MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli Bakanım, değerli arkadaşlar; iki konuda bir şey ifade etmek istiyorum. Biri, bugün saat 16.00 civarında sanıyorum, güneyde yaşanan, güney sınırlarımızda yaşanan krizle ilgili Hükûmet Genel Kurula bilgi verecek. O saatlerde Komisyon çalışmalarına ara verilebilir mi? Çünkü çok önemli bir konu. Burada 40 milletvekili var, bizim de Genel Kurulda yapılacak bu bilgilendirme ve müzakereyi izlememiz doğru olur. Dolayısıyla, böyle bir ara verilmesini talep ediyorum Sayın Başkanım.

İkinci konu, dün, Adalet Bakanlığının bütçesinden sonra yaşananlarla ilgili bir şey söylemek istiyorum, kayıtlara geçmesi gerekiyor bunun. Biliyorsunuz, Sayın Bakan sorulara cevap verirken tartışmalar oldu, güzel değildi, tabii, o manzara. Oturumun sonunda Sayın Bakana, -ki yirmi beş senelik arkadaşım- kendisine bilgi vermeye çalıştım, söylediğim şuydu: "Elbette hiçbir CHP'li milletvekili, hiçbir CHP'li, Cumhurbaşkanına ya da bir başka kişiye küfredilmesini asla kabul etmez. Biz bunu savunmuyoruz. Niye ısrarla siz bunu savunduğumuzu iddia ediyorsunuz? Bu doğru değil." derken el işaretimden rahatsız olan -ki el işaretim de budur- bir milletvekili arkadaşımızın, Yusuf Bey'in "Yeter, Bakanla çok konuştunuz, biz de konuşalım." demesi, bunlar önemli değil, olabilir, ama bir milletvekilinin -sonra baktım, 1980 doğumluymuş bu arkadaşımız- "Utanmaz adam, ahlaksız adam, edepsiz adam." diye hitap etmesi, bu da yetmezmiş gibi "Gel dışarıya." diye üzerime yürümesi gerçekten milletvekilliği adına, Parlamento adına asla kabul edilecek bir şey değil. Bu genç arkadaşımı araştırdım da, MGV'den gelmeymiş. Ben MGV'de çok ders verdim, anlattım. Hiçbir yerde, büyüklerinize ya da küçüklerinize ya da yaşıtlarınıza utanmaz adam, ahlaksız adam, edepsiz adam deyin diye, böyle bir şey öğretmedik. Bu çocuklar ne ara bunları öğrendiler, ne ara böyle oldular ben gerçekten şaşıyorum.

Sayın Başkanım, siz Komisyon Başkanısınız ve zaman zaman müdahale ediyorsunuz muhalefet milletvekillerine, işte, "Yaralayıcı, hakaret içeren konuşmalar yapmayınız." diyorsunuz. Şimdi, "utanmaz", "ahlaksız, "edepsiz" kelimelerini kullanan, yaralayıcı olmayı bırak, eğer ben de bir adım atsaydım herhâlde yaralanacaktım yani ben altmış yaşında, o otuz yaşında olduğuna göre fiziken de yaralanacaktım, bu milletvekiliyle ilgili ne diyeceksiniz, ne yapacaksınız Sayın Başkanım? Komisyon üyelerinin hukukunu korumak, onurunu korumak da sizin görevlerinizin arasındadır.

Teşekkür ederim.