KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Efendim, hayırlı akşamlar diliyorum.

Sonsöz, gece bu saat ama gerçekten verimli bir toplantı oldu, güzel bir toplantı oldu. Bütün arkadaşlarımız görüşlerini, düşüncelerini ifade ettiler. Karşılıklı olarak zaman zaman toplantı gerildi, bu da çok doğal bir şey, bu da demokrasinin güzelliği ama nihai sonuçta milletvekili arkadaşlarımızın büyük bölümünün soruları aşağı yukarı kesişti. Tabii, burada, Çevre Bakanlığımızdan büyük bir beklenti var. O nedenle, Çevre Bakanlığındaki yetkililerimizi, sorumlularımız, genel müdürlerimiz lütfen yanlış anlamasınlar, kamuoyunda ÇED raporu verildiği zaman, ÇED Raporu bir anayasa güvencesi gibi, ÇED raporu verildiği andan itibaren hiçbir kaza olmaması bizim en önemli ölçümüz. Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de ÇED raporu verildikten sonra en ufak bir olay olmuyor da benim cennet vatanımda, benim İliç'imde niye bu olaylar oluyor diye bunu araştırmak lazım. Bu noktada 3-4 tane sorum var, bu sorular tamamen İliç'e, bu sorular tamamen bundan sonra Türkiye'mizde böylesine kazaların olmamasıyla ilgili sorulardır; bu sorular kişisel bir soru değildir, bu sorular siyasi bir soru da değildir. Burada 9 evladımızın, 9 hemşehrimizin 7'si şu anda hâlâ siyanürlü toprak altında. Biz orayı Sayın vekilimizle beraber yaşıyoruz, sizler de birçoğunuz geldiğiniz yaşadınız, İnanın ki bizim yapmamız gereken, bu çalışma raporu bittikten sonra en ağırıma giden olay şudur: Avusturya'da Amerikalı bir yetkili burada görev almış, utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan benim bayrağımı, benim toprağımı hiçe sayarak diyor ki: "Biz altını aldık, siyanür de Türklere kaldı." Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir konuşma olabilir mi? Ben bunu, böyle bir konuşmayı nasıl kabul edebilirim? Hele hele bir Erzincanlı olarak böyle bir şeyi asla kabul edemem. Bu yetkili kimse bunu da bulacağız, bunları da detaylı bir şekilde konuşacağız, komisyonumuz bütün bu araştırmaları yapacak.

Ben Komisyon Başkanımızın hoşgörüsüne, duyarlılığına çok teşekkür ediyorum. Bu Komisyon ilk defa bir uzlaşma komisyonu olarak kuruldu ve ilk defa yirmi iki sene sonra Parlamentoda bütün siyasi partilerin oy birliğiyle kurulan bir Komisyon. Biz bunun sorumluluğu ve bilinci içerisindeyiz. İlk defa Başkanlık Divanında Cumhuriyet Halk Partisinden bir arkadaşımız görev aldı, biz bunun farkındayız, biz bunun değerinin ne olduğunu biliyoruz. Bu Komisyonumuz kararlı, verimli, aynı zamanda da uyumlu bir çalışma içerisinde. Komisyonumuzda zaman zaman gerilmeler, zaman zaman farklı görüşler oluyorsa bu sadece gerçeği aramak için yapılan çalışmalardır.

Bir nokta var tabii, suyun yani madenin bulunduğu 1 kilometrede, 2 kilometrede tahlil yapmak tabii ki önemli değerli arkadaşlar ama inanın ki 50 kilometre ileride yapmak lazım, Fırat'ın belli noktalarında yapmak lazım ve gelen bilgiler öyle bir nokta ki o bölgede 70 kilometre, 80 kilometre... Ben maden mühendisi olmak isterdim, maden mühendisi değilim, ben bir ilkokul öğretmeni olarak karşınızdayım, söylediklerim tabii tam bilimsel olarak uymayabilir ama ben vatandaştan duyduğumu, hocalarımdan duyduğumu sizlere aktarmakla mükellefim. Orada bir siyanür havuzu var, o siyanür havuzu kapalı bir havuz değil, açık bir havuz ve 40 derece sıcak olduğu zaman orada müthiş şekilde bir buharlaşma oluyor, o buharlaşma yukarıya çıkıyor. Hocalarımızdan gelen bilgi, yağmur olarak, bulut olarak o bulunduğumuz yerden 70 kilometre, 80 kilometre yağmurla can Erzincan'ımızın ve İliç'imizin tarlalara olan düşüyor ve daha sonra da o maalesef "akciğer kanseri" dediğimiz... Ben 1987 yılında milletvekiliydim, bir Çernobil kazası olmuştu ve o Çernobil Karadeniz'e kilometrelerce uzaktaydı, yirmi sene sonra o dönemki Bakanımız -Allah rahmet eylesin- Cahit Aral Bakanımız da sonrasında çayı içti ve ne yazık ki negatif hastalığa yakalanarak aramızdan ayrıldı. O nedenle, bunlara çok iyi bir şekilde bakmamız lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA SARIGÜL (Elâzığ) - Üzüldüğüm nokta da şu: Siyanür borusu iki sene önce patladı, iki sene önce bu boru bir ses verdi, bir enerji verdi. Keşke ona tam daha dikkatli bir şekilde baksaydık da bizim bu 9 canımız gerçekten bugün hayatta olsaydı. İnanın ki Deniz Milletvekilim söyledi, Komisyonumuzdan tekrar rica ediyorum, Sayın Bakanlık yetkililerimizden tekrar rica ediyorum "Tavuk su içer, Allah'a bakar." kurban olayım -inanın ki ben dün oradaydım, yarın öbür gün aynı şekilde kaymalar olabilir, yarın öbür gün aynı şekilde sıkıntılar olabilir- oraya biraz daha göz atmanızı rica ediyorum. Aşırı bir yağmurda tekrar orada böyle bir kaya patlaması gibi... Orada şu anda çalışan aşağı yukarı 200'ün üzerinde kamyon var, canlarımızı bulmak için canla başla çalışıyorlar ama oraya tekrar dikkat etmek lazım.

Denetim mekanizmasında boşlukların olduğu söylendi. Tabii, biz Araştırma Komisyonu olarak bu toplantıların sonunda hep beraber bir araya gelip öylesine bir rapor hazırlayacağız ki o rapor da gerçekten Türkiye'mize örnek teşkil edecek. Arzu ederim ki hazırladığımız rapor, Komisyonumuzun kurulduğu gibi bütün siyasi partilerimizin imza atacağı öneriler doğrultusunda olsun ve Parlamentodaki 600 milletvekili bu hazırlayacağımız raporun siyasi bir rapor olmadığını, ülkemize yön verecek bir rapor olduğunu ve isterim ki 600 milletvekili bu raporu ayakta alkışlasın. Tabii, bu raporumuz sorunlarla birlikte çözüm önerilerimizle dolan bir rapor olsun.

Ben tekrar heyetimizi saygıyla selamlıyorum. Bu çalışmaların inşallah ülkemizde buna benzer kazaların olmaması yönünde çok önemli adımlar atacağına inanıyorum Sayın Başkanım.

Hayırlı akşamlar diliyorum.