NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Selamlıyorum herkesi ben de.

Şimdi, Sayın Hamza Dağ, Sayın Bekaroğlu'na yönelik bu tavrını, Sayın Mehmet Bekaroğlu'nun Sayın Bakanla olan konuşma süresinin uzunluğuna bağladı. Yani, çok ilginç, enteresan buldum gerçekten. Komisyon çalışması başladığından beri, Komisyon çalışması bittiğinde biz muhalefet milletvekilleri salondan çıkarken Sayın Bakana hayırlı olsun demek için kalkıyoruz, oturduğu kürsüye doğru gidiyoruz. Şahsen ben ilk günlerde birkaç kez deneme yaptım, zar zor hayırlı olsun deyip çıkabildim çünkü daha Komisyon çalışması biter bitmez bütün iktidar partisi milletvekilleri hemen bakanın etrafını sarıyorlar ve fırsat tanımıyorlar bizim bakanın yanına gidip kendisine bir hayırlı olsun dememize. Oysa, kendileri iktidar partisinin milletvekilleridir, bakanı her zaman -randevulu ya da randevusuz- görme imkânları vardır. Yani, biraz nezaket ilişkileri çerçevesinde insan önce muhalefet partisi milletvekillerine yol açar ki daha sonra gelsin kendileri hayırlı olsun desinler. Maalesef ben böyle bir tabloyu göremediğim için artık komisyon toplantısı biter bitmez direkt olarak salondan çıkıyorum. Yani, yaklaşık, herhâlde 7-8 komisyon toplantısından sonra bakanlara hayırlı olsun demedim, diyemedim daha doğrusu. Onu kendisine de hatırlatmak isterim, çok uzun konuşmalar ve bakanın etrafının sarılmasıyla birlikte bize bir hayırlı olsun deme imkânı bile siz sağlamıyorsunuz.

Yani, bütün bunlar yapılırken Sayın Bekaroğlu'na "Siz Bakanla uzun konuştunuz, ben de bunun karşısında bu tür bir tavır geliştiririm, işte, bu kadar hakareti de ederim bu çerçevede" demeniz ciddi bir eleştiri konusudur.