Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
Konu | : | Dijital mecralardaki son gelişmelere, Komisyonun çalışma takviminin ve gündeminin belirlenmesine ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 09 .05.2024 |
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Estağfurullah.
Benimki birkaç değinme gibi olsun.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Konuya gir ağabey, niye değiniyorsun? Bak, kimse yok.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Değinme gibi... Çünkü derinlemesine bir konu değil...
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Ben çok özür dilerim. Şimdi medya da çıktı, daha rahat konuşabiliriz, ANKA burada da.
Mesele şu: Biz bu konuları hani böyle siyaseten etrafından dolanabiliriz de.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Yok yok, öyle değil.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Yani ben zatıaliniz için söylemiyorum ama bu konuları bizim Komisyon olarak konuşmamız lazım. Bu görevler geçici, bugün ben Başkanım, yarın başka bir arkadaşımız Başkan olur, vekil olmayız ama bizim en azından tarihe bir not bırakmak gibi bir yükümlülüğümüz var. Biz söyleyelim, teklif edelim, doğru olan neyse, evrensel norma uygun olan neyse, ondan sonra... Yani bu meseleleri bizim Komisyonumuz...
Ben birazdan söyleyeceğim yani arkadaşlarımızın sözünü kesmemek için araya girmiyorum, acilen benim önerim var, zatıalinizden de heyetten de bekliyorum; bir kişi bir fenomeni niye takip eder? Bunu biliyor muyuz? Benim algoritmam -tam da Komisyonumuzun kavram setiyle konuşayım- müsait değil, bilen varsa bana bir anlatsın. Genç kardeşlerim var burada, Büşra biliyorsa anlatsın, Zeynep Hanım biliyorsa anlatsın, Burcugül Vekilim biliyorsa anlatsın. Bizim bunu anlayıp bunun arkasındaki psikolojiyi bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Açık söylüyorum, bunu bilen varsa bana anlatsın, ben bilmiyorum çünkü okuyorum da anlamaya çalışıyorum da.
Buradaki meselemiz şu: Biz gerekirse bununla ilgili bir Meclis araştırması komisyonu kuralım. Niye biz sekiz saat, yedi saat internette zaman geçiriyoruz? Ne arıyoruz biz? Bu en çok arananlar listesini hepiniz takip ediyorsunuz, niye böyle yapıyoruz? Hani, bu şu demek değil: Atomun çekirdeğini yeniden parçalama azminde değiliz ama bir arayışımız da var, bir -eskilerin ifadesiyle- tecessüsümüz var, bir merakımız var; bu merakı bilenlerden öğrenelim diye teklifim var.
Yüksel Vekilim, buyurun, söz sizin.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Teşekkür ederim.
En azından "değinme" sizin açıklamalarınıza vesile oldu, sevindim.
Şimdi, bu trolleşmeyle ilgili herhâlde yakın zamanda şuna benzer şeyler yaşarız: "Trol orduları" diyoruz "trol örgütlenmesi" diyoruz, bunu daha çok da siyasi partileri ve siyasileri desteklediğini düşündüğümüz örgütlenmeler yapıyor. Bunların yapılarına baktığımızda, işte, AK PARTİ tarafından "Cumhuriyet Halk Partisinin trolleri" diye bir değerlendirme var, bizim tarafımızdan bakıldığında "ak troller" ve benzer tariflerle gidiyoruz. Zaman içerisinde, örneğin Dijital Mecralar Komisyonunda bu konuda ciddi adımlar atılmaya başlandığında ve daha önemli ve bilemediğimiz daha başkaca olaylar, bir de bu trol örgütlenmelerinin bir araya gelmesi, birbiriyle paslaşması, birbiriyle iş birliği yapması durumunda ortaya çıkacak felaketi hep birlikte daha ciddi şekilde düşünmekle karşı karşıya kalırız. Bunlar olur mu? Bu olur. Ne zaman olur bilmem ama bu olur çünkü bunun mutlaka bir ekonomik boyutu vardır, bir çıkar boyutu vardır ve çıkarların belli ölçülerde örtüşmesi ve bunun örgütlenmesi gündeme gelir. Dolayısıyla, ileride farklı farklı siyasi gruplara hizmet eden ama aynı merkezli bir trol örgütlenme ağının, bir suç örgütünün, bir sanal suç örgütünün varlığını duyarsak şaşırmamamız lazım, bizim burada atacağımız adımın da aynı zamanda benzer bir tetiklemeyi de beraberinde getireceğini en azından düşünmemiz lazım. En azından düşünmemiz lazım çünkü bunun da ayrıca önlemlerinin alınması lazım, burayı da ben bu tarafından ele almak istedim.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Komisyonumuzun da hep gündeminde olduğu için, orada yapılan üretimlerin ve hizmetlerin Türkiye Cumhuriyeti devletini, ülkesini ve milletini korumaya yönelik bir dezenformasyonla mücadele olmadığını bu toplantı vesilesiyle ifade etmek isterim. Önümüze gelecek konulardan biri olacağını tahmin ettiğim dokuzuncu yargı paketi içinde etki ajanlığıyla ilgili değerlendirmeler var.
