Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 21 .02.2024 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, Sayın Hocam, KVKK Başkanı Hocamız, Avrupa uyum çerçevesinde sağlayacak maddelerin Türk hukukuna uydurulması konusunda yani Avrupa Birliği yetkililerinden daha fazla yetkili olduğunu ortaya koydu. Hocam diyor ki: "İstisnaların azaltılması isteniyor, vize serbestisinde ve yargılama ve kolluk faaliyetleri konusunda da istisnaların azaltılması gerekiyor." Ya, biraz önce söyledim Sayın Doçent Doktora, avukatlık hizmeti kamu hizmetidir, sektör değildir. Avukatlık hizmeti yargılamada savunma hakkını içeren, adil yargılanma hakkını en önemli noktaya koyan bir hak arayış mesleğidir, kamu hizmetidir. Bunu nasıl siz kolluk kıyı faaliyetleri ve diğer istisnaların içinden çıkarmak istersiniz, katmamak istersiniz? O nedenle hocamın dediğini anlamış değilim, başından başladı, sola kaydı, soldan sağa kaydı, ondan sonra ortadan gitti. Ya net olacaksınız, net, net. Kanunda okuduğu zaman hâkim, net okuyacak o kanunu. Neden çekiniyorsunuz yani neden çekiniyorsunuz? Net... Biz diyoruz ki: Mesleki faaliyetleri çerçevesinde avukatlar veriye ulaşabilsin, siz diyorsunuz ki: "Avrupa birliği müktesebatı gereği istisnalar azaltılacak, o bakımdan biz bunun içine sokamayız." Bir de yol gösteriyorsunuz, o yolu biz bilmiyormuşuz gibi "Kendi mesleki yasanıza bakın." diyorsunuz. Biz o yolu da biliyoruz, Avukatlık Kanunu'nu da biliyoruz. Bakın, biraz sonra gelecek, bir düzenleme talebimiz de olacak. Ya, arkadaş, Türkiye de artık demokrasiyi, özgürlükleri ve hukuk devletini yaşaması gereken bir ülke durumuna gelmek zorunda. Bilim, hukuki güvenlik kaygım olmamalı. Benim çocuklarımın yurt dışına beyin göçü kaygısı olmamalı. Ben demokrasi ve özgürlükleri ve anayasal hak ve özgürlükleri yaşamalıyım. Bir şey yazdığımdan dolayı cezaevine gitme korkum olmamalı. Muhalif olduğumdan dolayı yargılanma korkum olmamalı. Ben siyasi fikri ve söylediğimden dolayı eğer iktidara uzak bir siyasi fikirse, özgürlüklerle ilgili fikirse yolum mahkemeler olmamalı. Türkiye'de 302 bin kişide olan cezaevleri, üç yıl önceki infaz indirimiyle beraber çıkardığımız insanlar dışında birçok kişiyle dolmamalı. Bunun için diyoruz ki: Yeni can Atalaylar olmamalı, savunma hakkı geniş tutulmalı. Yani hukuk için koşturan avukatlar cezaevinde sekiz yıldan beri yatmamalı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ihlal kararları ve Anayasa Mahkemesi kararları da Türkiye'de uygulanabilmeli. Biz uygulama istiyoruz, uygulama. Hocam çıkmış, diyor ki: "Bu 6'ncı maddede ki, 4'üncü maddedeki düzenlemelerle avukatlar içine dalacaklar, veri bulacaklar, toparlayacak." Aynı doçent arkadaşın dediği gibi sektör; yok öyle bir şey yok Hocam, yok öyle bir şey. Avukatlar, barolar, bir dernek değildir, bir vakıf değildir; avukatlık mesleği, hak arama özgürlüğünün şekil tutmuş canlı bedenidir. 12 Eylül faşizmiyle beraber üniversiteleri hallettiniz, meslek teşekküllerini de hallediyorsunuz artık vatandaşı savunan avukat kalmayacak. Hak arama hürriyetini kullanan vatandaşları cezaevine göndereceksiniz; tek tip, korku ikliminde memlekette -medyaya yaptığınız gibi- tek tip insan yetiştireceksiniz, yok öyle bir şey. Onun için arkadaşlar diyoruz ki: Bütün meslek kurumlarında, bütün devlet kurumlarında liyakat, liyakat. Bu liyakat sağlanmadığı ölçüde memleketin geldiği durum ortada.
Avukatların iş alanları... İş alanlarını daralttınız. Yirmi iki yıllık iktidarınızda avukatlık mesleğini yok 3'üncü baro, yok çoklu baro, yok o derken, bu derken azalttınız. İş alanı kalmadı arkadaşlar, iş alanı kalmadı 180 bin avukat var şu anda. Avukatlar artık işçi avukatlar, adı yok
MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - 3'üncü baroya ne diyeceksiniz? CHP 3'üncü baroyu istiyor Hocam.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bakın, bir şey söyleyeyim -hepimiz milletvekiliyiz burada- asgari ücretle çalışan avukat sayısı şu anda Türkiye'deki ortalama avukatların sayısı hâline geldi. Yahu, arkadaşlar, avukatlık mesleğini bu hâle getirip Türkiye'yi demokrasiden uzaklaştırmayı düşünüyorsunuz ama ne yaparsanız boş, demokrasi ve özgürlük mücadelesi sürecek.
Sağ olun.