LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Teşekkür ederim Başkanım tekrar.

Yine, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarıyla birlikte, bu maddeyle genel olarak yaptığımız düzenleme; bir, sözleşme süresi iki yıl olarak düzenleniyor ve ek ödeme yapılabilmesi için bir sözleşme akdedilmesi şartı getiriliyor.

Evet, az önce de söylemiştim yani Anayasa Mahkemesi imzalar kısmında akademik özerkliğine ve özgürlüğüne bir baskı unsuru olarak gördüğü için, biz onu "imzalanabilir" diye getirdik ama ek ödeme yapılabilmesi için... Ya bu herhâlde iş hayatında da böyledir, bir yerde çalışıyorsanız, bir ücret alacaksanız bir sözleşmenizin olması gerekir yani şartlarının olması gerekir. Sağlık Bakanlığında bu konuda ek ödemenin yapılabilmesi için bir hizmet sözleşmesinden bahsediyoruz. Onun akademik kadrosu veya çalışmasıyla ilgili değil yapacağı hizmetle ilgili bir sözleşmenin imzalanmasının şartını getiriyor. Sonra, Anayasa Mahkemesi yine sözleşmenin fesih koşullarının da açıkça belirtilmesini uyarmış, bu konuda da yasal belirliliğinin sağlanması için de tek tek kanunda 4 fıkrada bunlar yazılmış.

Burada da yapılan işlemler aslında yine üniversiteden veya YÖK'ten bağımsız değil. Bakın, burada kamu görevinden veya üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası alması ya da yükseköğretim kurumu kadrosundan çekilmesi, çekilmiş sayılması, emekliye ayrılması; bunları yapan Sağlık Bakanlığı değil bakın, bunları yine YÖK yapıyor yani bu kişinin kadrosuyla ilgili bütün işlemleri. Ha, sözleşmeyi imzalarken kişi böyle bir statüye sahipti ama sonradan değiştiyse statüsü... Sağlık Bakanlığı, statü üzerinde değişiklik yapıldıysa bu kişiye yaptığı ek ödemeyle ilgili de sözleşmenin feshine gidebilme hakkını elinde tutmak için net olarak kuralları yazmış durumda.

Bu, hastane koordinasyon kurulunca disiplin cezası verilmiyor, ikaz veriliyor ve burada da -aslında metinde yazıyoruz bakın- "Birlikte kullanılan eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapan personelin sözleşme kapsamında..." diğer kapsamlara, hiçbir şeye karışmıyoruz "...yerine getirmekle yükümlü oldukları eğitim ve sağlık hizmetleriyle sınırlı olarak..." ayrıca bunu da belirtmiş "...ilgili mevzuatı çerçevesinde disiplin cezası verilmesi gereken fiiller ile bu fiillere karşılık gelen disiplin cezası hastane koordinasyon kurulunca tespit edilir. Bu karar, gereğinin ifası için ilgili mercie bildirilir." diyor, bir yaptırım gibi uygulaması yok, ilgili mercisine dönüyor. Burada, üniversiteden gelen bir hocaysa, bir akademik personelse veya yine üniversitede çalışan teknik bir personelse de onunla ilgili bütün işlemlerin yapılması için hastane koordinasyon kurulu... Burada başhekimlerin de bu işi yapabileceğini konuştuk açıkçası aramızda ama dedik ki: Tek bir başhekime böyle bir yetki vermek doğru bir şey olmaz. Kişisel husumetler tartışmalar vesaireler olabilir, bir mobbing aracı hâline getirmemek lazım. O yüzden bu işin bir hastane koordinasyon kurulunca yani ortak akılla tespit edilmesi, tespitten sonra da ifası için gerekli merciye de gönderilmesi şeklinde, Anayasa Mahkemesinin talebi doğrultusunda bir düzenleme yaptığımızı düşünüyoruz.

Yine Komisyonun takdirine sunuyoruz, inşallah kabul edilir ve geçer.

Teşekkür ederiz.