GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Bu benim Mecliste ikinci dönemim. Eğer ilk toplantıda bir süre kısıtlaması "Beş dakika olsun, herkes teker teker konuşsun." dersek bu, bundan sonraki süreçte daha tartışma olacağının bir göstergesi. Şundan dolayı: Üç ay gibi bir süremiz var. Üç ay bizler için çok uzun ya da çok kısa geliyor olabilir ama bu facia yaşandığından bugüne üç ay geçti ve üç ay boyunca hâlâ göçük altındaki 7 kişi çıkarılamadı. O nedenle biz gerekiyorsa burada beş dakika değil, beş saat boyunca tartışabilmeliyiz, birbirimize bu tahammülü gösterebilmeliyiz ve bunun bilinciyle belki de bu Komisyonda var olmalıyız. Çünkü bahsedeceğimiz alan çevreden ekonomiye, sağlıktan enerjiye birçok da parametreyi içerisinde barındırdığı için konuşmamız gereken, çözüm bulmamız gereken çok fazla başlık var.

Bir diğeri, açıkçası -Sayın Vekilin bıraktığı yerden- ben de bu işe siyaset bulaşmadan çözülemeyeceğine inananlardanım. Neden? Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz. Dünyada sadece altın madenciliği Türkiye'de yapılmıyor ama Türkiye iş cinayetinde Avrupa 2'ncisi, dünya 15'incisi. Demek ki benzer farklı ülkelerde aynı işlem yapılıp bu kadar az, belki de hiç iş cinayeti yaşanmıyorken Türkiye'de yaşanıyorsa burada siyaset kurumunun da bir sorumluluğu vardır. Yeterli denetleme yapmamıştır, cezai müeyyideler yeterli değildir. O nedenle de aslında tam da bizim konumuz siyasetin konusu. Bunu AK PARTİ iktidarı ya da bir başka siyasi parti iktidarıyla kısıtlamadan -elbette ki şu an iktidarda olan AK PARTİ, yaşanan facianın sorumlusu elbette ki iktidardaki kimse o ama- biz bugünden -az önce Sayın Vekilim ifade etti, önemli bir Komisyon; belki yarın Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı gelecek, onun iktidarında benzer faciaların yaşanmaması için- siyaset kurumunun alması gereken önlemleri de masaya yatırmak zorundayız. Ve bununla birlikte şunun da vurgusunu yapmayı önemsiyorum: Evet, biz şu an İliç'teki maden faciasıyla ilgili konuşuyoruz ama hâlihazırda bildiğim kadarıyla 22 canlı bomba daha var. Yani Türkiye'de 22'ye yakın ve birçok projesi de yapılmak üzere olan maden sahaları var. Bugün, burada, böyle bir facia yaşandı, belki de bu maden şirketi kapatılacak, bir daha işlev görmeyecek ama diğer maden firmalarının benzer bir facia yaşamaması için de gelen heyetlerin, gelen sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların Türkiye'de genel olarak madencilikle ilgili, özellikle altın madenciliğiyle ilgili nasıl bir politika üretilmesi, nasıl bir kanun teklifi yapılması konularında da geniş kapsamlı önerilerinin alınmasını ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.