KOMİSYON KONUŞMASI

RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcımız, bürokratlarımız, kıymetli basın mensubu arkadaşlarımız, değerli katılımcılar; herkesi saygıyla selamlıyorum.

"Önce insan, önce doğa, sonra sürdürülebilir güvenli madencilik." diyerek ülkemizin maden ihtiyacının karşılanması noktasında tüm gücünün sarf edilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum. Dünyada hiçbir ülke yok ki kendi madenini çıkarıp kendi ekonomisine katkı sağlamasın. Dolayısıyla da madenlerimizi çıkaracağız ama doğaya saygı, insana saygı ve sürdürülebilir bir çevreyle bunu yapmak zorundayız.

Şimdi, biliyorsunuz, sadece madenlerde olmuyor; Türkiye'de yüzlerce iş kazasında emekçi kardeşlerimiz tedbirsizlik, dikkatsizlik veya bir anlık kaçınılmaz durum nedeniyle veyahut da işverenlerin ihmali, işverenlerin gerekli önlemleri almamasından dolayı kazalara maruz kalıp hayatını kaybedebiliyor, yaralanabiliyor, sakat kalabiliyor. Dolayısıyla, önce insan ve iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun çalışmak tüm sektörlerde, tüm alanlarda, hayatımızın her anında geçerlidir. Bu, İliç'teki maden kazasında olduğu gibi Küçükçekmece Menekşe Sahili'nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan çukurda hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer evladımız için de geçerlidir; Beşiktaş'ta ağır ihmal, tedbirsizlik sonucu 29 işçinin yanarak feci bir şekilde hayatını kaybettiği Beşiktaş faciasında da geçerlidir. Demek ki insana saygı gösterirsek, insana gereken önemi, değeri verirsek, iş sağlığı, güvenliği kurallarına uyarsak hayatın her alanında, her anında doğru bir iş yapmış oluruz.

Tüm Türkiye'de büyük bir infiale sebep olan, Erzincan İliç'te bulunan altın madeninde liç prosesiyle altın üretimi için oluşturulmuş liç yığınının kayması neticesinde bu üzücü, elem verici olayla karşılaşılmıştır. Dünyada liçleme yöntemi, siyanür liçi "tank liçi" dediğimiz kapalı ortamda siyanürleme veya "yığın liçi" dediğimiz açık ortamda siyanürleme olarak 2 farklı teknikle uygulanıyor. Dolayısıyla, ülkemizde neden bu maden sahasında tank liçinin değil de açık ortamda yığın liçinin kullanıldığının değerlendirilmesi ve bu anlamda neden özellikle sahada eğimin yüksek olduğu bir alanın bu kapsamda istifleme için kullanıldığını tespit etmek gerekiyor.

Şimdi, şev kayması nedeniyle toprak altında kalan canlarımız var. Bu canlarımızın yeri tespit edilmiş midir? Ne kadar zaman sonra... İşte, birtakım hesaplamalar yapılıyor hem Enerji Bakanlığı tarafından hem de bugün sizin yaptığınız sunumda. Kaç gün daha geçmesi gerekiyor bu canlarımızı toprak altından çıkarabilmemiz için?

Yine, söz konusu maden sahasının ilk rezerv alanı olarak tespit edildiği tarih ne zamandır? Bakanlığınızın bu süre içerisinde hangi noktalarda, hangi işlemlerde etkisi ve yetkisi olmuştur? ÇED sürecinde ilk değerlendirme ne zaman yapılmıştır? İlk rezervin tespitinden ne kadar sonra ÇED raporu düzenlenmiştir? Yine, ÇED izni verilirken yığının istiflendiği sahanın eğimine dikkat edilmiş midir? Özellikle, eğimin çok ağır ve yüksek olduğu, çok fazla olduğu bu maden sahasında neden daha farklı bir alana istifleme yapılmamıştır veya bu anlamda neden bir önlem alınmamıştır?

Siyanür kullanılmadan altın üretilebiliyor mu? Dünyanın yüzde 85 altın üretimi siyanürlü liçle yapılıyor. Dolayısıyla da farklı yöntemler var mıdır? Bakanlığımızın bu anlamda ÇED raporlarının...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN ATAY USLU - Buyurun.

