KOMİSYON KONUŞMASI

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarım; 2015 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2013 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nı görüşmek ve Bakanlığımız ile ilgili bağlı ve ilişkili kuruluşlarımızın bütçe ve faaliyetleri hakkında bilgi sunmak üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle tüm heyeti saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Türkiye ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri Bakanlığımız faaliyetleri çerçevesinde sizlerle paylaşmayı arzu ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye ekonomisi 2002 yılından bugüne kadar neredeyse hiç duraksamadan büyümesine devam etmektedir. Son 12 yıllık büyüme oranları göz önüne alındığında, ülkemizin hem Avrupa Birliği ortalamasından hem de OECD ülkelerinin ortalamasından çok daha iyi bir performans gösterdiği açıktır. Belirtmek gerekir ki, ülke ekonomisinde, büyümesinde ve bugün geldiğimiz noktada sanayi çok önemli bir yere sahiptir. Ekonomik büyümenin lokomotifi sanayi üretimidir. 2008-2009 yıllarında küresel piyasalarda yaşanan krizden en az hasarla çıkmamızın altında da sanayi sektörümüzün gücü yatmaktadır. Ayrıca, yaşanan ve etkileri hâlâ devam eden bu kriz, yapısal reformlar alanında attığımız adımların ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha göstermiştir. Gelinen noktada, yapısal reformlarını önemli ölçüde tamamlamış, kamu mali dengelerini oturtmuş, bütçe açıklarını kontrol altına almış bir Türkiye görmekteyiz. Bununla birlikte, bankacılık sektörü disiplin altına alınmış ve finansal sistem 2008 küresel krizi dâhil bir çok testi başarıyla geçmiştir. Tüm bu kazanımlar neticesinde, 2013 yılı sonunda millî gelirimiz 822 milyar dolara ulaşmış, ihracatımız ise 150 milyar doları geçmiştir. Kişi başına düşen millî gelirimiz 11 bin dolar düzeyine yaklaşmış, Türkiye gösterdiği ekonomik performansla dünyanın 17'nci, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi olmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2003-2013 yılları arasında on bir yıllık dönem incelendiğinde sanayi sektörü, özellikle de imalat sanayi ülke büyümesinden daha hızlı büyümüş, bir başka deyişle ülke büyümesine yön vermiştir.

Bu arada bizim bütçe sunuşumuzun tamamını...

BAŞKAN - Özetlediyseniz eğer, onu dağıtırsanız...

İZZET ÇETİN (Ankara) - O zaman kısaltılmışı da bize verin.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Hayır, bu konuşma bayağı uzun bir konuşma, bunu dağıttık ama metni biz kısaltmak durumunda kaldık, süre yarım saatle sınırlı olunca.

BAŞKAN - Evet, o metni de çoğaltabiliriz hemen.

İZZET ÇETİN (Ankara) - İki dakika ara versinler...

BAŞKAN - Yok, onu da hemen çoğaltırız iki dakikada biz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Devam edeyim Başkanım, yoksa...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, kaçırıyoruz.

BAŞKAN - Peki, o zaman hemen çoğaltma imkânı varsa...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Değerli arkadaşlar, Bakanlık faaliyetlerini...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Bakan nereden okuyor, karıştır, karıştır, bulamıyoruz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Yok, çok atlayarak okumak zorunda kalıyoruz çünkü gerçekten çok...

BAŞKAN - O zaman, takip ettiğiniz metin varsa onu hemen çoğaltalım Sayın Bakanım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Bizim takip ettiğimiz metin var.

BAŞKAN - Onu çoğaltalım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Tamam.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Hani, sizin arkadaşlarınız hisleriyle, kalbiyle takip edebilir de biz o kadar yetkin değiliz, yapamıyoruz.

BAŞKAN - Estağfurullah.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - İzzet Bey, bunu sen söyleme, bunu sen söyleme.

BAŞKAN - Biz, Sayın Bakanı dinleyerek takip ediyoruz.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Flash diskte vardır muhakkak.

BAŞKAN - İsterseniz Sayın Bakan devam etsin arkadaşlar, çoğaltacağız hemen.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ben takip edemiyorum.

BAŞKAN - Buraya konsantre olacağınıza dinleseniz daha rahat takip ederseniz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Biraz ağır işitiyorum, cihazlarım yok da.

BAŞKAN - Öyle mi, pardon, o zaman mikrofonu yükseltelim.

O zaman iki dakika içerisinde çoğaltalım, Sayın Bakanım siz de beklerseniz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Hay hay.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, sunuşlar eğer böyle özet şeklindeyse bunu önceden... Yani, her toplantıda aynı şeyi yaşıyoruz, önceden siz bir diyalogla çözebilirsiniz.

BAŞKAN - Genelde hatırlatıyoruz ama tabii bu defa şey olmadı.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Biz, tabii, bütçe sunuşunun tamamını özellikle çok da kalın olmasın diye küçük puntolarla bastırdık ama yine de 56 sayfa sürdü ama bu 56 sayfayı bugün okumaya kalksak herhâlde iki saate yakın, bir buçuk saati geçiyor. Onun için, epey bir kısaltma yapmak durumunda kaldık.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Biz ara boşluklarını okumaya çalışırız.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Peki.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Şeytan ayrıntıda gizlidir diye bakarız ayrıca.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Bakın yani bakmakta büyük fayda var.

BAŞKAN - Bir de gerçekten bilgi ve içerik olarak çok güzel hazırlanmış, teşekkür ederiz Sayın Bakanım.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bir de bu büyüme rakamları, oranları, kişi başına dolar... Hükûmette böyle tek kanaldan bir iletişim yok mu, her bakanlık ayrı ayrı söylüyor. 11 bin dolar mıdır?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Yok, şimdi, 11 bin dolar seviyesine yaklaştık dedik.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bu sene 270 dolar azalmış.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - O kurdan dolayı, kur etkisinden dolayı.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kurdan mı oluyor?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Hayır, biz, zaten o düzeye çıkmış dedik yani kesin 11 bin dolar diye söylemedik de o düzeye...

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Daha önce kur yoktu, şimdi kur var. Tayyip Erdoğan meydanlara çıkıyordu ya, bağırıyordu "Şu kadar dolar oldu." diye, o zaman kur yoktu, şimdi kur oldu.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - O zaman da kur vardı, şimdi de kur var.

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Ama söylemiyordunuz Sayın Bakan.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Hayır, o zaman da söylüyorduk, şimdi de söylüyoruz.

