HÜSEYİN OLAN (Bitlis) - Tabii, ben de arkadaşlara ek olarak, Kayıhan Hocamın dediklerine katılıyorum. Bunun yanında, aslında üniversitelerin yapacağı bilimsel ve klinik araştırmaların etik kurul tarafından uygun görülmesi ve bunun Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmesi aslında özerkliğin "ö"sünün bile kalmadığı üniversitelere müdahaledir, onu öyle görüyorum.

Diğer bir konu da... Ben iki öneri de bulunmak istiyorum. Birincisi: Üzerinde araştırma yapılacak gönüllünün araştırmanın mahiyeti, öngörülebilir riskler ve yükleri ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı aydınlatılmış onamının olması ve bu onamın herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması. Diğer önerim de şu: "Yapılacak araştırmaya ilgili etik kurulun onay vermesi... Ruhsat veya izin şartlarına uygun olarak kullanılan beşerî tıbbi ürünlerle yapılan ve bu ürünlerin kullanımının araştırma protokolüne bağlı olduğu çalışmalar, teknik dokümantasyonunda belirtilen kullanım amacına uygun olarak kullanılması kaydıyla tıbbi cihazlar ve piyasaya arz sonrasında yapılan çalışmalar, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına ilişkin araştırmalar ile insan veya hayvan kaynaklı doku ve hücrelerin veya bunların türevlerinin kullanıldığı araştırmalar dışındaki tedavi yöntemlerine ilişkin çalışmalar ilgili etik kurul onayı alındıktan sonra Sağlık Bakanlığına bildirim yapılarak başlatılır. Kozmetik ürünlerin insanlar üzerinde yapılacak çalışmaları Sağlık Bakanlığınca belirlenen etik kurul onayının ardından Sağlık Bakanlığından izin alınarak başlatılır."

Bir diğer noktada şunu söyleyebilirim: Bu etik kurullarında mutlaka etik uzmanlarının olması şarttır.

Teşekkür ediyorum.