KAYIHAN PALA (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, önümüze çok kapsamlı -az önce sayın milletvekilinin de dile getirdiği- değişik konularda düzenlemeler içeren bir yasa teklifi geldi. Bu kadar kapsamlı bir yasa teklifinin zaman içerisinde hazırlandığı anlaşılıyor, birkaç gün içerisinde hazırlanmış bir teklif değil ancak böylesine kapsamlı teklifler Komisyonda görüşülmek üzere birkaç gün öncesinden önümüze getiriliyor; bir kere, bunu yanlış bulduğumuzu, aynı zamanda, bu teklifteki her maddeyle ilgili çalışmak için daha fazla zamana ihtiyaç olduğunu da söylemek isterim.

Bir başka önemli konu şu: Bu kadar daldan dala değişiklikler içeren bir teklifin gündeme gelmiş olması aslında Türkiye'deki sağlık sisteminin ihtiyaçlara ne kadar yanıt veremediğinin de bir dışa vurumudur. Biliyorsunuz, Sağlıkta Dönüşüm Programı 2003 yılında duyuruldu ve uygulamaya kondu ama gelinen noktada iflas ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır çünkü bir sağlık sisteminin performans ölçütlerine baktığımızda çok ciddi sıkıntılar olduğu açık. Sağlıkla ilgili böylesine değişik konularda teklifler söz konusuyken sistemin özünde bazı değişikliklere hiç atıfta bulunulmamış olmasını garipsediğimizi, doğru bulmadığımızı söylemek isterim.

İki tane örnek vereyim: Bugün, ülkede tedavi edici hizmetler söz konusu olduğunda kamu kurumlarından randevu olmak neredeyse olanaksızdır hatta -medyada siz de görmüşsünüzdür Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri- şimdi bazı tetkikler ve operasyonlar için 2025 yılına randevu tarihi verilmektedir. Ayrıca, verilen randevuların, hekimlerin muayene sürelerinin kısıtlı olması nedeniyle uygulanan sağlık sisteminin kalitesini tartışmaya açtığını da söylemek gerekir.

Bir başka önemli sorun şu, birazdan ilgili gündem maddesinde de konuşacağız: Rutin sağlık hizmetleri ihtiyaca yanıt vermediği için acil servislerde beklenenin çok üzerinde bir yığılma olmuştur. Dünyada nüfusundan daha fazla acil başvurusu olan tek ülkedir Türkiye maalesef. Bunları gündeme getirecek, bunları çözecek bir yaklaşımın bu düzenlemenin içinde olmasını benimserdik doğrusu çünkü bizim, muhalefet partileri ve milletvekilleri olarak gündeme getirdiğimiz kanun teklifleri maalesef bu Komisyona gelebilme olanağına sahip olmuyor.

Bir başka çok önemli sorun şu: Çok sayıda düzenleme var, bu düzenlemeler hem meslek örgütlerini hem sendikaları hem de üniversitedeki bilim insanlarını yakından ilgilendiren düzenlemelerdir ancak bu düzenlemelerin kanun teklifine dönüştürülmesi sırasında meslek örgütlerinin, sendikaların bu karar verme süreçlerine katılımının sağlanmamış olmasını da önemli bir sıkıntı kaynağı olarak görüyoruz ama buna karşılık -birazdan ilgili maddede tekrar konuşuruz, örneğin ilaçların ruhsatlandırılmasıyla ilgili maddede- öyle anlaşılıyor ki ilaç şirketleri bu karar verme süreçlerine katılım sağlayabilmişler; tamamen ilaç şirketlerinin talepleri doğrultusunda bir düzenleme karşımıza gelmiş durumdadır. Yasama faaliyetinin karar verme süreçlerinde toplumun temsiliyetini de kapsayacak şekilde yapılmasının ve konunun muhatapları olarak biz milletvekillerinin görüşleri alındıktan sonra burada tartışmamızın daha doğru olduğunu düşündüğümüzü bir kez daha söylemek isterim.

Teşekkürler.