KOMİSYON KONUŞMASI

KAYIHAN PALA (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Burada 2 tane yan dal uzmanlığının alana kazandırılması hedeflenmektedir; daha doğrusu, sosyal pediatri ilk kez alana kazandırılacaktır. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık alanında böyle bir yan dal gündeme getiriliyor. Tıpta Uzmanlık Kurulu bu tavsiye kararını 2019 yılının Aralık ayında vermiş, üstünden üç yıl geçtikten sonra bunun bir kanun metnine geçirilmek istendiği anlaşılıyor; biz bunu uygun buluyoruz. Acil tıp uzmanlık alanının şu anda mevcut 6 ana dalla birlikte 7'nci ana dal olarak yoğun bakım yan dal uzmanlık programına dâhil edilmesi teklifini ise tartışmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu arada şunu söyleyeyim: Yasa teklifi hazırlayan milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlarken gerekçede 2 tane tıpta uzmanlık kararına atıfta bulunmuşlardı. Biz de Tıpta Uzmanlık Kurulundan bu kararları elde etmek istedik. Bilmiyorum, Sağlık Bakanlığından burada yetkili bir kimse var mıdır?

BAŞKAN VEDAT BİLGİN - Var, Bakan Yardımcımız var.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Bakın, şu Tıpta Uzmanlık Kurulu kararlarını alabilmek için dört saat uğraştık. "Milletvekillerine bu kararları vermiyoruz." diye ismi bende olan bir bürokrat... İsmini burada açıklamayayım ama gerek duyarlarsa söylerim çünkü o bürokrat bunun kendi inisiyatifi olmadığını bize dile getirdi yani bu yaklaşımlar gerçekten hoş değil, sonuçta tıpta uzmanlık kararlarından söz ediyoruz. Bu kararların bazıları "web" sayfasında yayınlanan kararlar. Böylesine zorlukların çıkarılması doğru uygulamalar değil çünkü bu kararlar ilgi gösterilerek kanun teklifi hazırlanıyor.

BAŞKAN VEDAT BİLGİN - Değerli arkadaşlar, milletvekillerimizin bürokratlardan talep ettiği konularla ilgili bürokratlarımız her türlü bilgiyi verirler. Sayın Bakan Yardımcımız da zaten burada. İlgili arkadaşımız konuyu bilmiyordur, onun durumunu bilmiyorum ama gerekli şeyler için Kürşat Beyle irtibat kurun.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Belgeler elimde, isterseniz sonra konuşabiliriz.

Devam edeyim Sayın Bakanım.

Şimdi, niye tartışılması gerektiğini söylüyoruz? Aslında zaten 6 tane ana dal, yoğun bakım yan dal uzmanlığı yetkisine şu anda sahip; bir 7'ncisi olabilir hatta bize ulaşan başka branşlardan da bu yan dala katılma talepleri şimdiden var. Ancak bu kararı vermeden önce bu karar süreçlerine bakmak lazım. Bakın, bu acil tıp uzmanlık alanının yoğun bakım yan dal uzmanlık programına dâhil edilmesiyle ilgili tıpta uzmanlık kararı -daha bir ay olmamış- 28 Aralık 2023 tarihinde verilmiş ve bu kararın verilmesi öncesinde Tıpta Uzmanlık Kurulu -bütün metinler elimde- taraflardan görüş istemiş. Bu taraflar söz konusu olduğunda TUKMOS yoğun bakım çalışma grubu bu yaklaşımı değerlendirmiş ve uygun bulmamış. Şimdi, TUKMOS yoğun bakım -karar dediğim gibi elimdedir- çalışma grubu tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilen, gerekçelendirilen ve uygun bulunmayan bu yaklaşımın Sağlık Bakanlığı tarafından yok sayıldığını görüyoruz. Oysa bu kararlar verilirken sonuçta teknik kararlardan söz ediyoruz. Birazdan bu Komisyonda yine el kaldır indirle bazı kararlar vereceğiz. Örneğin, bu Komisyon üyelerinin tıp doktoru olmayan üyeleri aslında neyi konuştuğumuzu, neyi yapmaya çalıştığımızı tıp doktorları kadar bilmeden bu karar süreçlerine katılmış olacaklar. Ama yoğun bakımla ilgili uzun yıllardır, 2012'den beri uğraşan...

