Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | Karabük Milletvekili Cem Şahin, İstanbul Milletvekili Şengül Karslı ve 124 Milletvekilinin Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2023) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 20 .02.2024 |
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.
Sayın Başkanım, Kıymetli Komisyon üyeleri, değerli milletvekillerimiz, basın mensuplarımız ve çok kıymetli katılımcılar; hepinizi ben de saygıyla selamlıyorum.
Bugün Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşülmesi için bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Bildiğiniz üzere, 2002'den bu yana reform niteliğinde getirdiğimiz birçok önemli düzenleme yüce Meclisimiz tarafından yasalaştırılmıştır. Bu süreçte gerek uygulamadan doğan sorunlar ve aksayan yönlerin iyileştirilmesi gerekse sistemin daha hızlı ve etkin bir şekilde çalıştırılabilmesi amacıyla kanun seviyesinde yapılması gereken düzenlemeler vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Kuşkusuz, bundan sonraki süreçte de ülkemiz ve vatandaşlarımız için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.
Sayın Başkanım, çok Değerli Komisyon üyelerimiz, kamuoyunda "sekizinci yargı paketi" olarak da bilinen bu kanun teklifiyle Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Medeni Kanunu, İcra ve İflas kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu başta olmak üzere 17 farklı kanunda ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de değişiklik yapmayı hedefliyoruz. Teklif, 79 maddede değişiklik veya düzenleme içermekte olup 1'i geçici madde olmak üzere toplam 43 maddeden oluşmaktadır.
Teklifin hazırlık sürecindeki katkıları sebebiyle başta Adalet Bakanlığımızın değerli bürokratları olmak üzere akademisyenler ve yargı mensuplarına, görüş alışverişinde bulunduğumuz ve katkılarını esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum.
Şimdi, milletimizin hassasiyetlerini dikkate alarak büyük bir titizlikle hazırladığımız bu kanun teklifinde yer alan düzenlemelerle ilgili size bazı bilgiler vermek istiyorum. Öncelikle, kanun yollarına başvuru sürelerini yeknesak hâle getiriyoruz. İtiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri, hak arama hürriyetinin daha iyi kullanılabilmesine imkân tanımak amacıyla "gün" yerine "hafta" olarak düzenlenmektedir. Bu süreler iki hafta olarak belirlenmek suretiyle bu yeknesaklığa uygun hâle getirilmekte.
Ayrıca, tefhimle başlayan kanun yoluna başvuru sürelerinin gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle başlaması kabul edilerek hukuki güvenliğin güçlendirilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, başta Ceza Muhakemesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da değişiklik yapılmaktadır.
Tabii, burada belirtmek gerekir ki uygulamada herhangi bir karmaşaya sebebiyet vermemek için bu düzenlemelerin 1 Haziran 2024 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı da geçici hükümle kabul edilmektedir.
Ceza yaptırımlarının etkinliğinin artırılması amacıyla adli para cezalarının miktarlarını yükseltiyoruz. Suçla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla, 1 güne karşılık gelen adli para cezasının alt ve üst sınırlarında artış yapılmakta. Buna göre, 1 gün karşılığı adli para cezasının alt sınırı 20 TL'den 100 TL'ye, üst sınırı ise 100 TL'den 500 TL'ye çıkarılmakta. Ayrıca, ön ödeme miktarının hesaplanmasında 1 gün karşılığı olarak belirlenen 30 TL, 100 TL'ye çıkarılmaktadır.
Diğer yandan, bu düzenlemeyle uyumlu olarak 3 bin TL olan kesinlik sınırı 15 bin TL'ye yükseltilmektedir. Yine bu düzenlemeler de az önce ifade ettiğimiz gibi herhangi bir karışıklığa, karmaşaya sebebiyet vermemesi için 1 Haziran 2024 tarihinden sonra işlenecek suçlar bakımından geçerli olacaktır.
Değerli Başkanım, kıymetli hazırun; temel hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, hukuki güvenliğin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi, yargıya güvenin artırılması ve insan odaklı hizmet anlayışımız günümüzde ana ilke ve değer olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 30 Mayıs 2019 tarihinde açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde vizyon olarak güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi vurgulanmıştır. Aynı şekilde, 2 Mart 2021 tarihinde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'nda da özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye vizyonu ön plana çıkarılmaktadır. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile İnsan Hakları Eylem Planı'nda makul sürede yargılanma hakkının ihlali konusundaki başvuruları incelemek ve tazmin etmek üzere etkili bir mekanizma oluşturulacağı, uzun yargılamalardan kaynaklanan zararların Anayasa Mahkemesine başvuruya gerek kalmaksızın İnsan Hakları Tazminat Komisyonu tarafından kısa sürede giderilmesinin sağlanacağı, tutuklama ve bazı koruma tedbirlerinin haksız uygulanması nedeniyle meydana gelen zararların oluşturulacak idari başvuru yoluyla hızlı bir biçimde tazmininin sağlanacağı belirtilmiştir. İşte, bu hedef ve faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla arz edeceğim düzenlemelere teklifte yer verdik.
