KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Teşekkür ederim Levent Vekilim, çok sağ olun.

Çok değerli milletvekilleri, çok önemli bir toplantıyı daha gerçekleştirdik. Hepinize katkılarınız için, destekleriniz için ayrı ayrı şükranlarımı belirtmek istiyorum.

Kayıtlara girmesi bakımından şunu hepimizin adına belirtmek isterim: Dijitalleşmeye karşı durmak mümkün değil. Burada bulunan hiç kimse de dijitalleşmeye karşı değil. Fenomenlere ve dijital üzerinden içerik üreten herkese saygımız sonsuzdur. Gerçekten, ister yerli ve milli ister evrensel normlara uygun bir çerçevede olmasını çok önemli, değerli buluyoruz. Derdimiz yargılamak değildir, derdimiz sitem etmek değildir; derdimiz anlamaya çalışmaktır ve bu yaşadığımız süreci anlamlandırmaya çalışmaktır; bunu belirtmek istiyorum.

Dijital telif meselesi çok önemli bir mesele. Tekrar tekrar buraya dönmek istiyorum çünkü bu konuda tüm bileşenlerin çok yoğun talepleri var. Bizim neredeyse üç yıldır dile getirdiğimiz, Google'ın ve diğer muhatapların çifte standarda son vermesini istiyoruz ve bugün Komisyonumuzun tüm üyelerinin bu konudaki duyarlılığı bence çok çok önemli ve tarihîdir. Dolayısıyla sizin Berlin'de ayrı bir telif hukuku, Londra'da ayrı bir telif hukuku, Ankara'da ayrı bir telif hukuku önerinizi biz Komisyon olarak baştan reddediyoruz. Dolayısıyla burada, fikir üreticilerinin, eser üreticilerinin, içerik üreticilerinin emeklerinin korunmasının varoluşsal bir mesele olduğunu düşünüyoruz ve dijital telif eğer Türk medyası için önemliyse bu onlar için yaşamsal önemde bir konudur çünkü büyük kurumlardan küçük kurumlara değin böyle bir meselemiz var.

22 Mayıs 2024 Çarşamba günü bu dijital telif konusunu Kültür ve Turizm Bakanlığı ve tüm bileşenleri çağırmak suretiyle... Kim olabilir bileşenleri? STK'ler olabilir, yargı olabilir, medya olabilir, tüm bileşenleri... Yani bu konuda her türlü fikrî katkıya, entelektüel katkıya açığız, her türlü eleştiriye de açığız. Bu konuyu görüşmek üzere bir toplantı teklif ediyorum.

OKAN KONURALP (Ankara) - Trol...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Okan Vekilim, trolleşme meselesi çok önemli, asla şey etmiyoruz. Bununla ilgili de aynı toplantıda bir, beraberce... WhatsApp grubumuz var zaten, o grupta konuşmak, teklif etmek suretiyle -Komisyonumuzdaki değerli arkadaşlarımız da uzmanlar da baksınlar- bu trolleşme konusunda bir uzman dinleyelim. Yani 22 Mayısta önce bu uzmanı dinleyebiliriz, sonra dijital telif konusuna gelebiliriz. Ben bu tercihi Komisyonumun değerli vekillerinin takdirine bırakıyorum. Fark etmez yani aynı gün içerisinde, bir saat önce, bir saat sonra... Önce uzmanı dinleyip daha hararetli bir konuya sonra geçebiliriz. Buna ben ortak karar verelim derim. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum.

Bu yapay zekâ meselesi zaten bambaşka bir noktaya geldi. Dolayısıyla biz, tekrar belirtmek istiyorum, bütün sorunları çözmekle görevli bir komisyon değiliz. Aramızda tecrübeli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımız var ve tecrübeli milletvekillerimiz var. Bizim Komisyonumuz bir ihtisas komisyondur, Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde üzerine aldığı sorumluluğu meselelerin de sıcaklığına istinaden takip eden bir komisyondur.