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Hayır, hayır, nereden kaynaklandığını, dolar bazındaki artışı söylemiyordunuz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Ya, şimdi...

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) O zaman, tamam, söylüyorsunuz mesele yok. Şunu diyeceksiniz: "O zaman ki söylediğimizin kısmı kurdan kaynaklanıyordu, şimdi itiraf ediyoruz."

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Yani, biz o gün de gerçeği söyledik, bugün de gerçeği söyledik; gerçeği söylemeyi itiraf gibi algılıyorsanız o sizin bakışınız.

Şimdi, Hurşit Bey'le biz aynı ilin milletvekili olduğumuz için eskiden beri bilirim. Yani, ekonomiyle ilgili görüşlerini bilirim, nerede ne zaman ne söylemiş aşağı yukarı takip ederim, şimdi bu tartışmaya girmeyelim isterseniz. Sonuçta, ilimizin milletvekili ve arkadaşımız, o noktada şey yok.

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Buna hassaten memnun oldum.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Zaten sanayi kentimiz orası.

Dün enteresandı başında... 2 Başbakan Yardımcısı, birisi: "16'ncı büyük ekonomi yaptık" diyor, birisi "17'nci büyük ekonomi..." Yani, hakikaten biz de burada şimdi...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Orada "veya" var, "16'ncı veya 17'nci" dediler.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Rakamlar birbirine çok yakın yani çok yakın rakamlar birbirine. Biz, mesela burada 17'nci olarak aldık çünkü 17'nciyle 16'ncı arasında çok yakın rakamlar birbirine.

BAŞKAN - "Off the record" diye konuşuyor olabilirler, Sayın Bakanım bütün kameralar açık.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Yok, yok, söylediklerimizin bir gizli yönü veya şey yönü yok.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kameralar vermiyor ki.

BAŞKAN - Nasıl vermiyor, bak hepsini kaydediyor.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Vermiyorlar ki, bir "Alo" gitti mi...

BAŞKAN - Sayın Bakanım dağıtıldı, buyurun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkanım tekrar teşekkür ediyorum, arkadaşlara da sabırlarından dolayı tekrar teşekkür ediyorum.

2003-2013 yılları arasında on bir yıllık dönem incelendiğinde sanayi sektörü, özellikle de imalat sanayi ülke büyümesinden daha hızlı büyümüş, bir başka deyişle ülke büyümesine yön vermiştir. Geçen 11 yıllık zamanda Türkiye ortalama yüzde 5 büyümüşken, imalat sanayinde ortalama büyüme yüzde 5,8 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde imalat sanayinin milli gelir içindeki payı sabit fiyatlarla yüzde 22,1'den yüzde 24,1'e yükselmiştir. Buna karşılık imalat sanayinin gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı cari fiyatlarla yüzde 17,6'dan yüzde 15,3'e gerilemiştir. Cari fiyatlarla gerilemenin temel sebeplerini hızlı kentleşme ile birlikte hizmetler sektörünün hızlı büyümesi, gayrimenkul fiyatlarındaki hızlı artış, refah artışı ve imalat sanayi ürünlerinin küresel rekabete açık olması nedeniyle fiyat artışlarının baskılanması olarak sıralayabiliriz. Dünyada yaşanan küresel gelişmeler karşısında imalat sanayinin millî gelir içindeki payı son dönemde Almanya ve Güney Kore'de artmakta, bunlar dışında neredeyse tüm ülkelerde gerilemektedir. 2008 ekonomik krizinin başta gelişmiş ülkeler olmak üzere bu trendin tersine çevrilmesi noktasında ülkeleri zorladığını özellikle gözlemlemekteyiz.

62'nci Hükûmet Programımızda ve son açıklanan Orta Vadeli Program'da imalat sanayinin millî gelir içindeki oranı ciddi şekilde ele alınmış, kaynakların daha üretken alanlara yönlendirilmesi ve özel sektör imalat sanayi yatırımlarının artırılması, imalat sanayisinin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payının yükseltilmesi ve iş gücü verimliliğinin artırılması konularının üzerinde önemle durulmuştur.

Tüm bunlara ek olarak kaynakları verimsiz alanlardan imalat sanayi gibi verimli alanlara yöneltmek amacıyla gayrimenkul satışlarından ve imar planı değişikliklerinden kaynaklanan kazançlardan kamunun daha çok pay alması program kapsamına girmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son on yılda üretime dayalı ekonomiler krizler karşısında çok daha dayanıklı olduklarını göstermişlerdir. Ancak, dünya ekonomisinde daha üst sıralara çıkabilmek ve uzun dönemli ekonomik istikrarı yakalamak için sadece üretim yapmak yetmemekte, aynı zamanda üretilen ürünlerin yüksek katma değere sahip olması gerekmektedir. Katma değer artışı da öncelikle AR-GE ve yenilikçiliğe yapılan yatırımla mümkün olmaktadır. Türkiye buradan yola çıkarak Afrika ve Avrasya'nın AR-GE ve üretim üssü olmayı hedeflemektedir. Yeni dönemde dünya ekonomisinde üst sıralarda yer almanın yolu da AR-GE ve inovasyondan geçmektedir.

Günümüzde üretimin yanında ürünlerin piyasalarda tutunmasını sağlamak da rekabetçiliğin olmazsa olmazlarındandır. Bu ise tasarım ve markalaşma ile mümkündür. Türkiye, bu gerçekten yola çıkarak markalaşmanın ve tasarımın önünü açmak için kaynaklarını seferber etmekte ve tasarımı her geçen gün daha fazla desteklemektedir.

Dünya'da gelişen bir diğer trend ise verimlilik, özellikle de ekoverimliliktir. Verimlilik alanında, ekonomiyi ve ekolojiyi bir arada ele alan ekoverimlilik ve sürdürülebilirlik yaklaşımları öne çıkmaktadır. Kaynakların verimli kullanılması ile bugün ve gelecek kuşaklar için rekabet üstünlüğü sağlayan bir yapıya gidilmektedir.

Diğer taraftan, büyük veri, bulut bilişim, nesnelerin interneti, robot ve otomasyon teknolojilerindeki gelişmeler ile ileri üretim teknikleri, üretimde verimliliği yeni boyutlara taşımaktadır. Gelişmiş ülkeler büyümelerinin yüzde 60'tan fazlasını iş gücü veya sermaye artışlarından değil, verim artışlarından elde etmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülke olarak sadece tüketimle değil, aynı zamanda ihracatla büyümek hedefimizdir. Mal ihracatımızın yaklaşık yüzde 94'ü imalat sanayisinden gelmektedir. Bu, sanayimizin geldiği nokta açısından önemli bir göstergedir.

