KOMİSYON KONUŞMASI

SEYİT TORUN (Ordu) - Teşekkür ederim Başkan.

Sayın Başkan, çok değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türk Dil Kurumunun sözlüğünde torba "Genellikle pamuk ve kıldan dokunmuş, türlü boy ve biçimde, ağzı büzülüp bağlanabilen bir araç." bir de "Genellikle plastikten veya kâğıttan yapılmış, içine öteberi koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte olabilen taşıma gereci, poşet." şeklinde tanımlanmıştır. "Kanun" ibaresinin başına eklenen "torba" kelimesi, bir yandan taşıyıcılık işlevine diğer yandan da içine konulacak öteberinin her zaman kestirilemeyeceği için gizemine işaret eden son derece isabetli bir sıfattır. Bununla birlikte, insanımızın kıvrak zekâsının bir ürünü olarak günlük yaşama diline yerleşmiş olan bu eğlenceli terim, çeşitli belirsizlikler içerdiği için tanımlanması güç ve formel, yasama dilinde hiç kullanılmayan bir nitelemedir. Kısaca, birbiri ile konu yönünden ilgisi olmayan ve çok fazla sayıda başka kanunda ek ve değişiklikler yapan kanunlara "torba kanun" adı verilebilir. Bir kanunun torba kanun olup olmadığının temel göstergelerinden birisi kanun başlığıdır. Torba kanunların başlığı içerik itibariyle yürürlükteki birden fazla kanunu etkilediği için genellikle "çeşitli kanunlarda" diye başlamak zorundadır. Torba kanunların yasalaşma sürecinde kimi özgün yönler ortaya çıkmaktadır. Bunlar kabaca, şöyle sıralanabilir:

Torba kanun uygulaması, geleneksel komisyon sistemini devre dışı bırakmaktadır.

Hemen her torba kanun tasarısı, teklifi, mali nitelikli hükümler içerdiği gerekçesiyle esas yönünden Bütçe Komisyonuna havale edilmektedir. Ayrı kanun teklifleri hâlinde sunulmuş olsa, başka ihtisas komisyonlarının görev alanına girecek olan işler, zorunlu olarak tek komisyona gönderildiği için devre dışı bırakılmış komisyonların uzmanlığından yararlanmadan, onların katkıları alınmadan yasalaşmış olmaktadır.

Torba kanun görüşmelerinin, özellikle komisyon aşamasında, yeni madde ihdasının sıklıkla görülen bir durum olduğu görülmektedir. Genel Kurulda torba kanuna yeni madde ihdası komisyon aşamasına göre çok daha zordur.

Komisyona gelen ve komisyondan geçen madde sayısının yeni maddelerin eklenmesi yüzünden katlanarak arttığı görülmektedir. Böylece, torbaya daha önceden kamufle edilmek istendiği ya da kamuoyunda, ilgili kesimlerde en azından bir süre gözden kaçırılmak istendiği için konulmayan bir madde veya konu son anda eklenmiş olmaktadır. Bu bağlamda, torba kanunlar, genellikle, kanundan etkilenecek kesimler bakımından sürprizlere gebe özellikler sergilemektedir.

Kanun yapım sürecinde sivil toplumun etkili bir şekilde katılması ve görüşlerini ifade etmesi, torba kanun yönteminde sekteye uğrayabilmektedir. Öte yandan, çok sayıda kanun çok sayıda bakanlığı ve kuruluşu ilgilendirdiğinden yasa yapım sürecinin teknik ilgilileri arasında gereken diyalog ve bilgi alışverişi imkânı çoğu zaman ortadan kalkmaktadır. Bu durum, yasama hatalarının artmasına yol açabilmektedir.

Toparlamak gerekirse, temel kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşme şekliyle, torba kanun ise içerik itibarıyla yapılan bir adlandırmadır. Torba kanun uygulamasının pragmatist ihtiyaçlardan doğduğu bir gerçektir. Hükûmetler bir an önce gerçekleştirmek istediklerini, her birini ayrı bir kanun ile yapmak durumunda kalacakları düzenlemelerin hepsini geniş bir yelpazede torba kanun uygulaması yoluyla yapabilmektedirler. Bu durum, özellikle seçimlere giderayak yasama dönemlerinin sona ermesine yakın zamanlarda sıklıkla görülmektedir ama artık bu bir alışkanlık hâline gelmektedir ve süreklilik arz etmektedir.

Torba kanunlar söz konusu olduğunda, Medeni Kanun'un 1'inci maddesinde belirtildiği anlamda kanunun ruhundan, özünden söz edebilmek neredeyse imkânsız hale gelebilmektedir. Torba kanunlar uygulayıcılar açısından çeşitli sürprizlere de gebedir. Örneğin, kimi torba kanunların gerekçe trafiği ya çok karışık ya da hiç gerekçesi olmayan maddeleri bulunmaktadır. Bu nedenle, somut hukuki açmazlarla ilgili kanun yorum teknikleri çoğu zaman işlemez hale gelebilmektedir. Ne pahasına olursa olsun yasama sürecini hızlandırmak için torba kanun çıkarma yoluna başvurulması çok ciddi sakıncaları beraberinde getirmektedir. Torba kanun sadece yasama süreci açısından değil, tasarı ya da teklif yasalaştıktan sonra uygulama sürecinde de sorunlar doğurmaktadır. Torba kanun çıkarma yolu muhalefetin ve sivil toplum kuruluşlarının yasa yapım süreçlerine etkili biçimde katılımının sağlanmamasını göze almayı gerektirmektedir. Kaldı ki, her telden konuları kapsayabilen torba kanunların yürürlükteki mevzuata olan etkileri hakkında iktidar partisi üyeleri milletvekilleri bile içerik hâkimiyeti bakımından sıkıntıya düşmektedir. Uygulamada böyle bir zorunluluk olmadığı hâlde, temel kanun kapsamında görüşülen torba kanunların hızla yasalaşması yüzünden ortaya çıkan yasama hatalarını düzeltmek amacıyla değişen kanun ve kanunlarda çok geçmeden yeniden değişiklik yapılmasını körüklemektedir.

Kısacası: Ülkemizde torba kanunlar değişen kanunlarda yeni değişiklik gereksinimlerini tetikleyici bir etken niteliği taşımaktadır.

Teşekkür ederim.