BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Bu söylediğiniz çok önemli çünkü şiddet defalarca çalışıldı, farklı farklı konularla çalışıldı ama dijital şiddet daha güncel, kavramsal altyapısı da daha yeni yani oturmamış -Avrupa ülkelerine de bakıldığında- bir konu. Dolayısıyla çalışmak zorundayız.

ALİYE COŞAR (Antalya) - Gerekirse bir alt komisyon oluşturularak...

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Şöyle: Onu UN Women'la da bir çalışma başlığı olarak çıkardık. Yine Komisyonun geneliyle ve Birleşmiş Milletlerle birlikte çalışalım diye düşündük çünkü en son İzlanda'daydı sanıyorum, orada da bu konuyu daha yeni tartışmaya başlamışlar. Amerika'da da gittiğimizde Birleşmiş Milletler toplantısında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin de benzer şeyleri söylediğini duyduk yani yapay zekâda... Bir de sadece dijital şiddet noktasında kalmamak da lazım, şu kısmı çok önemli bence: Artık yapay zekâ çok önemli bir gerçek ve kurulan yapay zekâ dünyasında hâlâ işte daha yoğun erkeklerin üretici olması, yapay zekâ üreticisi olması orada kurulan dünyadan kadınları da biraz böyle kenarda tutacak ilerleyen yıllarda. Dolayısıyla bizim ona hazırlık yapıyor olmamız çok önemli yani yapay zekâda kadının var olması noktasında bir çalışma içindeyiz. Tam şu an ham hâlde olduğu için sizinle paylaşmıyoruz. Yani yapay zekâ ve dijital şiddeti, bu alanları kapsayan bir çalışma formatımız olacak ve bence de çok önemli; daha önce de çalışılmadı zaten, yeni de bir konu. Gördüğümüz Birleşmiş Milletlerin de Avrupa'daki diğer ülkelerin de masasında bu konu hâlihazırda mevcut. Biz de özellikle bilim, mühendislik söylüyoruz ya, onun altında o da var aslında. Özellikle kadın mühendislerin yapay zekâ noktasında yetiştirilmesi, eğitilmesi, yapay zekâ üreticisi hâline gelmesi noktasında bizlerin, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok teşvik edici olması kıymetli diye düşünüyoruz. Bununla alakalı da şu an yapay zekâyla alakalı çok önemli birkaç tane profesörle, yurt dışından profesörle irtibat hâlindeyiz. Komisyon olarak onlarla neler yapabiliriz, onu çalışıyoruz.

Çok teşekkürler.