Bugün neredeyse dünyanın tüm ülkelerine ihracat yapıyoruz. Son on iki yılda ihracatımız içinde düşük teknolojili ürünlerin payı azalırken, düşük orta ve orta yüksek teknolojili ürünlerin payında ciddi bir artış kaydettik. Sıra, aynı ilerlemeyi yüksek teknolojili ürünlerde yakalamaya gelmiştir. Sadece mal ihracatıyla yetinmiyoruz. Ülkemiz artık bilgi de ihraç etmeye başlamıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; toplumsal refah ve ekonomik rekabet gücümüzü artırmak için ülke ekonomisini bilgiye dayalı hâle getirmek ve bu sayede bilgi toplumuna dönüşmek temel hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Bu çerçevede, bilimsel faaliyetleri ve bu faaliyetlerin merkezi olan üniversitelerimizi toplumsal kalkınmanın ve teknolojik dönüşümün temel dinamikleri olarak görmekteyiz. Teknolojik ilerlemenin esasını oluşturan bilimsel faaliyetlerin arzu ettiğimiz düzeye ulaşması için temel bilimlere ağırlık vermenin ve gençlerimizi bu alanlara yöneltmenin hayati önem taşıdığının farkındayız.

Sosyal bilimlerin de bilgi toplumu hedefine ulaşmak için en az temel bilimler kadar önemli ve öncelikli olduğunun farkındayız. Bu amaçla, çok cazip burs programları oluşturduk. Üniversite sınavlarında temel bilimler ya da sosyal bilimleri seçen ve ilk 5 bine giren öğrencilerimize aylık 2 bin lira ve on iki ay olmak üzere, ikinci 5 bine giren öğrencilerimize aylık bin lira destek veriyoruz. Ayrıca ilk 10 bine girip bu temel bilimler alanlarında ikinci ana dal olarak seçen öğrencilerimize ise aylık 750 lira burs sağlıyoruz. Bu programların sürekli güncellenerek geliştirilmesi temel önceliğimizdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; gelişmiş ekonomilerin temel itici gücü olan AR-GE ve inovasyon Bakanlık olarak bizim de üzerinde hassasiyetle durduğumuz temel kavramlardır. Ülkemizin AR-GE, yenilik ve teknoloji geliştirme politikalarında talep odaklı olmayan ve ekonomik getirişi dikkate alınmayan AR-GE çalışmalarına odaklanmak yerine ihracat odaklı, stratejik ve öncelikli bir yaklaşım benimseyerek bir paradigma değişikliğini yapmış bulunmaktayız. Bu değişimin yansıması olarak ülkemizin AR-GE ve yenilik kapasitesinin güçlü olduğu alanlarda hedef odaklı yaklaşımlar, jeopolitik konumu ve ülke gereksinimleri itibariyle AR-GE faaliyetlerinin ivme kazanması gereken alanlarda ihtiyaç odaklı yaklaşımlar ve yaratıcılığın desteklenmesinin gerekli olduğu diğer alanlarda da tabandan yukarı yaklaşımlar benimsenmiştir.

AR-GE ve yeniliğe kamu olarak yeterince kaynak ayırmakla birlikte, kaynakların tamamını kullanacak potansiyelimizin harekete geçmediği de bir gerçektir. Bu potansiyeli harekete geçirmek adına katma değeri ve teknolojik düzeyi yüksek ürünler üretecek firmalarımızın AR-GE ve üretim faaliyetlerini destekliyoruz. Aynı zamanda ülkemizde uluslararası düzeyde teknoloji tabanlı şirketler ortaya çıkarmak için yeni markaların oluşmasını ve Türkiye'nin tasarımda cazibe merkezi olmasını hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde tasarım ofislerini de AR-GE merkezleri gibi destekleyecek yasal düzenlemelerin üzerinde çalışıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; yüksek teknolojili sektörlerimizin üretim içindeki payının artırılması, hiç şüphesiz, sahip olduğumuz bilginin sanayiye aktarılmasıyla mümkün olacaktır.

Bunun için üniversite ve sanayi iş birliğinin kurumsal hâle getirilmesi ve bu iş birliği sayesinde ekonomik ve sosyal katma değeri yüksek çıktıların elde edilmesi ve bunların ticarileştirilmesi önemlidir. Bu bağlamda kamu-üniversite-sanayi iş birliğini sağlayacak ve kurumsal hâle getirecek çalışmaları hızla yürütmekteyiz. Ülkemizdeki AR-GE, yenilik ve girişimcilik faaliyetlerini teşvik etmek üzere ciddi destekler vermekteyiz. Ancak bu destekleri verirken kamu kaynağının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak için etki değerlendirme çalışmalarını da önemsiyoruz. Bu nedenle Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarımız tarafından verilen AR-GE, yenilik ve girişimcilik desteklerinin firma ve sektör bazında etki değerlendirme analizlerini yapacak bir daire başkanlığını kurduk.

Gerçekleştireceğimiz etki analizleri ile AR-GE ve yenilik politikalarımıza ince ayar yapacak, kamu kaynaklarının doğru, yerinde ve verimli kullanılmasını sağlamış olacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yerli, yenilikçi ve yeşil üretimin artırılması için kamu alımlarını bir kaldıraç olarak kullanacağız. Bunun için de üç yeni mekanizma geliştirdik. Bunlar; kamu mal alımlarında yerli malına fiyat avantajı sağlanması, teknolojik ürün deneyim belgesi verilmesi ve kamu alımlarıyla yenilik, yerlileşme ve teknoloji transferini sağlamaya yönelik uygulanacak olan Sanayi İşbirliği Programı yani diğer bir diğer ifadeyle Offset Programı'dır.

Değerli arkadaşlarım, Bakanlığımızca sanayi sektörlerinin rekabet gücünü artırmaya katkı sağlayacak sektörel istişare toplantıları ve strateji oluşturma faaliyetleri sürdürülmektedir. Bu bağlamda; demir çelik, ilaç, kimya, makine ve otomotiv sektörlerinin çatı kuruluşları ve temsilcileri ile yapılan toplantılarda sektörlerin mevcut durumları, gelecek vizyonu ve atılması gereken adımlar tartışılmıştır. Bu kapsamdaki sektörel istişare toplantılarımız devam etmektedir.

