KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, bu düzenlemenin geliş amacını anlayamadım. Sayın Genel Müdürüme sormak istiyorum ya da imzacı arkadaşlara; bunun etki analizi yapıldı mı,? Kayyum atanacak şirketlerle ilgili sayı çalışması var mı? Hangi amaca binaen bu düzenleme geldi? Bakanlık bu konuda bir çalışma yaptı mı? Hangi şirketlere kayyum atandı bugüne kadar ve buna ilişkin, bu kayyumlarla ilgili yapılan hangi işlemler yapıldı? Yani daha bir çok soru var; kaçaksa bu şirketlerin sahipleri, gıyabında yakalama kararı varsa, onun rızası olmadan payları mı satılabilecek gıyabında? Bu nedir? Kâr payı dağıtılacak, yararlanamayacak, mahkemede aklandıktan sonra ne olacak? Yani potansiyel suçlu "Aklan, gel." diyorlar. Tabii, biz bunu dediğimiz zaman "FETÖ ya da terör örgütüyle bağlantılı olan, ilişkide bulunan şirketlerin burada siz savunmasını mı yapıyorsunuz?" diye bir şey gelecek bize. Yok öyle bir şey arkadaşlar, yok, neden yok.

Şimdi, hocam burada, bizim anayasa hukukçusu profesörümüz burada, hocamızın kendisi burada ama ben de bir hukukçu olarak, otuz yıllık bir hukukçu olarak şimdi, Anayasa'yı açtım: "Hukuk devleti" Ya, arkadaşlar, cezai, hukuki, mali sorumsuzluk ne demektir ya, cezasızlık ne demektir ya? Sayın Sezgin Vekilimin dediği gibi, biz milletvekillerinin bile hukuki güvenliği yok arkadaşlar. Can Atalay şu anda cezaevinde ya, cezaevinde, Enis Berberoğlu cezaevine girdi, Gergerlioğlu cezaevine girdi, geçen dönemde biz bunları yaşadık ya. Hukuki güvenliğimiz yok, mali güvenliğimiz yok ama kayyum adı altında siz çıkıyorsunuz, ne idiği belli olmayan kişilere cezai, hukuki ve mali sorumsuzluk veriyorsunuz. Hangi devlette yaşıyoruz? İşte onun için biz "2'nci madde" diyoruz, bu madde açıkça hukuk devleti ilkesine aykırı bir maddedir.

Ayrıca, şunu söylemek istiyoruz: Egemenlik; 6'ncı madde. "Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." Böyle bir devlet yetkisi var mı arkadaşlar? Yani Anayasa'da siz cezai, hukuki ve mali sorumsuz ve cezasız olacak bir yapı mı oluşturmak istiyorsunuz? Var mı Anayasa'da böyle bir yetki? Yani açıkça Anayasa'nın 6'ncı maddesinde egemenliğin kullanılmasını kişilere bırakıyorsunuz.

Daha sonra, bakıyorum, sırayla geçiyorum, yani anayasa hukukçusu arkadaşlardan özür dileyerek söylüyorum. 11'inci madde, ondan önce 10'uncu madde var. 10'uncu maddede ise şu var: Kanun önünde eşitlik. Ya, arkadaşlar "Herkes kanun önünde eşittir." diyor birinci fıkra. "Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz." diyor. Bir madde ekleyelim Anayasa'ya, 10/3'e ekleyelim, kayyumları da yazalım. "Kanunlar önünde eşitlik konusu uygulanmasın." diye kayyumları da ekleyelim burada. Böyle mantık olabilir mi ya? 10'uncu maddenin 4'üncü fıkrası "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz." diyor. Ya, bunlar kimdir ya, kimdir? Bunlara nasıl imtiyaz tanıyacaksınız? Bakın, Anayasa'ya ihlalleri açık açık söylüyorum, devam ediyorum. Kanun önünde eşitliğe aykırı, Anayasa'nın bağlayıcılığına aykırı. Kanunlar Anayasa'ya aykırı olamaz arkadaşlar; madde 11. Devam ediyorum, temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması, ölçülülük ilkesi; 13'e aykırı. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması; 15'inci maddeye aykırı. Mülkiyet hakkına aykırı; 35'inci madde. Ya, çökme, çökme arkadaşlar, siz "çökme" lafını nerede duydunuz? Ben yıllardan beri hukukçuyum, "çökme" lafını ben bu son zamanlarda duymaya başladım: "Şirket çökmeleri" "sorumsuzluk" "mali sorumsuzluk" Ya, isimlerini vereyim mi şirketlerin? Hepiniz biliyorsunuz, Kayseri'den başlayalım, İzmir'e kadar; İstanbul'dan başlayalım, Antalya'ya kadar. Yani bazı işlerde sorumsuzluk vereceksiniz de yanlış anlamayın da bu çökme, mülkiyet hakkı ihlali Anayasa'nın 35'i mi uygulanacak, çökülecek? Yapmayın, eylemeyin, böyle bir madde söz konusu olamaz. Devam ediyorum arkadaşlar, madde 36'ya, hak arama hürriyetine aykırı, madde 40'a, temel hak hürriyetlerin korunmasına aykırı, madde 125'e, her türlü eylem ve işlemlere karşı yargı yolu açıktıra aykırı. Yani sorumsuz olacaklar, böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Kamu görevlileriyle ilgili olarak 129'uncu maddeye aykırı. Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. 90'ıncı maddeye aykırı. İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, bizim imzalamış olduğumuz özgürlüklere aykırı. Değerli arkadaşlar, bu, açıkça, Anayasa'nın birçok hükmüne aykırı. Bu hükmün Adalet Komisyonuna gelmesi burada bulunan Adalet Komisyonu üyelerine yönelik bir hakarettir, böyle bir imtiyaz tanınamaz, böyle bir şey olamaz. O nedenle, bizim vermiş olduğumuz önerge açık ve net. Biz diyoruz ki: "Bu 5271 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6'ncı maddenin beşinci fıkrasının teklif metninden Anayasa'nın başlangıç bölümüne 2, 6, 10, 13, 15, 35, 36, 40, 90, 125, 129 ve 153'üncü maddelerine açıkça aykırı olduğundan dolayı çekilmesini talep ediyoruz." Cumhuriyet Halk Partisinin görüşü açık ve nettir. Bu madde çekilmezse inanın Anayasa Mahkemesinden bu madde döner arkadaşlar.

Teşekkür ederiz.