ALİ KARAOBA (Uşak) - Sayın Başkanım, belki 10 binden fazla doğum yaptırmış bir hekim olarak söyleyeyim, normal doğum oranlarını teşvik etmek için bu yöntemle başarılı olacağımıza inanmıyorum yani zaten ebe olmadan biz doğuma girmiyoruz. Ebe takip ediyor, sıkıntı olunca biz iniyoruz ama buradaki bu tanımlamayla ebeler çok ciddi bir şekilde zor durumda kalır. Tabii, Sayın Başkanım diyor ya: "Ebelerimiz çok tecrübeli geliyor." Evet, yani hiç doğum yaptırmadan geliyor, tuşe yapmasını bilmiyor; yani belki tıbbi bir tanımlama olacak, sekiz on saat takip ediyor, bir geliyoruz, çocuk ters geliş, makat geliş...

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Siz kaç ebe yetiştirdiniz Hocam?

ALİ KARAOBA (Uşak) - Çok yetiştirdim efendim.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Güzel, siz yetiştirmişsiniz ama.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Çok yetiştirdim ama yetiştirirken yaşanan sorumlulukları çok iyi biliyorum, riskleri de biliyorum. Bu madde ebeleri çok zorda bırakacak bir madde. Tabii, bizim işimize gelir bir kadın doğumcu olarak. Sayın Vekilim dedi: "İki dakika hipoksik kalırsa neler yaşanır." Tabii, şimdi, herkes kendi mesleki branşı açısından bakıyor. Hipoksik kaldığında, "Bu doğum kanalında uzun süre beklemiş." dediğinde bunun sorumlusu ebe mi olacak, kadın doğumcu mu olacak? Doktor denetiminde mi doğum yaptırır, sorumluluk kimde? Bunlar biraz muallakta yerler, bu cümleler biraz tehlikeli. Hani ben kadın doğumcu olarak işine gelen bir hekim olarak söylüyorum: Benim işime geliyor bu. Neden? Ebeye sorumluluğu yüklüyorsunuz, ben kenara çekilebilirim yani o kadar riskli madde bu. O açıdan, hani teşvik etmek, görev tanımlaması yapmak güzel, hoş da içeriği çok doldurulması gereken bir şey. "Epizyoyu biraz derin açar." dedi. Evet, yıllarca büyük abdestini tutamayanlar sfinkter sorunlarıyla gelince "Epizyoyu derin açmış." deyip işin içinden çıkamıyorsunuz hatta emin olun, bir sezaryenden çok daha risklidir bir epizyo dikmek. O açıdan, hani bunu verecekseniz de biraz da hani bu işin uzmanlarıyla da... Ebeler de bu işi istemiyor, bize de dünden beri telefon ediyorlar, bilginiz olsun. Size gelenler ile bize gelen ebeler aynı değil herhâlde.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Dernek başkanları ve dernek yönetimi istiyor.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Sizi de aradılar.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Evet, raporları da vardı.

ALİ KARAOBA (Uşak) - O açıdan, tabii, takdir Komisyonun. Ben kendi adıma... Yani bu tanımlama güzel ama ihtiyaç var burada bir çok şeye, açıklık yok burada.