2015-2018 yıllarını kapsayacak yeni sanayi stratejisi belgesi hazırlık çalışmalarında son aşamaya geldik. Ayrıca, Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Ulusal Geri Dönüşüm Strateji Belgesi ve Eylem Planını hazırladık.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye'yi 2023 hedeflerine, vizyonuna ulaştıracak en önemli unsur, reel sektörün göstereceği performanstır. Bu kapsamda, ülkemizde uzun yıllar eksikliğini hissettiğimiz ve reel sektörün envanteri olarak gördüğümüz Girişimci Bilgi Sistemi'ni tamamladık ve eylül ayında kamuoyuyla paylaştık. Girişimci Bilgi Sistemi'yle mahalle esnafından holdinglere kadar 3 milyona yakın girişimin ekonomik faaliyet bilgilerini, Bakanlığımız bünyesinde veri tabanında toplulaştırarak ihtiyaç duyduğumuz tüm analizleri yapabiliyoruz. Bugün artık GBS ile tarım, sanayi ve hizmetler ile bu ana sektörlerin altındaki tüm alt sektörlerin yaklaşık 500 kalem verisini bölge, il, ilçe, sektör, ölçek ve teknoloji düzeyine göre değerlendirebiliyoruz. Ayrıca, hangi ilin hangi illerle, hangi sektörün hangi sektörlerle ne büyüklükte bir ticari etkileşim içerisinde olduğunu yani iller ve sektörler arası tedarik zincirini ve illerdeki sektörel yoğunlaşmayı analiz edebiliyoruz. GBS ile reel sektörün adeta MR'ını çekme imkânına kavuştuk.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Bakanlık olarak amacımız, sanayisiyle dünya ihracatından daha fazla pay alan özgün tasarımlı, yüksek katma değerli ürünleri çoğaltmak ve çevreye duyarlı bir sanayi anlayışına geçişi hızlandırmaktır. Biz bunu Üç Y yani "Yerli, Yenilikçi ve Yeşil Üretim" şeklinde formüle ediyoruz. Yerli, Yenilikçi ve Yeşil üretimi artırmak ve üretirken de kalkınmada sürdürülebilirliği sağlamak istiyoruz.

AK Parti hükûmetleri döneminde sanayi üretimimiz gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Önceleri sadece tekstil gibi emek yoğun sektörlerde üretim üssü olarak anılan Türkiye, bugün otomotiv ve makine gibi teknoloji yoğun sektörlerde de rekabetçi üretim yapan bir ülke konumuna gelmiştir.

Otomotiv sanayisinde araç hafifletme, çevre ve tüketici dostu araç, yeni malzemeler ve yeni teknolojiler konusunda çalışmalar her geçen gün daha da yoğunlaşmaktadır. Tasarımını kendimizin yaptığı, patenti, lisansı ve markası Türkiye'ye ait olan yerli marka bir aracın 2020 yılından önce yollarımızda olmasını hedefliyoruz. Bu aracın da daha çok içten yanmalı motor değil, menzili uzatılmış elektrikli araç şeklinde olmasını hedefliyoruz. Buna yönelik de sektörle güçlü iş birliği yapıyoruz.

Sektörün gelişimine katkı sağlayacağına inandığımız otomotiv test merkezi kurulması önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Bursa Yenişehir'de dünyanın en iddialı test merkezlerinden birisini kuruyoruz. Yerini belirledik, kamu yararı kararını aldık ve kamulaştırma işlemlerini başlattık.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; AR-GE ve yenilikte gelişmiş ülkeler seviyesini yakalamak için 2023 vizyonu çerçevesinde önemli hedefler belirlemiş durumdayız. Bazı gelişmiş ülkelerin GSYH içerisindeki AR-GE harcamasına baktığımızda, Güney Kore'nin yüzde 4,03, Almanya'nın yüzde 2,92, Brezilya'nın yüzde 1,21, OECD ortalamasının yüzde 2,4 ve Avrupa Birliği ortalamasının da yüzde 1,98 olduğunu görmekteyiz. Benzer şekilde milyon başına düşen araştırmacı sayısı Güney Kore'de 5.928, Almanya'da 4.085, Brezilya'da 710, OECD ortalaması 3.754 ve AB ortalaması da 3.308'dir. Ülkemizin GSYH içerisindeki AR-GE harcaması yüzde 0,92, araştırmacı sayısı ise milyonda 987'dir.

2002 yılında yüzde 0,52 olan AR-GE harcamasının GSYH'ye oranını, uyguladığımız politikalar sayesinde 2012 yılında yüzde 0,92'ye yükselttik. 2012 yılında tam zamanlı eşdeğer (TZE) AR-GE personeli sayısı 105 bine, araştırmacı sayısı ise 82 bine yükselmiştir. Bu rakamlar, ülkemizin gelişmiş ülkeler ligine çıkabilmesi için AR-GE ve yeniliğe yönelik daha yapılması gereken çok işin olduğunu göstermektedir.

Bu çerçevede, AR-GE, inovasyon ve girişimcilik başta olmak üzere Bakanlık olarak verdiğimiz destekler hakkında bilgi vermek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek ve teknoloji transferini hızlandırmak amacıyla 2002 yılında 2 olan teknoloji geliştirme bölgesi sayısı 59'a ulaşmış, bunların 41'i faaliyete geçmiştir. Bugün Tteknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren firma sayısı 2.956'ya, biten proje sayısı 14.194'e, üzerinde çalışılan proje sayısı 6.902'ye, ihracat 1,7 milyar dolara ve en önemlisi de istihdam edilen nitelikli personel sayısı 29.903'e ulaşmıştır.

2014 yılı içerisinde 7 teknoloji geliştirme bölgesi kurulmuş olup bunlardan 4 tanesi faaliyete geçmiştir. Söz konusu teknoloji geliştirme bölgelerinin altyapıları için bu yıl 3 milyon 500 bin Türk lirası kaynak tahsis ettik.

Üniversite ve sanayinin bir araya gelerek hazırlamış oldukları AR-GE projelerine Sanayi Tezleri Programı'yla destek sağlanmaktadır. Bu program kapsamında, proje bütçelerinin yüzde 85'ine kadar hibe desteği veriyoruz. 2006 yılından bugüne kadar 908 proje için toplamda 186 milyon Türk lirası destek verilmiştir. Sanayi Tezleri Programı kapsamında 2014 yılı içerisinde 43 projeye destek verilmiştir. Söz konusu program kapsamında desteklenen projelere bu yıl içerisinde 27 milyon 400 bin Türk lirası ödenek aktarılmıştır.