RESUL KURT (Adıyaman) - Şimdi, özellikle yurt dışındaki maden sahalarına baktığımız zaman, diğer maden sahalarında olup da ülkemizdeki altın madeni sahalarında yapılmayan, alınmayan bir tedbir var mıdır, uygulanmayan bir altın üretim yöntemi var mıdır? Kanada firması yani biliyoruz ki dünyada en fazla altın çıkaran ülkelerin başında Kanada geliyor. Kanada hem kendisi bir altın üreticisi hem de diğer ülkelerde Türkiye'de olduğu gibi teknolojisini kullanarak altın çıkarıyor. Kendi ülkesinde kullandığı altın teknolojisi, altın çıkarma, altın madenciliği teknolojisi ile Türkiye'deki teknoloji veya uygulamalar arasında bir farklılık var mıdır? Çevreye ve doğaya saygı anlamında dünyanın her yerinde aynı yöntemler mi uygulanıyor? Biz ÇED raporlarını verirken veya bu tür siyanürle altın madenciliğine izin verirken diğer dünya ülkelerini dikkate alıyor muyuz? İşte, örneğin, Avrupa Birliğinde 2000 yılında Romanya'da bir feci kaza meydana geldi. Daha sonra 2010 yılında Avrupa Birliğinde bazı ülkeler, 3-4 ülke siyanürle altın aramayı yasakladı. Ne elim bir durumdur ki dünyanın en büyük siyanür üreticisi Almanya'dır, Almanya kendisinde siyanürle altın aramayı... Avrupa'da, belki Almanya'da altın üretimi olmadığı için midir bilmiyorum. Yani, neden böyle bir uygulama yapıldığı konusunda engin bilgilerinizden faydalanmak istiyorum.

İliç'te en çok merak ettiğimiz, basın mensubu arkadaşlarımızın da en çok merak ettiği, kamuoyunun da en çok merak ettiği, diğer muhalefet milletvekili arkadaşlarımızın da her zaman dile getirdiği bir husus var: İliç'te siyanür dereye, nehirlere, doğaya akıyor mu; havaya karışıyor mu; suyu kirletiyor mu? Siyanür veya başka herhangi bir tehlikeli kimyasal madde doğayı zehirliyor mu? Bu anlamda beş yıl sonra, on yıl sonra, otuz yıl sonra, elli yıl sonra bu siyanürlü liç yöntemiyle altın üretimi yapılan alan bir Çernobil mi olacaktır; yoksa burası belli bir dönüşümden sonra, ıslahtan sonra yine normal doğal hayatına, habitatına kavuşabilecek midir? Canlı varlıklar hayatlarını sürdürebilecek midir? Bu siyanür toprakta ne kadar süre kalabiliyor? Belli bir süre sonra çözülüp ortadan kalkabiliyor mu, yoksa yüz yıl, beş yüz yıl hep yerinde mi kalacak? Bu soruların cevaplarını almak istiyoruz.

Özellikle, tabii, biz madenciliğe karşı değiliz, hiçbir milletvekili arkadaşımızın da buna karşı olmadığı görüşündeyim. Doğru yöntemlerle, doğru işlemlerle ve doğaya, çevreye, insana saygı prensipleriyle her zaman madenciliğin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak, Sayın Başkanım, Komisyonumuzda, burada her milletvekili arkadaşımızın bir seçim çevresi var, her milletvekili arkadaşımız bir kitleyi, insanlarımızı temsil ediyor, partisini temsil ediyor. Burada siz hakkaniyetli ve adaletli bir şekilde... İsteyen herkes 1, 2, 3, 4, 5 tur konuşabilir. Dolayısıyla da bizim sizden istirhamımız, bundan sonraki süreçlerde, lütfen, bürokratlar, bakan yardımcılarımız veya bakanlarımız veyahut da ilgili şirketler sunumlarını bitirdikten sonra, daha önce aldığımız kurallar çerçevesinde beşer dakika konuşularak birbirimizin hakkına hukukuna saygı göstermek suretiyle Komisyonumuzun üç aylık, dört aylık çalışma süresinin tamamlanması gerektiğini arz ediyor, saygılar sunuyorum.