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerine ilişkin önemli düzenlemeler yer almakta. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141'inci maddesinde yapılan değişiklikle konutunu terk etmemek veya bağımlılıktan arınmak amacıyla hastanede tedavi olmaya ilişkin adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen, adli kontrol işlemine karşı kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan kişiler bakımından da tazminat talep etme imkânı getirilmektedir. Adalet Bakanlığının bünyesinde bulunan, hâlihazırda var olan Tazminat Komisyonunun görev tanımını bu minvalde yeniden belirliyoruz. 6384 sayılı Kanun'un adı, amacı ve kapsamı değiştirilmekte ve bu kanun uyarınca kurulan komisyona yeni görevler verilmekte.
Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla yapılacak manevi tazminat talepleri Anayasa Mahkemesi yerine öncelikle Tazminat Komisyonuna yapılabilecek. Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesindeki bazı koruma tedbirleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinin ağır ceza mahkemeleri yerine yine Tazminat Komisyonunca karara bağlanması sağlanmaktadır. Böylelikle, yargısal görev alanına ve hâkimin takdirine girmeyen bazı tazminat istemlerinin idari başvuru yoluyla hızlı bir biçimde sonuçlandırılması amaçlanmaktadır. Yaptığımız bu düzenlemelerle söz konusu başvuruların süratle sonuçlandırılmasının sağlanacağı ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtayın iş yükünün azalacağı söz konusudur.
Sayın Başkanım, teklifte Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda da bazı düzenlemelere yer verilmiştir. Bu kapsamda, ceza infaz kurumlarına girmek otomatik olarak vasi atama sebebi olmaktan çıkarılmaktadır; hükümlü kendi istediği takdirde kendisine bir vasi atanacaktır ancak beş yıldan fazla hapis cezası bulunan hükümlüye sulh hukuk mahkemesince gerek görülmesi hâlinde vasi atanabilecektir. Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci ve 314'üncü maddesinde de yine bu çerçevede düzenleme yapılmıştır. Düzenlemeyle, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri dikkate alınmak suretiyle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiili müstakil bir suç olarak kabul edilmiş, düzenlemeyle suçun kanuni unsuru karşılanmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231'inci maddesinde değişiklik yapılarak HAGB kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurabilme imkânı tanınmaktadır. Böylelikle etkili bir kanun yolu getirmek suretiyle kişilerin hak arama özgürlüğü güçlendirilmekte ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının daha iyi denetlenmesi sağlanmaktadır. Yine, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarını karşılamak amacıyla basit yargılamaya ilişkin hükümler adil yargılanma hakkı çerçevesinde yeniden düzenlenmektedir.
Teklifle getirilen diğer önemli değişiklikler ise başlıklar hâlinde şunlardır: Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları ile kişisel verilerin yurt dışına aktarılması usulünde değişiklik yapılarak Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü'ne uyum sağlanmaktadır. Ayrıca, standart sözleşmeyi imzalayan veri sorumlusu veya veri işleyenin kuruma bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi kabahat olarak düzenlenmekte ve kurul tarafından idari para cezalarına karşı sulh ceza hâkimliği yerine idari yargıya başvurulması öngörülmektedir.
Kamu kurumları lehine hükmedilen vekâlet ücretinin bu idareleri temsil eden avukatlık ruhsatı bulunan hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ile avukatlara dağıtımı düzenlenmektedir.
TMSF'nin kayyum olarak atanmasına imkân veren kanuni düzenlemenin uygulama süresi uzatılmaktadır.
Ramazan ve Kurban Bayramı'nda emeklilerimize 2 bin TL olarak ödenen bayram ikramiyesi yüzde 50 artırılmak suretiyle 3 bin TL'ye yükseltilmektedir.
Deprem bölgesinde sanayi altyapısının güçlendirilmesine yönelik destek ve uygulamaların devamının sağlanması amacıyla 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun geçici 17'nci maddesinin uygulama süresi bir yıldan iki yıla çıkarılmaktadır.
Değerli Başkanım, çok kıymetli milletvekilleri; teklifle yapacağımız düzenlemelerle hak arama hürriyetinin daha da güçleneceğine, suçla etkin mücadele sağlanacağına, yargılamaların hızlanacağına, kişisel verilerin daha etkili bir şekilde korunacağına inanmaktayız.
Teklifimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyor, müzakerelere vereceğiniz katkılar nedeniyle şimdiden hepinize çok teşekkür ediyorum.
Hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.