Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
Konu | : | Komisyonun bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği faaliyetler ile bundan sonra gerçekleştirmeyi planladığı çalışmaların değerlendirilmesine ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .04.2024 |
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Çok teşekkür ederim.
Öncelikle hem Ayşe Vekilimin hem de Aliye Vekilimin söyledikleri bizim daha önceki dönemde yaptığımız çalışmaları hatırlattı. Her ne kadar şüphesiz eksiklikleri olsa da kadına yönelik şiddetle ilgili bir önceki dönem yapılan o rapor bence çok önemli ve kıymetliydi. Az önce bahsettiğiniz, Millî Eğitim Bakanlığından Diyanet İşlerine kadar birçok kurumun temsilcisinin gelip son derece önemli fikir alışverişinin olduğu bir sonuç raporu çıktı. Belki de konuşmalardan da aslında bu yorumu kolaylıkla yapabilmek mümkün. Şuna dikkat etmek, şunu yapmak gerekir: Evet, yine gelsinler, yine dinleyelim, yine onların önerilerini alalım ama mevcut çalışılmış raporlar da var, o raporda öneriler de var; zaten bizim bugüne kadar yaşadığımız en büyük sorun uygulamada bunun yapılıyor olmaması.
Şimdi, Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili, bir önceki dönem Komisyonda olan vekillerimiz bilecektir, Başkan Yardımcısı bir kadın geldi, çok nitelikli: hatta biz kendisine de söyledik "Umarız Diyanet İşleri Başkanı bir kadın olur." Ama uygulamaya baktığımızda hâlâ kadına yönelik şiddeti özendiren bazı hutbelerin ya da söylemlerin bu kurumlar tarafından geldiğini görüyoruz. Gelen yönetici son derece iyi niyetliydi, son derece bir şeyleri çözme niyetindeydi ama gelip günün sonunda uygulamada biz bunu göremediğimiz için sonuç elde edemiyoruz. O nedenle de bizim bir taraftan hem bu önerileri almak, bir taraftan da uygulamadaki karşılıklarını görmek noktasında bir yükümlülüğümüz de var. O nedenle de gelen temsilcilerin gelmeleri önemli ama şu olmasın isterim Sayın Başkanım... Yani geliyorlar, evet -kıymetli- yaptıklarını anlatıyorlar ama ben isterim ki uygulamada bizler de onların o takibini karşılıklı yapabilmeliyiz.
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Uygulamada görelim.
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Evet.
Bir diğeri de şu -az önceki vekilimiz ayrıldı galiba- şiddetle ilgili, aslında, evet, Türkiye'de değil, dünyada şiddetle ilgili toplumsal şiddet dalgası çok yaygın ama tam da az önceki vekilimin söylediği konu kadına yönelik şiddette bizim çözüm üretmemizin önüne geçiyor. Kadına yönelik şiddeti diğer şiddet türlerinden ayırmadığımız sürece, bu yaşanılan şiddetin kadının tamamen cinsiyetinden kaynaklı yani bu ülkedeki cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı olduğunun farkına varamadığımız sürece maalesef çözemeyiz.
Bakın, geçtiğimiz dönem yine Parlamentoda biz bu kanunda bir değişiklik yaptık, Ceza Kanunu'nda bir değişiklik yapıldı.
BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Tabii, tabii, evet, yargı paketinde.
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Yargı paketinde bir değişiklik yapıldı, o zaman da söyledik; siz, kadına yönelik şiddet tanımını onun başlığına koymadığınız sürece altını tamamen boşaltıyorsunuz. Biz demiyoruz ki... Kadın kadına şiddet uyguladığı zaman ya da erkek erkeğe şiddet uyguladığı zaman zaten onun kanunda yeri belli ama kadın sadece cinsiyeti nedeniyle, kadın olduğu için... Yani şu örneği de verdi o günkü arkadaşlarımız: Şort giydi diye şiddete uğrayan erkek var mı ya da gece geç geldiği için şiddet uygulanan erkek var mı? Ama kadın var. Demek ki toplumsal rollerle ilgili bir sıkıntımız var. Bunu yapabilmek için de kadının cinsiyeti üzerinden bir şiddete maruz kaldığını "toplumsal şiddet" kavramından öncelikle ayırmamız gerekiyor. Bu bakış açısıyla gitmezsek çözüme ulaşma noktasında yine bir ileri iki geri gibi bir pozisyon olacak. Ben yine, bu dönemde bunu önemsediğimi tekrar vurgulamak isterim.
Teşekkür ederim.