Bilimsel fikirleri ürüne dönüştürmeyi amaçlayan Teknogirişim Sermaye Desteği kapsamında 2009 yılından bugüne kadar desteklenen 1.304 projeye 127 milyon 674 bin 777 Türk lirası kaynak aktarılmıştır. Ayrıca, her yıl, başarılı girişimcilerden 10 kişi seçilerek, bilgi ve deneyimini artırmak üzere, Silikon Vadisi'ne gönderilmektedir.

Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı kapsamında bu yıl 270 gencimizin iş fikri desteklenmiş olup gençlerimize 26 milyon 505 bin Türk lirası hibe verilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AR-GE ve yenilik faaliyetlerini kendi bünyesinde yapmak isteyen özel sektör firmalarımıza Bakanlığımız tarafından AR-GE Merkezi Belgesi verilmektedir. Bu kapsamda 165 firmaya AR-GE Merkezi Belgesi verilmiş olup 20.800 kişilik istihdam sağlanmıştır. Ayrıca 3.957 adet AR-GE projesi yürütülmüş ve sonucunda 952 adet patent alınmıştır.

Özellikle orta ölçekli firmalarımızın da AR-GE merkezi kurabilmelerini sağlamak için, geçtiğimiz aylarda, sizlerin de verdiğiniz destek ve katkılarla, yasal sınır olan 50 AR-GE personeli sayısını 30'a indiren düzenleme hayata geçmiş bulunmaktadır.

Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama Destek Programı'yla AR-GE projeleri sonucu prototipini geliştirmiş olan işletmelerimizin ürünlerini ticarileştirebilmeleri için yurt içi ve yurt dışı pazarlarda tanıtmaları sağlanmaktadır. Söz konusu program kapsamında her bir prototip için toplam 75 bin Türk lirasına kadar destek verilmektedir. Bu program 2013 yılında başlatılmış olup 168 işletme desteklenmiş, 3 milyon 382 bin 403 Türk lirası ödenek aktarılmıştır.

Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi çalışmaları kapsamında, kamu desteğiyle AR-GE faaliyeti yürüten, çalışmalarını teknolojik bir ürüne dönüştüren ve üretime başlayan işletmelerimizi kamu alımları yoluyla destekleyebilmek için yeni bir düzenlemeye gittik. Bu yıl devreye aldığımız Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı'yla AR-GE faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan ve patenti alınan teknolojik ürünlerle ilgili gerçekleştirilecek yatırımların desteklenmesini amaçlıyoruz. Bu programa bugüne kadar toplam 182 başvuru alınmış olup değerlendirme süreci devam etmektedir.

Kuruluş çalışmalarına hız verdiğimiz Bilişim Vadisi dünya teknoloji devlerinin buluşma noktası olacaktır. Bilişim alanındaki yüksek teknolojili büyük firmaların bu vadinin bünyesine katılmasıyla üretimde sinerji oluşacak ve bilişim konusunda ülkemiz büyük mesafeler kat edecektir. Yaklaşık 3 milyon metrekare üzerine kurulacak bu bölgenin yapılaşma çalışmalarına hız verilmiş, altyapı ihalesi tamamlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamu-üniversite-sanayi iş birliğinin sürdürülebilir hâle gelmesi ve bu konuda önümüzdeki dönemde yol haritası belirlemesi amacıyla KÜSİ (Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği) Strateji Belgesi'ni hazırladık.

Yine, dünyada hızla gelişen ve hemen hemen tüm sektörleri etkileyen biyoteknoloji ve nanoteknoloji çalışmalarını sistematik bir temelde yürütebilmek amacıyla bu alanlarla ilgili strateji belgelerinde son aşamaya geldik. Yıl sonuna kadar bu belgeleri yayınlamayı hedefliyoruz.

En çok üzerinde durduğumuz sektörlerin başında hiç kuşkusuz, yazılım gelmektedir. Bu nedenle, Bakanlığımız, tüm paydaşların katılımıyla bir çalışma grubu oluşturarak, ülkemizin refah seviyesini yükseltecek önemli bir hamle olan Yazılım Strateji Belgesi hazırlama çalışmalarına başlamıştır. Yarın yazılım sektör grubumuzla ilk toplantımızı yapacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; TÜBİTAK, AR-GE ve yenilik alanında ülkemizin amiral gemisidir. AR-GE, yenilikçilik ve girişimcilik faaliyetlerini desteklemek ve yürütmek, araştırma sonucunda ortaya çıkan bilginin sanayiye aktarılması süreçlerine katkı sağlamak, bilim ve teknoloji kültürü oluşturmakta öncü rol oynamak, bunları gerçekleştirecek insan kaynakları, altyapı ve araçların geliştirilmesine katkı sağlamak misyonuyla hareket eden TÜBİTAK'ın çalışmalarını da sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.

Yeni destek mekanizmalarımızdan biri olan Girişim Sermayesi Destekleme Programı kapsamında girişim sermayesi fonları oluşturduk. Bu fonlarla ülke ekonomisine katma değer sağlayabilecek nitelikte ürün, süreç, bilgi ve teknoloji geliştirme ve üretme potansiyeli bulunan KOBİ ölçeğindeki şirketlerin başlangıç aşamalarındaki finansman ihtiyaçlarını karşılıyoruz.

Uluslararası kuruluşların ülkemizde AR-GE laboratuvarları kurmalarını teşvik etmek için 2014 yılında Öncül AR-GE Laboratuvarları Destekleme Programı'nı başlattık. Bu kapsamda, Türkiye'de kurulacak AR-GE Laboratuvarlarının belirli giderlerini geri ödemesiz olarak destekleyeceğiz. Böylece ülkemizdeki bilim insanı niteliğini geliştirmek istiyoruz.

