KOMİSYON KONUŞMASI

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Adalet Bakanlığımızın değerli bürokratları; öncelikle hoş geldiniz, yapmış olduğunuz sunumdan dolayı da teşekkür ediyorum.

Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurulunda altı yıl kurul üyeliği yaptım değerli milletvekili arkadaşlarım. İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, OPCAT kapsamında ulusal önleme mekanizması görevi verilen bir kurum yani işkence ve kötü muameleye karşı etkin mücadele etmek için kurulmuş, özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin ya da koruma altında olanların şikâyetlerini, başvurularını da ayrıca inceleyen, buralara haberli habersiz ziyaretlerde bulunan bir kurum. Bu vesileyle de birçok cezaevine, özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin bulundukları yerlere, psikiyatri merkezlerine, cezaevlerinden İzmir'deki, Menemen'deki R Tipi Cezaevine de gittik, Diyarbakır'daki cezaevine de gittik, L tipi cezaevine de gittik. Bütün cezaevlerine Kurum olarak gidildi, ben de birçoğuna iştirak ettim. Avukatlık mesleğimden dolayı birçok kere gittiğimiz olmuştu zaten; cezaevlerindeki duruma TİHEK'teki görevim vesilesiyle çok daha yakından şahit olmuştum.

Şimdi, Birleşmiş Milletlerin Ek İhtiyari Protokol'ü var, biliyorsunuz. Burada, ulusal önleme mekanizması görevi görecek kurumların kurulması öngörülmüştü; bunlardan bir tanesi TİHEK. Bir tane olması mecburi değil; Mahmut Bey "Ombudsmanlık da yapsın." diyor, aslında birden fazla kurumun da bu görevi almasında bir beis yok. Bu vesileyle, özellikle Avrupa'daki ülkelerdeki cezaevleriyle iş birliği hâlinde çalışmaya çalıştık. Hatta en son Kuzey Makedonya'ya gitmiştik, cezaevlerini ziyaret edecektik orada ama maalesef bizi cezaevine götürmediler yani boş bir alana götürdüler; insan yok, tutuklu yok, mahkûm yok, öyle bir yer. Ama Avrupa'dan veya Birleşmiş Milletlerin diğer ülkelerinden Türkiye'ye gelenler oluyordu, biz listeyi açıyorduk "Arkadaş, buyurun, hangi cezaevine gitmek istiyorsanız siz seçin." Hatta kurayla belirlenmişti bir keresinde. Tabii, onlar bilinçli geldikleri için özellikle seçiliyordu cezaevleri; işte -Sincan Cezaevinde- FETÖ'cülerin kaldığı, terör örgütlerinin kaldığı cezaevleri özellikle seçilirdi. Biz bunu bilirdik, buna rağmen buna da ses çıkarılmazdı. Yani bu anlamda Türkiye olarak kendimize özgüvenimiz standartların üzerindeydi.

Şimdi, arkadaşımız CPT'den bahsetti. CPT raporlarında cezaevi standartları var... Burada gerçi çok şey konuşuldu, aslında hasta haklarıyla ilgili gündemimiz ama cezaevlerinin bütün sorunlarını neredeyse masaya yatırdık Sayın Bakanım. Ama ben CPT'nin cezaevleriyle ilgili standartlarından sadece bir tanesini okuyacağım size, diyor ki CPT, raporunda: "Uygun tuvalet imkânına rahat erişim ve iyi hijyen standartlarına uyum, insancıl bir ortamın temel unsurudur. CPT bu bağlamda, bazı ülkelerde mahkûmların atıklarının hücrelerindeki kovalarda toplanması ve bu kovaların belirli zamanlarda dökülmesi uygulamasını beğenmediğini ifade etmek durumundadır. Ya hücrelerde tercihen ayrı bir tuvalet bölmesinde tuvalet olmalı ya da tuvaleti kullanması gereken mahkûmların günün her saatinde, gece dâhil, gecikme olmadan hücrelerinden çıkabilmeleri sağlanmalıdır." Avrupa ülkelerinden bir tanesinde veya birkaç tanesinde yaşanan olaylardan derlenmiş bu rapor ama biz cezaevlerine gittiğimiz zaman mahkûmların televizyon kanallarını beğenmediklerine şahit olduk işte "Şu kanal niye yok? Bu kanal da olsa, şu kanal da olsa." Eyvallah. Rıfat Vekilim burada mı? Yani "Kendimi iyi hissettim." dedi. Aslında kendisini iyi hissetmesi çok güzel bir şey, teşekkür ederim kendisine. Aşırı kalabalıklaşmayı inkâr edecek değiliz, TİHEK'in raporlarında da zaten bunlar sürekli yazılıyor. Cezaevlerinde 340 bin civarında tutuklu var, hükümlü var. Bundan kaynaklı, sağlık hakkına erişimde, cezaevlerinde nakillere erişimde, eyvallah, sıkıntılar yok değil yani uygun beslenmeye erişimde de sıkıntılar var ama bizim Türkiye'deki cezaevlerinin standartlarının Avrupa standartlarının, BM standartlarının altında görünmesini sağlayacak konuşmaları ben asla ve asla kabul etmiyorum. Elbette ki cezaevine giren insanlarda, suçu işleyene kadar, mahkûm olana kadar ve olduktan sonra ikili bir ayrım yapmamız gerekiyor. Suçlu bunlar ama suç infazına başladığımız zaman, cezanın infazına başladığımız zaman... Tabii, devletin emaneti altında bunlar ama bu insanların da suçlu olduklarının öncelikle altını çizmemiz gerekiyor. Bu insanlar ya adam öldürmüştür ya terör eylemine katılmıştır, cinsel suçtan mahkûmdur gibi. Burada anlata anlata, dışarıda özgür olan insanların bütün haklarından cezaevlerindeki insanların yararlanmasını talep etmek ne derece doğru, bilemiyorum.