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Bizi ötekileştirdiniz direkt olarak.

KAYIHAN PALA (Bursa) - İzin verin, ne demek istediğimi anlatayım.

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Biz çalışıyoruz ve gerçekten kafamız basıyor.

BAŞKAN VEDAT BİLGİN - Kıymetli Üyem, bir saniye dinleyelim Sayın Pala'yı.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Estağfurullah, ben kafanızın basmadığından söz etmiyorum.

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - "Ne olduğunu anlamıyorsunuz." dediniz ama bizim için.

KAYIHAN PALA (Bursa) - İzin verin, anlatayım.

Şunu anlatmaya çalışıyorum: Bu alanda çalışan yoğun bakım uzmanlarının görüşlerinin değerlendirilerek bir karar sürecine katılmalarının sağlanmasının daha değerli olacağını söylüyorum. Ben tıp doktoruyum, halk sağlığı uzmanıyım, her konuda bilgi sahibi olduğumu iddia eden birisi değilim. Örneğin, diş hekimliğiyle ilgili bir düzenleme geldiğinde diş hekimlerinden bu düzenlemeyle ilgili görüş alma ihtiyacı duyuyorum. Belki siz her konuyu biliyorsunuzdur ama açık söyleyeyim, ben bilmiyorum, söylemeye çalıştığım şey bu. Dolayısıyla uzmanlık gerektiren konularda karar verme süreçleri bizim önümüze gelirken, kararlarımızı verirken bu uzmanlık alanında yetkinliği olan, uzun zamandır çalışmış grupların görüşlerinin değerlendirilmesi bağlamında söylemiştim Sayın Milletvekilim. Yoksa onun dışında bir kastım asla söz konusu değil.

Şimdi, elimizdeki verilere baktığımızda, bakın, Sağlık Bakanlığı 2012 yılında -Sağlık Bakanlığı belgelerinde de mevcuttur- yoğun bakım yan dal uzmanlığını gündeme getirirken Türkiye'nin önündeki on beş yirmi yıl içerisinde 500 kadar yoğun bakım uzmanı olmasını hedeflemiş. Bugün itibarıyla bizim elimizdeki rakamlar, Türkiye'de 650'nin üzerinde yoğun bakım uzmanı olduğunu gösteriyor. Acil tıp uzmanı sayımızsa -yine bizim elimizdeki rakamlar, Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcımız belki bize daha ayrıntılı rakamları verebilir- 5.600 civarındadır. Şimdi, acil tıp uzmanlarının görev yaptığı alanlarla ilgili mevcut durumu değerlendirmeden yeni bir yan dal programına dâhil edilmelerini tartışmanın bu aşamada doğru olmadığını düşünüyoruz.

Sayın Başkanım, Türkiye'de bugün her hastanede, her "shift"te, her vardiya döneminde yeterli sayıda acil tıp uzmanı olmadığı bizzat acil tıp uzmanları tarafından gündeme getirilmektedir. Şimdi, öte yandan, peki, niye yoğun bakım alanındaki uzmanlık grubu buna itiraz ediyor? 6 tane branş var zaten ve branşlar da birbirinden farklı branşlar. Örneğin enfeksiyon hastalıkları var, göğüs hastalıkları var, anestezi var, nöroloji var. Neden buna itiraz ediliyor? Burada itiraz, acil tıp uzmanlarına değil, itirazın nedeni şu, bunu gerçekten tartışmamız gerekir: Bakın, 6 tane ana dal, 1 yoğun bakım uzmanlık yan dal programı geliştirirken, bugün itibarıyla, 2012'den bu yana on iki yıl geçmiş olmasına rağmen bir ortak program geliştirebilmiş değil. Ne kuramsal açıdan ne uygulama açısından -bunu değişik gruplarla tartıştığımız için söylüyorum, isterseniz örnekler de verilebilir- bir ortak program gelişmemiş. Örneğin, şu anda bir tıp fakültesindeki yoğun bakım yan dal ihtisasında bir hekim, göğüs hastalıkları bölümüyle hiç karşılaşmıyor. Bir başka bölümde de başka bir branşla hiç karşılaşmıyor. 6 ana dal ortak bir program geliştirememişken 7'nci bir ana dalla ortak bir protokol üzerinde uzlaşmanın zorlukları nedeniyle bu konunun ayrıntılı olarak tartışılması gerektiği kavramını gündeminize getirmek isterim.

