketine umut ediyoruz ki girer. Böyle bir düzenleme olması hâlinde kamu hastanelerinin böyle bir incelemeyi yapma kapasitesi açısından bir eksiği gediği var mıdır? Yani bugün bu Meclis kapanmadan bu madde bu pakete eklenir ve çıkarsa kamu hastanelerimiz engellilik, hastalık ve kocama nedeniyle yapılacak yasal incelemeyi yapma yeterliliğine sahip midir?
Biliyorsunuz, bu yetki, Cumhurbaşkanımızın 104'üncü maddeye yetkisi çok nadiren kullanılıyor. En son, geçtiğimiz ay "28 Şubat yargılaması" diye bilinen darbe girişimi mağdurları generaller ve 2019 yılında Malatya'da Saadet Partisinin 2 müşahidini katleden ve bu nedenle 2 kez müebbet ve ilaveten üç yıl ceza alan AK PARTİ'li belediye başkanının babası Hacı Sülük için kullanılmıştı. Şimdi, bu vesileyle de Sayın Komisyon Başkanımız, Cumhurbaşkanımız nezdinde -Kabine üyeliğini yaptınız, belli bir kredibiliteniz var- 104'üncü maddeye dair uygulama sorunlarını, hem sadece Adli Tıp yetkisinin kamu hastaneleriyle de paylaşılması hususunda düzenleme hem de 67 yaşındaki Hacı Sülük için kullanılan bu yetkinin 85 ya da 87 yaşındaki Abdulalim Kaya için de kullanılmasına dair beklentimizi paylaşabilirseniz memnuniyet duyarım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN DERYA YANIK - Mehmet Bey, çok teşekkür ediyoruz.