KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN HULUSİ AKAR - Arkadaşlar, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Efendim, diğer bir husus da Komisyon raporuna muhalefet şerhi koymak isteyen üyelerimiz varsa 3 Haziran Pazartesi günü saat 12.00'ye kadar muhalefet şerhlerini iletmeleri gerekmektedir. Orada bir muhalefet varsa onları koyalım.

Arkadaşlarım, kanun teklifi kabul edildi, sağ olun. Ben bu çalışmadaki katkılarınızdan dolayı, efendim, ilave görüşlerinizden dolayı... Girenler var, girmeyenler var; yapılanlar var, yapılamayanlar var ama bu görüşlerin çok değerli olduğunu, önemli olduğunu, gerçekten birlikte, beraber, omuz omuza çalışmamızın verdiği verimliliği burada gördüğümüzü, yaşadığımızı büyük bir zevkle, büyük bir övünçle, büyük bir gururla gördük, yaşadık. Bundan dolayı teşekkür ediyorum, katkılarınızdan dolayı.

Burada her zaman söylediğimiz gibi, sizlerin de her zaman kabul ettiğiniz ve ifade ettiniz gibi, sizlerin de söylediği gibi -hani ben söylediğim için değil, sizler de söylüyorsunuz- bu bir savunma meselesi, güvenlik meselesi; Türkiye bir bütün, bu memleket bizim, efendim, bu bayrak bizim, biz bu milletin mensuplarıyız. Dolayısıyla, ülkemizin ve milletimizin güvenliği için, savunması için, geleceği için, bekası için, rahat ve huzur içinde yaşaması için Silahlı Kuvvetlerimizin güçlü ve kuvvetli olması lazım. Etkin ve caydırıcı ve saygın bir Silahlı Kuvvetlerin, Mehmetçik'in işlerini kolayca yapabilmesi için de bizler yasama olarak elimizden gelen gayret neyse, mevcut imkânları ve fırsatları olabildiğince en üst düzeyde kullanmak suretiyle, oradaki personelin -özlük hakları dâhil- rahat ve huzur içinde vatanı için, milleti için, bayrağı için çalışmasına ortam hazırlamak, imkân hazırlamak, onları olabildiğince desteklemek... Sadece sözel, sadece alkışla, sadece kalben değil, aynı zamanda da memleketimizin ve milletimizin imkânını da seferber edip onların da hizmetine sunmak, onların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapmak... Ama burada geldiğimiz noktada -tekrar tekrar aynı şeyi söylüyoruz, kusura bakmayın ama bu bir gerçek- içinde bulunduğumuz ortam, içinde bulunduğumuz çerçeve... Efendim, ihtiyaçlar sonsuz, imkânlar ve fırsatlar sınırlı. Dolasıyla, biz bu sınırlı imkânlarla, sınırlı kaynaklarla en üst düzeyde, azami düzeyde tüm Türk Silahlı Kuvvetleri personeline -siviliyle, askeriyle- elimizden gelen imkânları kullanmaya gayret gösteriyoruz; bundan emin olun. Yani burada hiçbir şekilde oradaki insanlar astlarının rakibi değil, onlara karşı değil çünkü biz burada bir gün, iki gün bunlarla uğraşıyoruz fakat oradaki insanlar gece gündüz sırt sırta yağmurda, çamurda, karda kışta, dağda, tepede, derede, batakta çatakta beraberler. Onlar birbirlerini çok daha iyi tanıyorlar. Bu silah arkadaşlığı meselesinde herhangi bir sınır yok. Silah arkadaşlığı meselesinde general-general, albay-albay, yarbay-yarbay değil, bir bütün hâlinde, orada en kıdemsiz erinden en kıdemlisine kadar herkes tek yumruk, tek yürek olarak "vatan ve millet" diyor, "bayrak, sancak" diyor, bunun için çalışılıyor; biz de elimizden geldiğince burada, efendim, gayretlerimizi gösteriyoruz.

Bu manada, biz, efendim, bu Maliye Bakanlığının, devletin imkânlarının yanı sıra, OYAK gibi yan kuruluşların da etkin bir şekilde çalışmasıyla buradaki arkadaşlarımızın hayatını -hem muvazzafların hem de emeklilerin tabii ki- kolaylaştırmak bakımından da büyük bir hassasiyet ve dikkatle çalışmalarımızı sürdürüyoruz; kontroller, teklifler, görüşler, öneriler, bunların hepsi geliyor.

Burada, tabii, biz Komisyon olarak da efendim, daha önce arkadaşlarımızın teklif ettiği konular vardı, onları da inşallah özel gündemle toplanmak suretiyle; efendim, özel seanslarla, genel seanslarla konuşmak, görüşmek suretiyle bunları da -efendime söyleyeyim- bir somut hâle getirip Silahlı Kuvvetlerimizin daha etkin, daha caydırıcı, daha saygın olması için katkılarımızı sunmaya devam edeceğiz.

Ben katkılarınızdan dolayı, efendim, desteklerinizden dolayı, anlayışınızdan dolayı ve bazılarını kıskandıracak şekilde, Allah'a çok şükür, birlik ve beraberlik içinde bu işi sonuçlandırmaktan dolayı hepinize ayrı ayrı, tek tek teşekkür ediyorum; sağ olun, var olun.

Hepinize kolay gelsin.