KOMİSYON KONUŞMASI

SEYİT TORUN (Ordu) - Sayın Bakanım, çok değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli arkadaşlar; ben de saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

İki Bakanlığın başında "millî" var, biri Millî Eğitim, biri Millî Savunma. O yüzden, ikisi de bizim ortak değerimiz, tabii ki ordumuz da göz bebeğimiz. Ama yıllardır konuşulan sorunlar hep aynı. Özellikle komuta kademesinin sorunları genelde çözülüyor ama alt kademedeki askerlerimizin sorunları hep vaatten öteye geçmiyor. Bir uzman çavuşluk konumu oluşturuldu; bir ara kaldırılmıştı, sonra tekrar ihtiyaca binaen koyuldu ama yıllardır astsubaylarımızın ve uzman çavuşlarımızın sorunları, maalesef, devam ediyor. Bu, aslında, Sayın Bakanın da ifade ettiği gibi, ortak akılla çözülebilir. Bu arkadaşlarımızın mağduriyetleri net ortada. Bugün ordumuzun yükünü önemli ölçüde çeken bu arkadaşlarımız her türlü hava koşullarında, her türlü fiziksel ortamda mücadele eden ve ordumuzun da göz bebeği. Bunların sorununun çözümü için bence özel bir oturumda değerlendirme yapılıp, bu sorunun da bir an önce artık vaatten çıkıp çözülmesi gerekiyor.

Bakın, uzman çavuşlar kendileri dernekleştiler ve yıllardır da sorunlarını dile getiriyorlar. TEMUD Başkanı da bir bildirge hazırlamıştı. Sayın Başkanım, müsaade ederseniz, burada çok hızlıca hemen okumak isterim: "Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen Millî Savunma Bakanlığının teşkilat yapılanmasıyla ilgili kanun teklifi içerisinde uzman çavuş mesleği amirin keyfiyetine bırakılmış, mesleki güvence kaldırılmış, hukuki normlardan uzak, amirin tutacağı bir tutanakla uzman çavuşun tüm meslek hayatının bitirileceği bir kanun teklifi verilmiştir. Bu, Silahlı Kuvvetleri güçlendirmez, zayıflatır; personelin geleceğe güvenle bakmasını imkânsız hâle getirir; baskı, mobbing tehditlerini had safhaya ulaştırır. 3269 sayılı Kanun'da kendisinden istifade edilemeyenlerin meslekten atılmasını içeren kanun maddesi 10 Haziran 2022'de Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararıyla kanundan çıkarıldı. Getirilen yeni teklifle kanundan çıkarılan maddelerin daha ağırları getirilmektedir. Anayasa Mahkemesi kararında personelden nasıl istifade edilemediğinin açıkça belirtilmediği, kamu hizmetlerinden kalma hakkının güvence altına alınmadığı, keyfîlik içerdiği, temel çalışma hakları Anayasa'nın 2'nci maddesinde güvence altına alınmış olup kanuni düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünde net, açık, uygulanabilir, nesnel olması; kanundaki otoritelerin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekmektedir." denmiştir. Bu bir Anayasa Mahkemesi kararı.

Verilen teklifte keyfî uygulamalara karşı önlem yok, hukuki bir süreç yok. Aksine, amire, mesleki hayatın sona erdirilmesiyle ilgili sonsuz yetki verilmiştir. Bu, birliklerde, baskı, mobbing, tehdidi had safhaya ulaştırır.

Kanun teklifinin 36'ncı maddesinde bulunan görevdeki başarısız olma hâlleri neye göre, kime göre, hangi evrak ve hukuki yönlerde desteklenmiş, başka hangi meslek dalında böyle madde var? Bir personel mesleğe başladıktan sonra, meslek hayatı boyunca, görevle ilgili, alakalı, görevde başarısız olma, kendisinden istifade edememe şartları ağırlaştırılmış; atış, spor, eğitim testleri konulmuştur. Hangi diğer statülerde bu şartlar uygulanıyor? Vücudun yıpranmasına istinaden tam teçhizatlı 5 kilometre koşamayan 54 yaşındaki uzman çavuş meslekten atılacak mı veya atışta herhangi bir yılda vuramayan personel bir tutanakla mesleğinden mi olacak?

Disiplin Kanunu neden var? Orada, gerekli cezai müeyyideler zaten var. Uzman çavuşun en ufak bir olayda meslekten atılması vicdani mi? İtiraz edilmeyen disiplin cezaları olan kınama, uyarı, kısmi süreli hizmete devam cezalarını Anayasa Mahkemesi iptal etmiştir. İptal gerekçesi, ceza puanlarının doldurularak meslekten atılma işlemi yapılmasıydı. 3269 sayılı Kanun'da olmayan bu maddeler, teklife kanun maddesi olarak yerleştirilmiş "Ceza puanı dolup meslekten atıldıktan sonra itiraz edilebilir." denmiştir.

Teklifin 37'nci maddesinde, komando vasfını yitirmiş veya dört yıl komando görevinden önce sağlık yönünden rahatsızlananların sözleşme fesih maddeleri konulmuş. Bu kanun teklifi geçtiği anda hâlen yardımcı sınıflarda görev yapan binlerce uzman çavuş meslekten atılacaktır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde yardımcı hizmetler sınıfında bu personeli değerlendirmek varken meslekten atmak nedir? Hangi insan bu mesleğe başlarken "hastalanmayacağım" diye karar verebilir? Bu meslekte hastalanmak, endişeyle görev yapmak, mesleki güvence olmadan çalışmak demektir. Bunun başka bir meslekte örneği yoktur. Diğer hiçbir statüde olmayan uzman erbaşların şartlarını taşımadığı sonradan anlaşılan ve sözleşme süresince bu nitelikleri kaybedenler için sözleşme feshi yapılacağı teklife konulmuş, amirin keyfiyetine bırakılmıştır. Şartları taşımadığı nasıl belirlenecek? Görevini yapmada başarısızlıkla ilgili Disiplin Kanunu'nda uygulanan cezai müeyyideler zaten var, tasarıyla bunların hepsi kaldırılıp amire yetki verilerek amire bir tutanakla personeli meslekten atma hakkı verilmiştir. "Silahlı kuvvetlerimizin ve jandarma teşkilatımızın güçlenmesi için personeline mesleki güvence verecek, personeli teşvik edici maddelerin getirilmesini beklerdik." diye bir ifadeleri var; bunu da eklemiş olalım.

Tekrar, özellikle uzman çavuşlarımızın ve astsubaylarımızın özlük hakları ve çalışma koşullarıyla ilgili düzenlemelerin yeniden yapılmasını bir toplantıyla yeniden öneriyorum.

Teşekkür ediyorum.