KOMİSYON KONUŞMASI

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Değerli Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın; sözlerime başlamadan evvel hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Bugün ben üç konu üzerinde durmak istiyorum: Önce tarımla başlıyoruz. Tarım, gelir ve istihdama katkısı, sanayiye ham madde sağlaması, ihracata doğrudan veya dolaylı katkıları nedeniyle ekonomik yönden çok önemlidir. Türkiye ekonomisi 2015 yılında yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 4 oranında büyürken büyüme tarım sektöründe yüzde 11,1 olmuştur. Bunu çok önemsiyorum. Geçen yıl tarım sektöründe 2,1 küçülme olmuştu. Tabii, buradaki büyüme de tarımsal ürün ve gıda fiyatları birçok sebeplerle de değişebilmektedir, bu yıl fiyatların artmasının da etkisi olabilir.

Gıda fiyatlarının istikrarlı olmamasının en büyük sebepleri tarım sektörünün performansından ve mevsimsel etkilerden kaynaklanmaktadır. Bu da tarım ve gıda ürünleri için arz yönetiminin önemini ortaya koymaktadır. Türkiye'de fiyat, iklim koşullarındaki olumsuz değişmeler yanında dünya gelişmelerden de etkilenmekte, mevcut yapıda üretici, tedarikçi rolünü üstlenmekte, piyasa arz yönetimini düzenleyici kabiliyete sahip bulunmamaktadır. Gelişmiş ülkelere oranla Türkiye'de tarım sektörünün hem gayrisafi millî hasıladaki payı hem de istihdamdaki payı yüksektir. Buna karşın işletme ölçeğinin küçük ve verimlilik değerinin düşük olması, sermaye birikiminin yetersiz olması nedeniyle üretici etkin şekilde örgütlenmemiş ve küçük aile işletmeciliği, pazarlama hâlâ en önemli sorunlar içerisindedir. İçinde bulunduğumuz bu günlerde de tarım ürünleri ve gıda fiyatlarındaki artış tartışma konusudur. Tüketici tarafından bakınca artan fiyatlar sorun iken üretici tarafından bakınca fiyatlar hâlâ düşüktür. Çünkü üretici için pazarlama en büyük sorundur. Bu pazarlama sorunlarına çözüm üretecek şekilde üretim ve pazarlama kooperatiflerinin kurulmasına ihtiyaç vardır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde kooperatifçiliğin uygulama bulduğu alanların başında tarım sektörü gelmektedir, tarım satış kooperatifleri, pancar ekici kooperatifleri gelmektedir. Ülkemizde ayrıca incir, pamuk, üzüm, fındık gibi türlerde de kooperatifler bulunurken canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin üretim ve pazarlanmasına yönelik kooperatifler bulunmamaktadır.

Temsilcisi olduğum Kars'ta hayvan üreticileri canlı hayvanlarını kurban bayramlarında bile pazarlamakta büyük sorunlar yaşamaktadırlar. Bazıları hayvanlarını satabilmekte, bazıları ise hayvanlarını satamadan orada ya tüccara yok pahasına satmakta ya da o günkü Hükûmetimizin kararıyla Et Balık Kurumlarına alınmaktadır. Tabii, bu hayvanların çoğunluğu bizim Anadolu'da "ayak" dediğimiz hayvanlar oluyor yani seçilmiş, geriye kalmış kötü hayvanlar veya besisiz hayvanlar oluyor. Böyle olunca da Et Balık da bundan dolayı da zarar ediyor. Bunun yerine planlama yapılması gerektiği kanaatini taşıyorum; nereye hangi hayvanlar gidecek, ne kadar gidecek, planlama yapılmalıdır.

Kars 1915 yılında en fazla, maalesef, üzülerek söylüyorum, göç veren illerden birisi oldu. Türkiye'de 2015 nüfus kayıtlarına dayalı olarak Kars'ta yüzde eksi 28,57 düzeyinde bir küçülme oldu. Burada tabii ki gelişmenin etkisi var ama terörün etkisini de yok saymamak lazım. Bunun için ben diyorum ki herkes biz bir aileyiz, bu ülkemize sahip çıkmalıyız, sahip çıkmadığımız zaman o zaman işte o bölgedeki insanlarımız karınlarını da doyuramıyorlarsa veya güvenlik gerekçesiyle bölgelerini yavaş yavaş terk etmeye başlıyor. Kars, başta büyükbaş hayvancılık olmak üzere, arıcılık olmak üzere doğal kaynaklara sahip stratejik bir öneme ilimiz. Yapılan ilave desteklerle hem göç önlenmiş olacak hem de genel olarak ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacaktır.