Bir de af konusu... Ben affa aslında karşıyım arkadaşlar. Ya, bir insan cezasını çektiyse... Evet, insani şartlarda cezasını çeksin ama bu toplumun bir af beklentisinin olduğunu ben düşünmüyorum.

Dünkü toplantıda da sağ olsun, DEM'li arkadaşlarımız özellikle ve ısrarla... Yani ben avukatım, biliyorum ki bir tutuklu var, bir de hükümlü vardır ama siz diyorsunuz ki: "Hasta tutsaklar, politik tutsaklar..." Yani bir bebek katili için "sayın" diyebiliyorsunuz. Ben bunları asla kabul etmiyorum.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Biz de "bebek katili" demenizi kabul etmiyoruz.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Yani ya tutukludur ya hükümlüdür yani bunun ötesi yoktur arkadaşlar yani "tutsak" diye bir şey yok. "Tutsak" savaş hukukunda olan tabirlerdir.

Aslında TİHEK'teki tecrübeleri ben böyle bir saat, iki saat anlatmak isterim Sayın Başkanım ama şimdilik bu kadar yetiniyorum.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Size uluslararası rapor ve karardan da bahsettim, değil mi? Benim kişisel düşüncelerim...

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Ben size okudum yani bir tuvaletle alakalı... Bakın, "CPT raporu" dediniz, ben BM'deki bütün raporları tek tek okudum.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Kötü örnekleri Türkiye örnek almasın, en iyi örnekleri örnek alsın.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - CPT raporlarında sadece belli başlı, ya FETÖ ise veya PKK teröründen içeride tutuklu, hükümlüyse onlarla ilgili özellikle seçilip gidiliyor; ben bizzat şahit oldum ama diğer adi suçlardan infazı çekilen cezaevlerine kesinlikle tercih edilip gidilmiyor.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Yani CPT'nin tarafsız inceleme yapmadığını mı söylüyorsunuz?

BAŞKAN DERYA YANIK - Arkadaşlar, karşılıklı...

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - "CPT taraflı inceleme yapıyor." mu diyorsunuz?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Kesinlikle yapıyor.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - CPT taraflı inceleme yapıyor, taraflı rapor hazırlıyor, öyle mi?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Evet, aynen öyle, ben bizzat şahit oldum.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Bakan Bey, siz böyle düşünüyor musunuz?

BAŞKAN DERYA YANIK - Sayın Vekilim, bir müsaade edin, kanaatlerini paylaşsın arkadaşlar.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Eski bir TİHEK kurul üyesi olarak benim kişisel görüşüm. Bakanlığın görüşü...

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Hayır, CPT...

ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Bırakalım konuşsun Sayın Vekilim.

BAŞKAN DERYA YANIK - Harun Bey, toparlayalım.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Bakanlık benim görüşüme sahip çıkacak veya onaylayacak diye bir durum yok. Ben kendim hem meslekten, avukatlık mesleğinden hem de TİHEK, işkence ve kötü muamelenin önlenmesine dair bir kurumumuz var, o kurumdaki o kurul üyeliğinden aldığım tecrübeyle... Özellikle cezaevleri seçilip gelirlerdi, özellikle Sincan'daki gittikleri yerleri biliyorum, Diyarbakır'da gittikleri yerleri biliyoruz ama biz bunları...

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Başvuru üzerine gidiliyor.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Özellikle mesela Çankaya'da bir polis karakoluna gidilecek, özellikle seçilmiş. Hatta bilinçli bir şekilde yapıldığını da düşündüğüm bir olay meydana geldi; "Ha, şu kamera çalışmıyor." bir saatliğine bir şekilde arızalanmış meğerse, onu haber aldılar ve de bizzat oraya gidildi yani anlatacak çok şey var.

Ben teşekkür ediyorum Bakanlığımıza, Sayın Bakanımıza, Cezaevleri Genel Müdürümüze. Yani gerçekten standartların daha yüksek olmasını elbette ben de isterim, onlar bir insan, cezaevindeki mahkûm da tutuklu da bir insandır, devletin emanetindedir. Standartların üzerinde suçlu olsa da infazın yapılması gerekiyor, eyvallah ama bunlar bir suçludur arkadaşlar.

Teşekkür ederim.