Şimdi, tabii, meselenin bir yanı şu: Değerlendirme, tartışma yapılacak ama etki ajanlığıyla ilgili ifade daha çok da geleneksel ajanlık tariflerinin dışında bir tarifi içereceği için -öyle tahmin ediyorum- dijital mecraları da ilgilendiren bir tarafı olacak çünkü bunun dijital ortamlar ve sosyal medyalar üzerinden yürütülmesi şeklinde tarifler yapılacak, oradaki uçlara bakılacak, bu açıdan bakıldığında da bu çerçevede konunun Dijital Mecralar Komisyonunda da mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşünürüm çünkü pencereler farklı. Hukuk penceresi, evet, işin güvenlik penceresi, evet, ajanlıkla ilgili faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin Türkiye Cumhuriyeti devletinin birikimleri, evet ama bu kez sosyal medya mecrası da içine katılacağı için, bunun hangi alanları kapsayacağını ve nerelere kadar gideceğini göremeyebiliriz. Orada dijital mecraların uyarıları, kısıtları ya da önerileri ya da çalışmalarının önemli olacağını düşünürüm.
Geçmişe yönelerek, Sayın Yayman, bir örnek vereyim. Şimdi "Komünistler Moskova'ya!" denilen yıllarda otobüslerle yolculuk yapanların aranması söz konusu olduğunda, hani "Nereye gidiyorsun?" "Oraya gidiyorsun." "Sivas'a gidiyorsun." "Erzincan'a gidiyorsun."
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - "Kars'tan Erzurum'a giderken..." Oraya geleceksin, gel.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Yok, orada hikâyeler daha başka, hikâye de çok orada. Yani sonuç şuraya bağlanıyor: "Nereye gidiyorsun lan, Moskova'ya mı gidiyorsun?"a kadar gidiyordu. Şimdi, bu cümlelere muhatap olmuş insanların ve aynı zamanda bu cümleyi ifade edenlerin, bugünden düşünelim, ne kadar büyük bir yanılgı ve bu yanılgılarla ne kadar büyük ayrımları ve çatışmaları körüklediğimizi bilelim. Onun için, sosyal medyayla ilgili demek ki buna benzer bir düzenleme geldiğinde, bir, Dijital Mecralar Komisyonunun da değerlendirmesi lazım; iki, esasen sosyal medya mecralarıyla ilgili ve dijital mecralarla ilgili bizim topyekûn uyarıcı, bilgilendirici, özendirici, teşvik edici, diğer kurumların da teşvik edici çalışmalar yapmasını sağlamamız lazım ki ayrımlar net olarak ortaya konulabilsin. Yani esasen, zaten bir ajanlık faaliyeti yürütülmesi söz konusu oluyorsa bunun gölgelenmesiyle ilgili profesyoneller bu gölgelemeleri olabildiğince yapıyorlar, buraları çözebilmek öyle çok da kolay olamıyor ama gündemimize gelecek önerim, paketin bu yanıyla en azından Dijital Mecralar Komisyonunda da değerlendirilmesi olmalıdır ve sosyal medya mecralarıyla ilgili çok yönlü özendirici, bilgilendirici, eğitici çaba ve çalışmaların topyekûn kurumlar eliyle ve birleştirilerek ve yumuşama politikalarından da yararlanılarak birlikte yapılmasının sağlanmasına yönelik çaba sarf edilmesidir.
Dijital mecralarda telifle ilgili, bizim radyo, televizyon yayıncılığı ve onun sorunlarıyla ilgili alanda yaptığımız çalışmalardan bir tanesi de telifle ilgili çalışmaydı yani müzik, sinema vesaireyle ilgili. Buralarda -ne derler- Türkiye'nin de epeyce birikimi var; bu konuda, Türkiye'de telif nasıl işlendi, hangi sorunlar doğdu, uluslararası kuruluşlarla neler oldu? Dijital mecralardaki telif sorunlarıyla ilgili küçük bir başlık olması açısından söylüyorum, yabancı kuruluşların ve şirketlerin telif talepli haksız ve sorunlu talepleri oluyor ve hukuken çoğu kuruluş orantısız bir biçimde cezalarla karşı karşıya kalabiliyor, kalıyor; bir bu yanı var. Bir başka yanı, bizim dijital telifi Türkiye'de daha yaygın hâle getirebilmemizin yollarından biri, telifi ödeyecek kuruluşların da bir biçimiyle teşvik edilmesi, özendirilmesi ve desteklenmesi. Bu açıdan da sanıyorum, en önemli Bakanlık ve işlevi olabilecek Bakanlık Kültür Bakanlığıdır. Yani, biz, bir taraftan dijital telifle ilgili çalışmaları yoğunlaştırırken diğer taraftan da yaygınlaşması için ve doğru yol alması ve doğru sonuçlanabilmesi için telif ödeyecek kuruluşları da Kültür Bakanlığı ya da ilgili başka kurumlar nezdinde teşvikle, destekle ve özendirerek yürütürsek daha sağlıklı olur diye düşünüyorum.
Yani, yapılacak çalışmalarda bu unsurların da göz önünde bulundurulmasının yararlı olacağını düşündüğüm için bunları paylaşmak istedim.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.