Bilimin toplumda yaygınlaştırılması ve sevdirilmesi amacıyla Bilim Teknoloji Yüksek Kurulunda alınan karar kapsamında, ilk etapta 2016 yılına kadar büyükşehirlerde ve 2023 yılı sonuna kadar bütün illerimizde bilim merkezleri kurmayı hedefliyoruz. Hâlihazırda destek verilen Bursa, Kayseri, Kocaeli ve Konya bilim merkezlerinin yanı sıra, 2015 yılı için öngörülen 30 milyon TL bütçeyle yeni illerde bilim merkezi kurulmasına yönelik faaliyetlere devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; savunma sanayimizi stratejik alanlardan biri olarak görüyor ve bu alana büyük destekler veriyoruz. TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde (SAGE) güdüm kitleri ailesinden Hassas Güdüm Kiti-1 mühimmatı geliştirilmiş olup seri üretime başlanmıştır. Ayrıca, F-16 savaş uçaklarından tekli ve çoklu atış yapılabilecek, daha küçük harp başlıklı Hassas Güdüm Kiti-3 ve Hassas Güdüm Kiti-4 geliştirme çalışmalarını sürdürmekteyiz. Yüksek korunaklı hedeflere taarruz yeteneği kazandıran Nüfuz Edici Bomba (NEB) Geliştirme Projesi tamamlanmış ve TÜBİTAK SAGE teknik desteğinde Makine Kimya Endüstrisinde seri üretim projesi başlamıştır. Bu dönem zarfında geliştirilen en önemli mühimmatlardan bir diğeri de Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat (SOM) Projesi'dir. Mühimmat, kendi sınıfında dünyanın en iyilerinden birisidir. Proje, Türk Hava Kuvvetlerine 250 km mesafeden yüksek hassasiyetle hedefleri imha yeteneği kazandırmıştır.

TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) tarafından e-devletin anahtarı olan akıllı çip tabanlı elektronik T.C. kimlik kartı kullanıma hazır hale getirildi. İçişleri Bakanlığı ile proje kapsamında koordineli olarak çalışmaktayız.

Millî Gözetim Radarı geliştirmesi faaliyetlerinde son aşamaya geldik. Bulut Bilişim ve Büyük Veri Araştırma Laboratuvarı kurulum çalışmalarını başlattık. Diğer bir yazılım değiştirme projesi olan PARDUS Projesi kapsamında da kamu kurumları ve KOBİ'lerin güvenle kullanabileceği, yüksek performanslı, Türkçe destekli uygulamaların barındığı, sürekli güncel ve güvenli tutulan, düşük maliyetli, işlevsellik ve görselliğin ön planda tutulduğu yerli bir işletim sistemi geliştirdik. PARDUS'un kullanımının yaygınlaştırılması çalışmalarına devam etmekteyiz.

2014 yılında TÜBİTAK MAM bünyesinde elektrik enerjisi üretmek amacıyla başlatılan MİLGES, MİLTES, MİLRES, TRİJEN gibi pek çok projeyi yürütüyoruz.

2012 yılının Aralık ayında Türk Silahlı Kuvvetleriyle kamu kurum ve kuruluşlarının görüntü ihtiyacını karşılamak amacıyla fırlatılan GÖKTÜRK 2 uydusunun Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından kullanımı ve kabul testleri de başarılıyla tamamlanmıştır. 15 Eylül 2014 tarihine kadar yörüngesinde toplam 9.760 tur atan GÖKTÜRK 2 uydusuyla toplam 4.500 kez iletişim kurulmuş, dünyanın farklı bölgelerinden 5 binden fazla görüntü alınarak toplam 7 milyon kilometrekarelik alan taranmıştır. Bunların yanı sıra, TÜBİTAK'ta RASAT ve GÖKTÜRK 2 uydu projeleriyle elde ettiğimiz bilgi ve deneyimlerinden güç alarak Kalkınma Bakanlığı destekli İMECE Uydu Altyapı Geliştirilmesi Projesi'ni başlattık. Bu projeyle daha yüksek yörüngelere çıkabilen, alt sistemleri tamamen yerli olan uydular üreteceğiz. Yer gözlem uyduları projelerinin yanı sıra haberleşme uyduları alanında da yetenek geliştirmek amacıyla TÜRKSAT 6A projesine gelecek ay başlıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; KOBİ'ler, işsizliğin azaltılması ve yeni iş alanlarının yaratılmasındaki katkıları, dengeli ve sürdürülebilir kalkınma konusundaki önemli rolleriyle ekonomik hayatımızın ve gelişmemizin en önemli aktörleridir. Ülkemizde, toplam işletmelerin yüzde 99,85'ini, istihdamın yüzde 76'sını, katma değerin yüzde 53,3'ünü, toplam satışların yüzde 63'ünü ve ihracatımızın yüzde 59,2'sini oluşturan KOBİ'lerimize büyük önem veriyoruz.

2010 yılında KOSGEB tarafından uygulamaya alınan proje esaslı destek programlarıyla KOBİ'lerin üretim, yönetim, pazarlama ve bunun gibi alanlarda gelişmelerini sağlayacak projelerle ortak tedarik, tasarım, pazarlama, laboratuvar gibi konulardaki iş birliği projelerini destekledik. Bu kapsamda, 2010-2014 Ekim döneminde yaklaşık 62.614 işletmemize 1 milyar 13 milyon TL tutarında destek verdik.

Ayrıca, KOBİ'lerimize, uygun koşullarda yatırım, işletme ve ihracat kredilerine erişmeleri için uygulanan KOSGEB KOBİ Finansman Destek Kredi Programları kapsamında 2003 yılından bugüne kadar 1,120 milyon TL tutarında kaynak aktardık. Bununla 11,8 milyon TL tutarında kredi hacmi oluşturduk. Böylece, KOSGEB destek bütçesinden, 1990-2002 yılları arasındaki dönemde KOBİ'lere sadece 14,5 milyon TL kaynak ayrılmış iken 2003 yılından bugüne kadar KOBİ'lere toplamda 2,5 milyar TL kaynak aktarılmıştır.

KOBİ'lerimizin zor günlerinde de yanlarında olan KOSGEB, son olarak Soma'da meydana gelen maden kazasından ve Suriye sınırında yaşanan olaylardan etkilenen esnaf ve KOBİ'lerimize yönelik olarak 50 bin liraya kadar sıfır faizli kredi imkânı sağlamıştır. Bu program kapsamında 2.593 işletmenin kredi faiz desteği başvurusu onaylanmış, 115 milyon 100 bin TL kredi hacmi oluşturulmuştur.

KOBİ'lerimizin sağlıklı bir şekilde büyümesi, kurumsallaşması, ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilmesi ve markalaşmaları için KOBİ'lerde Kurumsallaşma ve Markaya Yönlendirme Destek Programı kapsamında işletmelerin projelerine 50 milyon TL kaynak aktaracak çalışmayı başlatıyoruz.