Ayrıca, şöyle bir problem var: Biz Sağlık Bakanlığının -Sayın Sağlık Bakanımıza da söylemiştik, sanıyorum Bakan Yardımcımızın da bilgisi dâhilindedir- yan dal uzmanlık eğitimini teşvik edecek uygulamalar içerisine girmesini olumlu buluyoruz. Çünkü son zamanlarda bazı yan dal uzmanlığı sınavları söz konusu olduğunda sınavlara başvuru çok ciddi bir şekilde düşmüş durumda. Neden? Yan dal uzmanlığı yapacak olursanız... Zaten tıp fakültesini bitirdikten sonra mecburi hizmete gidiyorsunuz, zaten uzman olduktan sonra mecburi hizmete gidiyorsunuz. Sonrasında yan dal yaptıktan sonra tekrar bir mecburi hizmete gidiyorsunuz. Bunlar gerçekten hekimlerin hayatındaki ciddi zorluklar. Ayrıca, yan dal uzmanı olmak ile ana dal uzmanı olmak arasında özlük haklarında ciddi bir fark olmadığı için hekimler ek bir üç yıllık zorlu eğitim döneminden giderek kaçınmaktaydı günümüzde. Sağlık Bakanlığı yan dal uzmanlığını teşvik etmek için bazı önemli değişiklikler yaptı. Hatta geçen gün Resmî Gazete'de yayımlanan uygulamaya bakacak olursanız YÖK de özendirici önlemler yapmaya başladı. Bunları olumlu buluyoruz ama bunlar yapılırken "Yan dal uzmanları daha yüksek özlük haklarına sahip olacak." yaklaşımından dolayı ana dal uzmanlarından yan dala kaçış ve o alanın boşaltılması anlamına gelecek bir tercih söz konusu olursa bu, zaten acil servisleri tıkanma noktasına getirmiş ülkedeki sistemi daha da zora düşürebilir diye bir çekincemiz var.

Daha önceki konuşmamda söylemiştim, şu anda Türkiye, nüfusundan çok daha fazla acil başvurusu olan dünyadaki tek ülke. Sağlık Bakanımızın verdiği resmî rakamlara bakacak olursak 2023 yılında 150 milyondan fazla acil servis başvurusu olmuş. Örneğin, eğer İngiltere'deki oranlar ülkemizde de gerçekleştirilecek olsa bu 150 milyonun 40 milyonun altında olması beklenirdi. Neden acil servislere çok fazla başvuru var? Bunun sağlık sistemiyle yakından ilgisi var; yine, Sayın Bakanın da söylediği gibi, acile başvuran her 4 kişiden 3'ü aslında acil vaka olmadığı hâlde başvuruyor. Bu nedenle de acillerde dünyada örneği görülmeyen "yeşil alan" diye bir kavram karşımıza çıktı. Dünyanın hiçbir yerinde bu söz konusu değildir; meslektaşım da bilir. Dolayısıyla biz, acillerdeki sorunu sağlık sistemiyle ilişkili kaynaklarını da gündeme getirerek çözmek için çaba tüketmeliyiz. 6 tane ana dal varken onu yeni bir yan dal için ana dallar arasına koymak çok sıkıntılı bir şey.

