KOMİSYON KONUŞMASI

GEORGE ASLAN (Mardin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcıları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucu göçük altında mahsur kalan 9 işçinin sağ salim kurtarılmasını temenni ediyorum. Ayrıca, Antalya ve Urfa'da yaşanan sel felaketinden etkilenen yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; dünyada gelişmiş ülkeler, turizm endüstrisindeki pazar paylarını artırabilmek ve turizmden elde edecekleri gelirleri artırmak adına sürekli rekabet hâlindedirler, bu rekabetlerin sonucunda bir hizmet sektörü olan turizmde verilen hizmetlerin kalitesini artırma yönünde çeşitli adımlar atmaktadırlar. Türkiye'de de benzer şekilde bu alanda kimi olumlu çalışmalar yapılmıştır ancak birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de hâlihazırda kronikleşen sorunlar mevcut. Bu sorunlara dair 2024'te de önceki yıllardan kalan sorunlarla beraber daha da ağır bir tabloyla karşı karşıyayız.

Turist rehberleri başta olmak üzere genel olarak bu sektörde çalışanların karşı karşıya kaldığı pek çok sorun mevcuttur; bunların başında güvencesiz düşük ücret ve kayıt dışı çalıştırma gelmektedir. Turizm sektöründe 1 milyondan fazla sigortalı çalışan olduğundan söz edilmektedir ancak buna karşılık sektörde sayısı yüz binlerle ifade edilen sigortasız ve güvencesiz çalışan olduğu bilinmektedir. Özellikle yaz turizmi yapılan bölgelerde on dört, on altı saati bulan uzun çalışma saatleriyle oldukça zor şartlarda çalışan turizm emekçilerinin emeği sömürülmektedir. Sektördeki bu muazzam sömürüye karşın turizmde sendikalaşma oranı da oldukça düşüktür.

Turist rehberlerinin, turistin ülke hakkında doğru bilgilendirilmesi; ülkedeki tarihî yerlerin doğru tanıtılması, turist ülke hakkında olumsuz ön yargılara sahip ise bu olumsuz ön yargıların olumluya dönüştürülmesini sağlaması, turist tarafından eksik veya yanlış bilinen şeylerin düzeltilmesi gibi birçok rol ve görevleri bulunmaktadır. Aynı zamanda turist rehberleri, turistler ve yerel halk arasındaki kültürel etkileşimi sağlayan kültür elçileridir.

Turist rehberliği mesleği, fiziksel çaba gerektiren bir meslektir. Çalışma saatlerinin esnekliği, sezonluk çalışma, denetimlerin aksatılması sonucunda kaçak rehberlik faaliyetlerinin olması, meslekten kaynaklanan sağlık problemleri, seyahat acentelerinin rehberler üzerinde baskı kurması sonucunda rehberlerin psikolojik, sosyal, fiziki ve yönetsel anlamda birçok sıkıntılarının olduğu bilinmektedir. Turist rehberlerinin yaşadığı sorunlara çözüm üretmek yerine, getirilen düzenlemeyle mevcut sorunlara yenileri eklenmektedir. Meclise getirilen diğer pek çok yasa tasarılarında olduğu gibi işin muhataplarıyla görüşülmeden, ilgili kurum ve kuruluşların görüş ve önerileri alınmadan yine bir düzenleme getirilmektedir.

Görüşmekte olduğumuz düzenlemeyle, genel olarak turist rehberlerinin en az 1 yabancı dil bilme zorunluluğunun kaldırılması, her tur aracında 1 rehber bulundurma zorunluluğunun kaldırılması, arkeoloji ve sanat tarihi gibi bölüm mezunları ile Uzak Doğu dillerini bilen kişilere ayrı bir eğitim almaksızın yüz saatlik bir kurstan sonra rehber olabilme hakkı tanınması gibi önemli değişiklikler öngörülmektedir. Günlerdir pek çok turist rehberi mail veya telefon yoluyla bizlere ulaşıp seslerini duyurmaya çalışmaktadır. Mevcut yasada bir kişinin turist rehberliği yapabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığının gözetimi ve denetimi altında yapılacak yabancı dil sınavında başarılı olması ya da yönetmelikte belirlenen yabancı dil yeterlilik belgelerinden birine sahip olması gerekmektedir ancak düzenlemeyle, mesleğe kabul koşulları arasında en önemli koşullardan yabancı dil bilme zorunluluğu kaldırılmaktadır. Denilmektedir ki: "İç turizmde artan Türkçe rehber ihtiyacını karşılamak için Türkçe rehberliğe ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Böylece yabancı dil bilmeyenlerin Türkçe rehberlik yapmalarının önü açılmaktadır." Oysaki hâlihazırda profesyonel turist rehberliği mesleğini icra eden 13.372 rehber Türkçe rehberlik yapma hakkına da zaten sahiptir. Buradaki amaç "Türkçe rehberlik" adı altında rehberleri ucuza çalıştırmak mı? Farklı bölümlerin mezunlarıyla birlikte sayısı artacak olan rehberler nasıl iş bulabilecek? Bu kadar acente var mıdır? Bu durum istihdam problemine yol açacaktır. Bu düzenleme, aynı zamanda yabancı dil sınavından geçmiş ve mesleğinin gerekliliklerini yerine getirmiş rehberlere yönelik mağduriyete neden olacaktır. Yıllarca yabancı dil öğrenmek için çalışıp, emek harcayıp başarılı olmuş rehberlerin emekleri yok sayılacaktır.

Getirilen diğer bir değişiklik ise turist rehberleri için her beş yılda bir hak kazanılmış ruhsatname için sınav yapılması ve yabancı dil yeterlilik belgesinin beş yılda bir yenilenmesidir. Bir yandan yabancı dil bilmeyen kişilere rehberlik yapma izni ya da yetkisi verilirken öte yandan yabancı dil bilen rehberlerin beş yılda bir yabancı dil sınavına tabi tutulması sorunlu bir yaklaşımdır.

Diğer önemli bir değişiklik, ören yerleri ve müzeler harici rehber alınma zorunluluğunun kaldırılmasıdır. Bu durum Türkiye'de bugün sayıları 13 bini aşan turist rehberlerinin çalışma alanını son derece sınırlandıracak ve iş imkânlarını kısıtlayacaktır. İşini doğru ve profesyonel bir şekilde yapan turist rehberlerinin sadece müze ve ören yerlerine zorunlu tutulması, aynı zamanda yetki sahibi olmayan kişiler tarafından yerli ve yabancı turistlere yetersiz ve hatta yanlış bilgilendirmelerin yapılmasına sebebiyet verecektir.

Dolayısıyla bu kanun teklifinde getirilen söz konusu düzenlemelerin turist rehberleri için olumsuz bir durum yaratacağı için tekrar değerlendirilmesinin gerektiğini belirtiyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.