KOSGEB ile Kredi Garanti Fonu arasında imzalanan protokolle de desteklerden yararlanan KOBİ'lerimize, Kredi Garanti Fonundan alınacak kefalet mektubunun teminat olarak kabul edilmesi imkânını getirdik.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; fikrî ve sınai mülkiyet en temel haklardandır. Fikrî ve sınai mülkiyet, aynı zamanda AR-GE ve inovasyon ekosistemimizin çok önemli, hatta olmazsa olmaz bir unsurudur.

Ülkemizde patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, marka ve coğrafi işaret başvurularında ve tescillerinde çok ciddi artışlar oldu. 2002 yılında 414 olan yıllık yerli patent başvuru sayısı 2013 yılında 4.630'a, toplam patent başvuru sayısı ise 1.892'den 12.209'a ulaşmıştır. Türkiye patent başvurularındaki artış oranında Çin'le birlikte dünyanın en başarılı ülkesidir. Yine 2002 yılında 36.429 olan yıllık marka başvuru sayısı 2013 yılında 108.581'e ulaşmıştır. Türkiye marka başvurusunda Avrupa birincisidir. Tasarımda ise 2002 yılında 20.302 olan yıllık başvuru sayısı 2013 yılında 43.673'e ulaşmıştır. Bu rakamlarla Türkiye Avrupa'da ikinci, dünyada dördüncü sıradadır.

Artık hedefimiz nicelik artışının yanında nitelik artışını da sağlamaktır. Bunun için 3 strateji belgesini hazırladık. Tasarım Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı yürürlüğe koyduk. Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları ile Coğrafi İşaret Strateji Belgeleri de kısa sürede yürürlüğe girecektir.

Sınai mülkiyet sisteminin tüm bileşenlerine yönelik iyileştirmeler içeren patent kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul gündemindedir. Kısa sürede tasarının görüşülmesini ümit etmekteyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım, on dakika...

MUSA ÇAM (İzmir) - On beş olsun, gayet güzel dinliyoruz Sayın Bakanı, anlattıklarını.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Teşekkür ederim.

Bu tasarıyla üniversitelerimizin buluş ve patent konusundaki potansiyelini de ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. Sınai mülkiyet hakları konusundaki çalışmaları özellikle destekliyoruz. Şubat ayında yapılan yasal düzenlemeyle -ki Meclisimizin tüm üyelerine teşekkür ediyorum- sınai mülkiyetle ilgili teşvik sistemine destek olmak amacıyla patentli buluşlardan elde edilen kazançların yüzde 50'si için kurumlar vergisi veya gelir vergisi istisnası getirildi. Ayrıca, lisans ve devir işlemleri de katma değer vergisi istisnası kapsamına alınmıştır. Uygulama 2015 yılında başlayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; içinde bulunduğumuz çağ standartlar çağıdır. Bu çağda standartlara uymak gereklidir, ancak yeterli değildir. Küresel rekabette söz sahibi olmanın yolu standart belirlemekten geçer. Standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yürüten Türk Standartları Enstitüsü bu alanda ülkemizin yönlendirici ve lider kuruluşu olma vizyonuyla çalışmalarını sürdürmektedir. TSE, ürün, sistem ve personel belgelendirme hizmetlerinde kapsam ve çeşitliliği artırarak 2011 yılında 36 ürün grubunda 217 standarttan oluşan akreditasyon kapsamını 2012 yılında 52 ürün grubunda 359 standarda ulaştırdı. Bu standartlar devam ediyor. Bilgi teknolojileri ürün ve sistemlerinin güvenliğini içeren Ortak Kriterler Belgelendirme Sistemi konusunda TSE aracılığıyla ülkemiz "sertifika üretici ülke" unvanını aldı.

2013 yılı Ocak ayı itibarıyla başlatılan çalışmayla gıda mamulleri hazırlayan, satışa sunan veya servis eden hizmet yerlerine helal hizmet belgesi veriyoruz. TSE kalitede yarıştırmak ve rekabet gücünü geliştirmek amacıyla daha iyisi için TSE yıldız, daha daha iyi olan için de TSE çift yıldız belgesi olarak yeni bir belgelendirme sistemi geliştirdi.

1,5 milyar doların üzerinde bir ticari iç pazar hacmine sahip olan standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin tamamına yakınının ülkemizde yapılabilmesi için altyapı yatırım seferberliği başlattık. Altyapı yatırım projelerinden 7 tanesini yıl sonu itibariyle tamamlayarak hizmete alacağız. Bursa, Manisa, Adana ve Konya'daki araç tadil kontrol merkezimizin inşaatlarına başladık. Orta Doğu ve Balkanların test ve eğitim merkezi olma hedefiyle Ankara Temelli'de 120 milyon Türk liralık dev bir laboratuvar üssü yatırımı için çalışmalara başladık. Tesisin finansmanı Türk Standartları Enstitüsünün öz kaynaklarıyla karşılanacaktır.

Yurt dışındaki etkinliğimizi artırmak, bölgemizde ve gelişen pazarlarda standart belirlemek, bu alanda hizmet sunmak ve ülkemizin ihracatına katkıda bulunmak amacıyla yeni bir yapılanmaya gittik. 100 milyon Türk liralı sermayeli uluslararası uygunluk değerlendirme şirketi kurduk.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dünyaya örnek bir model olan ve yaklaşık elli yıldır uygulamasını yaptığımız organize sanayi bölgesi projeleri sanayi kültürünü yaygınlaştırarak sanayi kuşaklarının oluşmasına önemli katkılar sağlamıştır. 90 tanesi son on iki yılda olmak üzere, toplam 155 organize sanayi bölgesinin altyapı inşaatı tamamlanmış, bunun için 2014 yılı fiyatlarıyla toplam 2 milyar 663 milyon Türk lirası tutarında kredi kullandırılmıştır. Bu projelerle yaklaşık 1 milyon 100 bin kişiye istihdam imkânı sağlanmıştır. OSB ve sanayi sitesi yatırımlarında kullandırdığımız kredi faiz oranlarını 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere normal illerde yüzde 3'ten yüzde 2'ye, gelişmiş illerde ise yüzde 6'dan yüzde 3'e indirdik. Kalkınmada öncelikli illerde bu oran yüzde 1 olarak uygulanmaya devam etmektedir.

