MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

En az söz hakkı kullanan birisi olarak bir iki cümle söyleyeyim.

Biz de hukukçuyuz ama bu arada balıkçılıkla ilgili bayağı bir bilgi birikimimiz oldu.

Ben, özellikle, kooperatif konusu olunca söz almak istedim. Türkiye'de tarım sektöründe çok ihtiyaç olan bir konu, maalesef kooperatifsiz gelişen tarım yok dünyada ama bizde kooperatif konusuna devletin bir bakışı var, bunun altı çizilebilirse yani bir başıboşluk, bir denetimsizlik var. "Kooperatifler, nasıl olsa kendi aralarında bir hukuk oluşturuyorlar, ne hâlleri varsa görsünler." gibi bir yaklaşım var. Özellikle kooperatiflerin denetimindeki eksiklikler insanların kooperatife yanaşmamasına yol açıyor yani kooperatiften insanlar kaçabiliyorlar. O bakımdan, kooperatife yaklaşırken aynı zamanda devletin oradaki denetiminde de bir güvence hissederek kooperatif konusuna daha sıcak bakılmasının sağlanması lazım. Balıkçılıkta çok teferruat bilmiyorum yani bunun nasıl bir tesiri var Barış Bey daha iyi bilir ama tarımda bunu özellikle görüyoruz, diğer alanlarda da görüyoruz. Diğer alanlarda daha ortaya çıkıyor, mesela, gayrimenkul alanında, başka alanlarda yarım kalmış kooperatifler mezarlığına dönüyor her taraf ama şimdi, tabii, balıkçılıkta doğal olarak bir şey yarım kalmayacağı için -Vehbi ağabeyin de söylediği gibi- yarım kalan şeyleri başka türlü zararlara dönüşüyor. O bakımdan kooperatif konusunda arkadaşlar biraz daha...

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Kısıtlama olması lazım.

MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - Orada bir denetleme, kısıtlama... Kooperatif, nasıl olsa kendi aralarında bir hukuk oluşturuyorlar diye başıboş bırakılmaması gereken bir konu. Gerek yerel yönetimler... Özellikle büyükşehir olan yerlerde kooperatifçilik dairesi başkanlığı kurulup o ildeki bütün kooperatiflerin en azından oradan bilgi desteği alması lazım, "know-how" desteği alması lazım. Maalesef çok görenek şeklinde gidiyor, bilgi eksikliğiyle gidiyor. Onun altını çizmek için söz aldım.

Ben de Komisyon süresince, çalıştığımız süre içerisinde arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.

Söz verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olun.

Bir de şunu belirtmek istiyorum: Daha önce milletvekilliği yaptığım dönemde ben komisyon başkanlığı falan yaptım, tabii, bu kadar bilgiyi bir araya topladığımızda başka bir zorluk karşımıza çıkıyor: Bunu somutlaştırmak ve öneriye dönüştürmek. Belki de şu anda işin en zor kısmındayız yani belki coğrafi olarak çok zorlandık, seyahatlerde zorlandık, herkesi sabırla dinledik falan ama bunları biriktirdik, şimdi bunlardan sonuç çıkarmak, tespit ve öneri kısmı en çok beyin terletmemiz gereken bir konu. Biraz önce milletvekillerimiz, üyelerimiz de söylediler, bu konuda da üyelerimizle sürekli irtibat hâlinde olunursa belki hayatın getirdiği pratik yaklaşımlarla bu rapora katkı sunulabilir, arkadaşların katkısı olur. O konuda fikrimi söylemek istedim.

BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Yani belki yerel seçimlerden sonra çünkü o zamana kadar bir bilgi toparlama süreci de olacak. Haftalık olarak belli bir saatte bir araya gelip bir saat... Onun öncesinde, bir veya iki gün önce bize o hafta toparlanan bilgiler özetlerle birlikte metin olarak aktarılırsa bir araya gelip o konuda çalışmak mümkün olabilir.

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - İskelet bir çıkarılırsa...

MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - Hem yasamaya hem yürütmeye ışık tutabilecek somut cümlelere dönüşmesi lazım ki sadra şifa olsun, yoksa karışık bir bilgi derlemesinden ileri geçmez, emeklerimize de yazık olur.

Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.