Sözlerimi kapatmadan, bir kez daha X'e Türkiye Büyük Millet Meclisinden çağrıda bulunuyorum: Ya Türkiye Büyük Millet Meclisine geleceksiniz ya geleceksiniz. Öyle, hukukun arkasından dolanmak "Biz temsilcilik açıyoruz." deyip, sanal bir adres gösterip orada bulunmamak ve buranın, yasanın getirdiği sorumlulukları yerine getirmemek diye bir şeyi asla kabul etmiyoruz. Şimdiye kadar Türkiye'nin gündemi, Komisyonumuzun gündemi çok uygun olmadı ama ilk fırsatta -tekrar onlara çağrıda bulunuyoruz- diğer mecraların geldiği gibi siz de geleceksiniz. Türkiye'de temsilciniz kim, Türkiye'de kaç kişi çalıştırıyorsunuz, Türkiye'ye ne kadar vergi veriyorsunuz, Türkiye'den ne kadar gelir elde ediyorsunuz ve kişisel hukukun korunması, mahremiyetin korunması, ailenin korunması, bireyin korunması, özgürlüklerin korunması ve kamu düzeninin korunması konusunda sizin bize vadettiğiniz algoritma nedir, çerçeve nedir? Bu çağrıyı da kamusal alanda yapmış olalım.

Diğer taraftan, TikTok'la ilgili de bir kez daha söylüyorum: Biz yasaklamalara karşıyız fakat bu devleti de bu cumhuriyeti de sokakta asla bulmadık, asla müsaade etmeyiz. Çocukların korunması, ailenin korunması... Türkiye için en önemli millî güvenlik meselesi varsa çocuklarımızın, ailemizin korunmasıdır. Asla kabul etmiyoruz, söze turistik tur attıran açıklamalar bizim için yok hükmündedir. Siz algoritmanıza bir yazılım yapmak suretiyle, orada soyunup para toplamak isteyen insana engel olmuyorsanız bununla mücadele etmek herkesin hakkıdır. Bu mesele bizim Komisyonumuzun meselesi de değil; bu, topyekûn milletin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin meselesidir. Burada bunları tekrar tekrar belirtmek isterim yani bu konuların önemli olduğunu düşünüyoruz.

Trolleşme meselesini çok önemsiyorum ben de. Burada ben sizin arkadaşınızım. Burada oturduğum için, daha çok konuşmak için söylemiyorum; ben bunu vekillerimizin müzakere edip, tefekkür edip tartışmaya açması... Çünkü bu trolleşme, siyaseti rehin alıyor, hayatı rehin alıyor ve topyekûn ekosistemi rehin alıyor. İşte Amerika'daki tartışmaları görüyoruz, dünyadaki tartışmaları görüyoruz. Ben devletin kurumları, partiler, hepsini tenzih ediyorum, bunların hepsinin yalan haber olduğunu varsayıyorum ama bu trol hesap satın almanın şirketlere kadar, en küçük kamu kurumlarına kadar inebilme riskiyle karşı karşıyayız. Çünkü siz bir şirketsiniz, bir şey yapıyorsunuz, bir ürün üretiyorsunuz -kelimeleri de seçerek kullanıyorum çünkü biliyorum ki bu bir tartışmaya yol açacak- sizin ürününüzle ilgili birisi bir dezenformasyon üretiyor ve siz kendinizi hiçbir şekilde savunamıyorsunuz; bununla ilgili siz de bir trol ekibi kurmak, bir sosyal medya ajansıyla anlaşmak şeklinde bir durumla karşı karşıya geliyorsunuz.

Aynı zamanda bu siyasetteki dijitalleşme konusunu da bir konuşmak gerekiyor. Seçimler geride kaldı, Türkiye'mize, milletimize hayırlı uğurlu olsun ama parti teşkilatlarının bir tık daha geride kaldığı, bir adım geride kaldığı, ajansların ve ajanslarda üretilen içeriklerin daha çok öne çıktığı bir ekosisteme geldik. Ben 1977 seçimlerinden itibaren hatırlıyorum, hiçbir dönemde siyasetin bu kadar dış sese açık hâle geldiği ve parti teşkilatları dışında, adaylar dışında başka odakların içerik ürettiği bir dönemi ben hatırlamıyorum, hatırlayan varsa -burada büyüklerimiz var- söylesinler. Bu da hayatın gerçeği, kabul ediyorum ama siyasetteki dijitalleşmenin de önemli olduğunu düşünüyorum.

Çok değerli vekillerim, çok verimli, değerli bir tartışma ve toplantı yaptık, hepinize teşekkür ediyorum.

Komisyonumuzun gündeminde görüşülecek başka bir konu olmadığından, Komisyonumuzun bugünkü toplantısını sona erdiriyorum.