SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Ben de Sayın Tanrıkulu'nun görüşlerine katılıyorum. Ek olarak bir hususa işaret etmek istiyorum. Burada kanunla kurulan idari bir organ var, organik bakımdan, şeklen idari bir organ ama o idari organ fonksiyonel olarak yargısal bir faaliyet sürdürecek. Şimdi, böyle baktığınız zaman Anayasa'nın pek çok hükmüne aykırı ama bir hüküm çok can alıcı, ona işaret etmek istiyorum. Anayasa'nın egemenliği düzenleyen 6'ncı maddesinin son fıkrasında şöyle bir hüküm var: "Hiç kimse veya bir organ kaynağını Anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz." Burada kanunla kurulan idari bir organa yargısal bir yetki devredilmiş olacak. Dolayısıyla çok ciddi sorunlar olacak. Sözüm ona yargıdaki yavaş tempoya çözüm olarak getirildiği düşünülen bu mekanizma çok daha hantal sonuçlar yaratacak çünkü buradan çıkan kararlar tekrar idari yargıya gidecek, oradan Anayasa Mahkemesine, oradan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidecek. Yani Türkiye uzun yıllardan beri olduğu gibi gene debelene, debelene birçok mağdur yaratacak.

Profesör Selin Esen çok değerli bir meslektaşımız. Kendisinin yaptığı çalışmayı hepimiz okuyalım, inceleyelim. Bu hükümler bu metinden çıkarılsın, soruna çözüm olacak akılcı bir yöntemi hep birlikte bulalım.

Teşekkür ederim