Gerek canlı hayvanların üretimi gerekse hayvansal ürünlerin pazarlanmasında üreticilerin menfaatlerini ortaklaşa koruyacak ve sistemli bir şekilde sürdürülebilecek işletmecilik yöntemi kooperatifçilik olduğu için, üretim ve pazarlama kooperatiflerini önemsiyorum ve mutlaka canlı hayvan pazarlama kooperatifleri de kurulmalıdır diyorum. Canlı hayvan pazarlama kooperatifleri hayvan kayıt sisteminin işletilmesine yardımcı olurlar, damızlık hayvan üretiminde damızlıkçı sağlık yetiştirme birliklerinin faaliyetlerini çeşitlendirebilirler. Canlı hayvan üretim ve pazarlama kooperatifleri birer ticari işletme olduğundan, başta yem olmak üzere, birçok girdinin karşılanmasında görev alırlar ve sanayi tesisleri kurup işletebilirler, işletmeci olarak birçok faaliyetlerde bulunabilirler. Hayvan kesimleri düzene sokulmuş olur. Bu sayede canlı hayvan pazarlama kooperatiflerinin işletmesinde olan kesimhanelerde hem hayvan kesimleri kontrollü yapılmış olur hem de et ve et ürünlerini izleme sistemine katkı sağlanmış olur.

Canlı hayvan ve hayvansal ürün üretim ve pazarlama kooperatiflerine pilot uygulama olarak Kars, Ardahan, Erzurum, Iğdır, Ağrı, Kırşehir ve tabii ki Sivas'tan başlanabilir. Bu bölgelerde bu tip kooperatiflerle üreticilerin ortaklaşarak hareket etmeleri sağlanarak bölgede dayanışma ruhu hâkim kılınmış olur. Tarımsal girdiler ortaklaşa karşılanacağından girdi maliyetleri azaltılmış olur. Tarımsal ürün pazarlanmasında karşılaşılan sorunlar ortak hareket etmekle aşılmış olur. Bölgenin ihtiyacı olan tarımsal ürünleri işleyen sanayi tesisleri kurulmuş olur. Hayvancılıkta modern kesimhaneler ve soğuk hava depoları kurulmuş olur. Canlı hayvan ticareti sistemli yürütülecek ve kontrol edilebilen yapıya ulaşacaktır.

Sayın milletvekilleri, ikinci olarak arz etmek istediğim konuysa tarım ve gıda sektöründe talebi izleyecek, ürün arzını izleyebilecek ve yönetimini sağlayacak, ayrıca piyasayı fiyat ve rekabet yönüyle izleyecek piyasa düzenleme kuruluna ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Tarım ürünlerinde piyasayı izleyecek ve Hükûmet politikalarına veri oluşturacak bir kurumdan bahsediyorum. Kurumun yönetiminde çiftçi olacak, sanayici de olacak, tüketici de olacaktır. Üretici, sanayici, tüketici kamu yönetiminin gözetiminde bir araya getirildiğinde piyasa daha iyi izlenmiş ve daha etkili sonuçlar alınmış olacaktır.

Sayın Bakanım, tarım ürünleri ve gıda piyasasının etkin yönetimi için Tarım Ürünleri Piyasa Düzenleme Kurumuna ihtiyaç olduğunu ifade etmek istiyorum. Sayın Bakanım, geçen dönemki bakanlık tecrübeleriyle de bunları bir araya getireceğini ve bunu becerebileceğini veya katkıda bulunacağına inanıyorum.

Ben bu arada üçüncü olarak da yabancı ot gübreleriyle ilgili konuşmak istiyorum. Yabancı ot gübrelerinin kullanımıyla ilgili belirleme getirmek lazım. Doğadaki birçok yapraklı bitkiler tarihten yok oluyor, altını çizerek söylüyorum, benim çocukluğumda bildiğim, tanıdığım birçok bitki yabancı ot gübresinden dolayı tamamen yok oldular. Bu konuda, özellikle bu bitkilerin hiç olmazsa, yapacaksak, başka alanlarda yabancı ot gübresinden uzak alanlarda bunların neslini devam ettirmek de gerektiği kanaatini taşıyorum ve önemsiyorum, altını bunu da çizerek söylüyorum.

Ayrıca, bir konuya daha değindikten sonra sözlerime son vermek istiyorum. Şimdi, 2015 yılında destek ödemelerinden Kars ilimiz binde 69...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Ek süre veriyorum, lütfen toparlar mısınız.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Toparlıyorum Başkanım, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - İki dakika verdim, buyurun.