Öte yandan, yoğun bakımlarda da ciddi sorunlarımız var. Bakın, bu yasa teklifleri görüşülürken mademki yoğun bakım yan dal uzmanlık alanını konuşuyoruz, yoğun bakımları da konuşmamız lazım. Şimdi, şöyle bir ülke düşünün: Türkiye, bütün dünyada -Avrupa ülkeleri de dâhil- nüfus başına yoğun bakım yatağının en fazla düştüğü ülkelerden bir tanesi; öyle değil mi? Çok yüksek yoğun bakım yatağımız var.

HALİT YEREBAKAN (İstanbul) - İhtiyacımız kalmamış gibi bir şey...

KAYIHAN PALA (Bursa) - Şimdi, tam oraya geleceğim.

Aslında yoğun bakım ihtiyacımızın bu kadar yüksek yoğun bakım yatağımız olduğu hâlde olmaması beklenir ama burada değişik illerden milletvekilleriyiz, muhtemelen hemen her gün bir hastaya yoğun bakım yatağı bulmak için uğraşıyoruz. Ben Bursa Milletvekiliyim, abartmıyorum, hemen her gün bir tane yoğun bakım yatağı bulmaya uğraşıyoruz. Peki, neden? Çünkü Türkiye'de yoğun bakım yatakları gerçek yoğun bakım olarak kullanılamıyor. Elimizde son bir veri var, yeni yapılmış bir çalışma: Yoğun bakımlarda uzun süre yatan hastaların yüzde 30'undan fazlası, bazı yerlerde yüzde 40'tan fazlası bizim "terminal dönem" dediğimiz hasta grubundan oluşuyor yani artık aslında ona yoğun bakımda yapılacak bir şey yok. Bu tip hastaları palyatif bakım merkezlerine götürecek bir düzenleme ihtiyacı var. Biz bu düzenlemeleri burada konuşmadan yalnızca acil tıp uzmanlarına yan dal uzmanlık alanını açacak bir düzenlemeyi konuşursak ülkedeki acil servislerde yaşanan sorunlara gözümüzü kapamış oluruz. Dolayısıyla bu sorunları gündeme getirecek bir mekanizmanın mutlaka tartışılması lazım.

Örneğin, bir başka sorun: Yoğun bakım yataklarının önemli bir bölümü -örneğin İstanbul'da yüzde 40'tan fazlası- özel sektörde. Şimdi, yoğun bakım yatakları özel sektörde olunca o yataklarda yatmak için de vatandaş cebinden para ödemek zorunda kalırsa değişik gerekçelerle, o yatakların kullanımıyla ilgili sıkıntılar oluyor. Şimdi, sizi itiraz ediyor gibi görüyorum ama maalesef öyle değil, ayrıntıları konuşabiliriz yani acilden gelen hastaların yoğun bakımda yatması hâlinde herhangi bir ücret ödenmemesi gibi bir düzenleme olmasına rağmen bu düzenlemenin gerçek hayatta işlemediğini sanıyorum burada herkes biliyor ya da farkında.

Özet olarak söyleyeceğim; kanun teklifi bu hâliyle benimsenecek olursa mutlaka yan dal uzmanlığıyla birlikte yoğun bakım alanlarında yaşadığımız sorunları; birinci, ikinci, üçüncü düzey yoğun bakımlar arasındaki ilişkiyi ve iletişimi; yoğun bakım ihtiyacını karşılamak için aslında neler yapmamız gerektiğini de mutlaka masaya yatırmalıyız.

Ayrıca, bir meslektaşım söz etti; birçok yan dal uzmanı hekimin -burada bize ulaşan çok sayıda mektup var- daha önce örneklerinin görüldüğü şekilde, böyle bir düzenleme yapıldıktan sonra eğitim almadan diploma hakkı almaya, yetkisi almaya dönük girişimlerden endişe duyduklarını da burada sizinle paylaşmak isteriz.

Teşekkür ederim.