Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'un; Kuzey Atlantik Antlaşmasına İsveç Krallığının Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1706) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 26 .12.2023 |
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Başkanım, çok teşekkür ederim.
Ben şimdi bir noktaya dikkat çekmek istedim. Eleştirildiğimiz konu yani hem Bakanlık olarak hem iktidarın dış siyaseti olarak eleştirildiğimiz nokta benim anladığım kadarıyla "Neden süreç bu hâle geldi, madem öyle olacaktı niye başta süreç öyle olmadı?" gibi bir eleştiri. Bence sürecin bu hâle gelmesi bizim bir başarımızdır, Türkiye olarak bu şekilde yürütmemiz; kazançlarımıza da bakarsak, ortaya koyduğumuz söylemlere, savunduklarımıza... Başlı başına FETÖ'nün, Sayın Cumhurbaşkanımızın o -Vilnius'tu galiba, değil mi? Yanlış söylemiyorum- görüşmede FETÖ'nün konması için verdiği mücadele, sonrasındaki atılan adımlar, görüşmeler... Ki kaldı ki biz parlamenter komisyonlar olarak da birçok yerde bunların altını çizerek birçok görüşme yapıyoruz, oradakiler bile başlı başına -ki benim bilmediğim kim bilir ne tür kazançlar vardır- büyük bir başarıdır ve bunu, aslında iktidarın bu süreci bu şekilde yürütmesini bir başarı olarak görmek ve takdir etmek gerekiyor. Ben bu anlamda buna bu şekilde bakmamız gerektiğini düşünüyorum.
Diğer bir husus: Şimdi, biz NATO müttefiki olan ülkelerle de zaman zaman -hatta görüşmemiz de olmuştu hatırlarsınız eski senatörlerle- terörizmle mücadele konusunda sıkıntılar yaşıyoruz ve sık sık kendi -ben şahsen PAB'da olsun, başka yerlerde- konuşmalarımızda şunu söylüyoruz, diyoruz ki: Biz müttefik olmanın gereğini yerine getiren bir davranış görmüyoruz sizden. Başlıca Amerika'ya söylüyoruz bunu ve bunu öz güvenle söylüyoruz ve belki de -yanlış anlaşılmasın ama- kafalarına vura vura söylüyoruz. Ben inanıyorum ki bu gelişme bizim bu tezimizi, bu inandığımız argümanı, inandığımız şeyi çok daha iyi anlatmamıza vesile olacak. İsveç'e de bunu söyleyeceğiz. Çünkü İsveç'in bu zamana kadar terörle ilgili yaptığı yanlışlar, kabul edilemeyecek bir sürü hususlarda, ilettiğimiz noktalarda bu kadar güçlü bir argümanımız yoktu. Ama şimdi, yine aynı, Amerika'ya sunduğumuz şeyi "Kardeşim, siz bizim müttefikimiz değil misiniz; niye böyle bir davranışta bulunuyorsunuz, bunun ne tür bir açıklaması olabilir?" diyebilme yetkisini de vermesi açısından kıymetlidir, kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Diğer bir husus, S-400'lerle ilgili konu. Yani Millî Savunma Bakanımızın Plan ve Bütçe Komisyonunda söylediğini ben çok güzel ve çok anlamlı buldum. Orada demişti ki: "Ya, S-400'leri bir su ısıtıcısı ya da çamaşır makinesi gibi görmek hakikaten çok komik." İnşallah S-400'leri kullanmayız, inşallah F-35'leri de kullanmayız; bunu niyet etmek, bunu dilemek kadar güzel bir şey olamaz. Yani şunu söylemek o kadar komik ki: "Kesin kullanmayacağız; niye aldık?" Bu böyle midir? Yani benim millî savunmayla ilgili hiçbir görüşüm ya da çalışmam yok ama buna böyle bakmak beni gülümsetiyor; böyle düşünmek çok komik ve kabul edilebilir değil. Bunun mutlaka görülecek çok şeyi vardır. İnşallah kullanmayız, benim dileğim odur.
Teşekkür ederim.