...binde 69 pay aldı, çok düşük bir pay aldı, yüzde 0,69; yani binde 69 yapıyor. Bu çok düşük bir orandır. Oysaki, Türkiye genelinde, şöyle haritayı elimize alınca sığır üretimiyle ilgili bakarsak Türkiye'de 5 tane şehirden en çok büyükbaş hayvan üreten il, sığır üreten il Kars. Neye göre? Kişi başına düşen sığır sayısına göre. Ben hemen buradan okuyayım: Kars'ta kişi başına düşen sığır sayısı 1,8; Kars'a en yakın olan yer Erzurum, 0,85; sonra 0,45'le Balıkesir, daha sonra Konya ve İzmir gelmektedir. Aynı şey küçükbaş hayvancılığıyla ilgili de geçerli. Küçükbaş hayvancılığında da yine, Kars'ta kişi başına düşen küçükbaş hayvan sayısı 1,6'dır. Tabii, burada Ağrı'nın, Van'ın da hakkını yememek lazım; onların 2,5 civarında kişi başına düşen küçükbaş hayvan sayısı var. Yine, balla ilgili de var. Balla ilgili de yine, ilimizde kişi başına 4,5 kilo bal üretiyor Karslı. Bunu niye ifade etmek istiyorum? Kars hayvancılık bölgesi, büyükbaş hayvanda 1'inci sırada, küçükbaş hayvanda 3'üncü sırada, Türkiye genelinde söylüyorum. Balda...

MUSA ÇAM (İzmir) - Nerede, Türkiye genelinde mi?

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Türkiye genelinde bunu söylüyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) - Rakam var mı büyükbaş, küçükbaş hayvan?

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Tabii, kişi başına. Efendim, kişi başına, önemli olan üretmektir. Rakamlar var.

MUSA ÇAM (İzmir) - Rakamlar yani büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar sizin döneminizde yükselmiş mi?

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Düne göre yükselmiştir, kalitesi artmıştır. Onu anlatayım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Beyribey, vaktinizi çalıyor, son üç saniyenizdi bitti.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Efendim, hemen toparlıyorum.

Şunu söylemek istiyorum: Burada teknik bilgiler üzerine konuştum, hiç politika yapmadan fikirlerimi söylerim ama siyaseten de konuşabilirim, 2002'den bugüne kadar...

BAŞKAN - Musa Bey ondan anlar.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - ...bir defa, AK PARTİ tarımla ilgili ciddi şeyler yaptı. Benim ilimde -ilimle ilgili söylüyorum- "kültür hayvanı" dediğimiz hayvan sayısı yüzde 14'ten yüzde 56'ya çıktı. Sadece bu yeter, sadece bu yeter. Yani kültür ırkı gelişti. Koyun da ve büyükbaş hayvan sayısı da 2002'den bu yana kadar arttı, daha öncesine göre artarak devam ediyor ama artmasını ben yeterli bulmuyorum, ben diyorum ki: Hayvancılıkla ve tarımla, özellikle hayvancılıkla ilgili bir ilin buradan daha çok pay alması gerektiğini, binde 6'nın...

MUSA ÇAM (İzmir) - Beyribey, mademki arttı niye et ithal ediyoruz o zaman?

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Efendim, ben İzmir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Beyribey, bir dakika daha ek süre veriyorum, lütfen toparlayın.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Hemen toparlıyorum.

...ve Kocaeli'yle ilgili, sanayiyle ilgili konuşmuyorum, orada sanayiyle ilgili konuşuruz; ben bölgemdeki hayvancılıkla ilgili, Tarım Bakanlığı bütçesinde hayvancılıkla ilgili konuşmam gerekiyor, desteklerini bekliyoruz.

BAŞKAN - Sayın Beyribey, niye cevap veriyorsunuz Sayın Çam'a? O sendikacı, anlamaz ki.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Ayrıca, ben bir konuyu da, yanlış anladım mı, anlamadım mı diye... Sözümü onlarla bitirmek istiyorum. Nursel Hanım, barajla ilgili 900 küsur tane köyün boşaltıldığını söyledi. Ben o konuda bilgi veriyorum: Hasankeyf boşaltılmıştır, Ilısu köyü boşaltılmıştır, bundan başka 27 köy ve 42 mezra da bu barajdan etkilenmektedir, 900 diye bir rakam yoktur, olma ihtimali de yoktur; 960'mış, öyle bir ihtimal de yoktur. Herhâlde bir bilgi kirliliği oldu veya sonundaki rakamlar yanlış olmuş olabilir diye düşünüyorum.

Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.