KOMİSYON KONUŞMASI

CUMHUR UZUN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ben de Sayın Bakan ve arkadaşlarına sunumları için teşekkür ediyorum.

Bugün verilen bilgiler ışığında, meselenin özünün liç alanının doğru istiflenmemesi ya da kapasite üzerinde bir yığın oluşturulmasının bu vahim olayın, kazanın meydana gelmesinde temel olduğu gibi bir kanaatin öne çıkmasına sebep oldu. Bu nedenle de sorumu ona bağlı olarak sormak istiyorum. Yine, sizden aldığımız bilgiler tahtında, altın grubu madenlerin altı aylık denetime tabi olan madenler olduğu bilgisini edindik. Acaba altı aylık denetim periyotları içindeki kontrol listesinde liç alanı yüksekliklerinin ölçülmesi var mı ve bunlar ölçülüyor mu? Son denetimde bu yükseklik tespit edilmiş miydi, edildiyse ne boyuttaydı? Kapasiteyi geçtiğine ilişkin bir göstergeye erişildi mi ya da son denetim ölçüm raporunda bu konuyla ilgili tespitiniz tam olarak neydi? Buna ilişkin denetim raporunun ilgili bölümüyle birlikte tarafımıza sunulması bizim için aydınlatıcı olacak. Bunu sizlerden bekliyoruz.

Yine, liç alanının hareketlenmesiyle ilgili radarla bir denetim yapıldığı, bunun dışında herhâlde gözlem suretiyle yapılan denetimlerin ya da gözlemlerin olduğu, buna ilişkin de bir ön alma yönteminin uygulandığı anlaşılıyor. Ancak burada radar alanının bütün sahayı kapsamadığı... O nedenle bir radar gözü dışı alanlar mevcudiyeti oldu. Bunu daha önceki tespitlerinizde, denetimlerinizde tespit etmiş miydiniz? Bununla ilgili çalışma yapmasını ilgili ruhsat sahibinden, işletmeciden talep etmiş miydiniz? Tabii, her gün teknoloji ilerliyor, bu teknolojik ilerlemeler tahtında da hareketlenmeleri tespit edebilecek belki sismolojik değerler de kullanılabilir hâle gelmiş olma ihtimali var ama bizler bu alanın teknik boyutundan uzak kişileriz. O nedenle, dünya madenciliğinde bu konuda hareketlenmeyi daha önceden tespit edip bildiren ve böyle bir durumda alarm durumu yaratabilen yeni teknolojik gelişmeler var mı? Radar teknolojisinin ötesinde ve dünya madenciliğinde kullanılıyor mu? Eğer var ve kullanılıyor ise bunu bizim madenlerimizde zorunlu hâle getirmek noktasında bir çalışma düşünülüyor mu? Çünkü biz Komisyon üyelerinin ya da Komisyonumuzun işlevlerinden ya da ödevlerinden bir tanesi de bundan sonra bu kabîl kazaların olmasının önüne geçmek için belki Meclisimize düşen görevleri de yerine getirmektir böyle bir misyonumuz var. Bu misyon çerçevesinde de bunu bilmekte yarar var. Bunun teknik uygulamalarını siz çok daha iyi bilebilecek durumdasınız. O nedenle, dünyada bununla ilgili yeni yöntem ve teknikler belirlendi mi, var mı, faydalı mı? Var ise bunların neler olduğunu bizim sonraki çalışmalarımıza ışık olmak üzere bize bildirmenizi, bize raporlamanızı sizden istirham ediyoruz. Bunun ülkemiz mevzuatı açısından zorunlu hâle getirilmesinde yarar görüyor musunuz? Eğer görüyorsanız Meclisimiz ya da Komisyonumuz da bununla ilgili üzerine düşenleri yapacaktır diye sormak istiyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN ATAY USLU - Ben teşekkür ediyorum.

Sayın Vekilim, buyurun.

ALİ TEMÜR (Giresun) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; öncelikle Bakanımıza ve heyete teşekkür ediyorum.

Tabii, arkadaşların da ifade ettiği gibi, liç alanının eğimi ve yanlış depolamayla bununla alakalı Bakanlığımızın belli kriterleri yok mudur, bunu soruyorum.

Kontrol ve denetim mekanizması, üretim prosesi esnasındaki noksanlıklar, eksiklikler üretici firmanın inisiyatifine mi bırakılmıştır? İkaz edici raporlar, söylemler, çatlaklar oluştuğu hâlde neden bizim kurumlarımızı harekete geçirecek, aktif edecek bir durum söz konusu olmamıştır? Radardan tespit edilen liç alanı hareketleri takip edilebiliyorsa bu tespitin kazayı önlemeye yönelik bir faydası yok mudur? Bununla alakalı hangi kurum sorumludur?

Ayrıca, güvenlikle alakalı prosesin takibi esnasında mutlaka müşavir şirketler vardır. Bu müşavir şirketler yanlış raporlar verdiğinde bunların sorumluluğu nedir, bunlara gerekli hesap sorulacak mıdır diyerek kesiyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.