EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sadece samimiyetle, içtenlikle ve gerçekten, bizden sonraki dönemlere bu kötü mirası bırakmamak adına ve torba yasa düzenlemesine ilişkin her seferinde aldığımız ve önemli bir kısmının doğru olduğunu düşündüğüm eleştirilere bundan sonra hiçbirimiz mağdur olmayalım, bunun muhatabı olmayalım diye bir teklifte bulunuyoruz, bu konuda da ısrarlıyız. Gerçekten, muhalefetin de aslında buna dair benzeri taleplerinin olduğunu biliyoruz ama bir türlü başaramadık.

Öncelikle birkaç konuya dair hızlı bir yorum yapmak istiyorum. Hâlihazırdaki düzenlemelerimiz, milletin bizden beklediği ve doğrusu birçok partinin de bu noktada vadettiği düzenlemelerdi. Bunları bir rüşvet olarak, olası bir referandumun rüşveti olarak yorumlamayı talihsizlik olarak reddediyorum. O zaman bu her parti için geçerli olur. Kaldı ki henüz bir referandum olabilecek sayı AK PARTİ'nin milletvekili sayısı itibarıyla mevcut değil. Görelim neyler, neylerse güzel eyler. İnşallah, o noktada olumlu bir sonuç olsun diye umut ediyoruz. Yani, burada beğenmediğimiz düzenlemeler çıkacaktır, herhangi bir partinin arzu ettiği, etmediği, hatta bir parti de değil, İç Tüzük düzenlemesi aslında 110 milletvekiline de o hakkı verir... Anayasa Mahkemesinin iktidarımızın söz konusu düzenlemelerini defaatle iptal ettiği yahut ona binaen, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlara binaen yeni düzenlemelerin tekrar yapılmak zorunda olduğu da ortada. Yani, dolayısıyla, bu kararlar da hepimizi bağlar. "Ne yaparız? Ne yapalım?" dendiğinde yani şunu hiçbirimiz unutmayalım: Bu Parlamento, evet, hepimizin son şansı çünkü alternatifi, inanın, hepimize hüsrandır diye düşünüyorum. Yani, Parlamento burada hepimizin prestiji ve bu milletin prestiji aslında. İşte o yüzden İç Tüzük değişmeli, o yüzden burada birbirimizi yıpratmamız, bazen siyasi saiklarla birbirimizi yıpratmamız toplamda hepimizin yıpranması neticesine gelmekte ve inanın ki her birimizin, parti olarak da, taban olarak da baktığımızda, eleştirildiğini görüyoruz; biz bunu gördük yani tabanda, "Neden o kavgalar ediliyor yahut neden gece üçte kanun çıkarıyorsunuz?" Biz kendi tabanımızdan bunu alıyoruz, eminim ki sizler de alıyorsunuz. Ya, bu, ortak bir sorun, ona vurgu yapmaktı niyetimiz, yoksa asla "İç Tüzük değişmezse torba yasaya devam edilecek." değil. Sadece, bu, zaruret olarak ortaya çıkmaya devam edecektir diye düşünüyorum, şahsi kanaatim. Bunu söylemeye çalıştım. O yönüyle bir tevil...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Biraz önce konuşma kesme diye bir şey vardı ya, şöyle bir bağırayım, konuşma kesme neymiş bir siz de anlayın diye.

BAŞKAN - Sayın Erdoğdu, ben hemen mikrofonu açayım, kesin, buyurun.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Başkanım, böyle zekiliklere gerek yok, ben sadece bir örnek verdim.

BAŞKAN - Ha, pardon, yani ne bileyim ben, konuşacaksın zannettim.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Zaten Sayın Erdoğdu'nun konuşmaları, biliyorum ki İnternet'te on binler, yüz binler, milyonlara doğru gidiyor, tıklanır. O noktada, basında yer almak ve fikrini ve görüşlerini ifade etmek noktasında bizim kendisini örnek aldığımız çok önemli bir milletvekilimiz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ama basın değil, bu benim konuşmam sosyal medyada yayınlanıyor, bunlar yayınlayamazlar, onu anlatıyorum.

BAŞKAN - Arkadaşlar...

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Maksat hasıl oluyorsa sorun yok.

BAŞKAN - Sayın Gizligider, lütfen efendim...

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Eyvallah, çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Bu Komisyona hitap edin lütfen.

Teşekkür ederim.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Arzumuz şuydu Saygıdeğer Başkanım: Bu Komisyonda yahut diğer komisyonlarda ve neticede Genel Kurulda aynı cümleyi artık milyon kere, milyar kere duymayı gerçekten hepimize zül sayıyorum ve bu noktanın belki İç Tüzük değişikliği noktasında bir iradeye vesile olması arzusuyla konuşmamızı yaptık. Bu yönüyle bu talebimizi, bu görüşümüzü bütün samimiyetiyle tekrar etmek istiyorum.

Hepinizi saygıyla tekrar selamlarım.