2014 yılı Yatırım Programı'nda 12.494 hektar büyüklüğünde 82 OSB projesi yer almaktadır. Bu projeler için 104 milyon 3 bin 197 Türk lirası kredi kullandırılmıştır. Bu kapsamda 2014 yıl sonu itibarıyla 10 organize sanayi bölgesi projesini daha tamamlamayı planlıyoruz. Bu projeler hayata geçtiğinde yaklaşık 25 bin kişilik yeni istihdam oluşacaktır.

Ergene Havzası'nı atık kirliliğinden kurtarma ve koruma amacıyla hazırlanan eylem planı kapsamındaki organize sanayi bölgelerine ait 2014 yılında ihalesi yapılıp inşaatları devam eden 5 atık su arıtma tesisi ile kasım ayı içerisinde ihalesi yapılacak olan Deniz Derin Deşarj Ve Kollektör Hattı Projesi iki yılda tamamlanacaktır. Ayrıca, Türkiye'de alanında ilk olan Kırıkkale Silah Sanayi İhtisas OSB'nin altyapı inşaat ihalesi yarın yapılacak olup Ankara Havacılık ve Uzay Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin ise yer seçim çalışmaları da tamamlanmıştır.

2014 Yılı Yatırım Programı'nda 4.372 iş yerinden oluşan 42 sanayi sitesi projesi yer almaktadır. Bu projeler için 23 milyon 616 bin 581 Türk lirası altyapı ve üstyapı kredisi kullandırılmıştır. Bu kapsamda, 2014 yılı sonu itibarıyla 4 sanayi sitesi projesini daha tamamlayacağız.

Büyük ölçekli yatırımlara imkân sağlayacak bir başka planlı yatırım alanı olan endüstri bölgeleri ile yatırımları teşvik etmek, teknoloji transferini sağlamak ve yabancı sermaye girişini artırmayı hedefliyoruz.

Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nin enerji terminali amacıyla kamulaştırılmasıyla ilgili işlemler devam etmekte olup etüt ve proje çalışmalarına başlanmıştır. Ülkemizdeki güneş enerjisinden elektrik üretimi yatırımlarının cazip hâle getirilmesi için, Konya Karapınar ilçesinde yaklaşık 6 bin hektar büyüklüğündeki alan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi olarak ilan edilmiştir. Zonguldak'taki Filyos Endüstri Bölgesi deniz ulaşımının ve lojistik hizmetlerinin planlanan liman üzerinden kolaylıkla sağlandığı önemli bir yatırım alanı olacaktır. Bu bölgedeki yatırım beklentileri çok yönlü olup özellikle demir-çelik ve enerji santrallerinde yoğunlaşma beklenmektedir

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk sanayisinin rekabet gücünü, yenilikçiliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla Kümelenme Destek Programı'nı hazırladık. Programla belirli bir sürdürülebilirlik ve rekabetçilik potansiyeline sahip kümelerin beş yıl süreyle desteklenmesi öngörülmektedir. Sanayinin verimlilik temelli yapısal dönüşümünü sağlamak amacıyla Bakanlığımız tarafından hazırlanan Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2014-2018 Belgesi Yüksek Planlama Kurulu onayına sunulmuştur. Enerji verimliliği kapsamında sanayimizde kullanılan 15 milyon düşük verimli elektrik motorunun tümünün değişimi ve motor sistemlerinin rehabilitasyonuyla yılda 8 milyar Türk lirası elektrik tasarrufu sağlamayı hedefliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her geçen yıl etkinliğini artırarak devam ettirdiğimiz piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri kapsamında 2014 yılında toplam 64.902 farklı modelde sanayi ürünü denetlenmiş, bunlardan 11.918'i uygunsuz bulunmuş, 825 farklı ürün teste gönderilmiş, 45 farklı marka model hakkında toplatma kararı verilmiştir. Denetlenen ürünlerin yüzde 56'sı ithal, yüzde 44'ü yerlidir. Bu oranı daha da değiştireceğiz.

Bakanlığımızca 2014 yılı içerisinde; akaryakıt ve LPG istasyonları, ölçü ve tartı aletleri, taksimetre ve takograflar ile elektrik, gaz ve su sayaçlarına yönelik yapılan 169.901 ürünün denetiminde yüzde 97,2'si yönetmeliklere uygun, yüzde 2,8'i de aykırı bulunmuştur. Petrol piyasasına ilişkin 72 ilde bulunan akaryakıt ve LPG istasyonlarında çapraz denetimler gerçekleştirilmiştir.

Etkin bir asansör denetim sistemi oluşturmak amacıyla Asansör Eylem Planı'nı açıkladık. Bu planda öngördüğümüz eylemlerin hayata geçirilmesi için başta yasal düzenleme çalışması olmak üzere, her türlü gayreti göstereceğiz. Düzenleme ve denetim görevimizi ilgili paydaşlarla birlikte kararlılıkla yerine getireceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliği katılım müzakereleri çerçevesinde en çok sorumluluğu olan kurumlardan biri olan Bakanlığımız, 14 müzakere başlığında yoğun çalışmalar yürütmektedir. Şunu memnuniyetle ifade edeyim ki "Malların Serbest Dolaşımı", "İşletme ve Sanayi Politikası" ve "Bilim ve Araştırma" fasıllarında mevzuat uyumu çok büyük ölçüde tamamlanmıştır.

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Bakanlığımız tarafından 43 ilde yürütülen IPA projeleri kapsamında bugüne kadar yaklaşık 230 milyon avroluk 17 proje hayata geçirilmiştir. Bu çerçevede 2015 yılında da yaklaşık 90 milyon avro AB katkısına karşılık olarak 24 Türk lirası bütçemizden ödenek ayrılması öngörülmüştür.

Bilim, araştırma ve yenilik alanında Türkiye ile Almanya arasında iş birliğini geliştirmek amacıyla karşılıklı olarak 2014 yılını "Türk-Alman Bilim Araştırma ve İnovasyon Yılı" ilan ettik. Bu vesileyle iki ülke akademisyenleri, üniversiteleri ve araştırma merkezleri arasındaki iş birliğini geliştirmeyi, Türkiye ve Almanya arasında var olan güçlü ticari ve diplomatik ilişkileri, bilim ve teknoloji alanında da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bilim ve teknoloji alanında potansiyeli yüksek, Türk bilim insanları ve girişimcilerin yoğun olarak yaşadığı ülkelere bilim müşavirleri atamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

İlk bilim müşavirimizi Berlin'e, ardından Tokyo, Seul, Pekin ve Washington'a atayacağız. Ayrıca Los Angeles'a da bilim ataşesi görevlendireceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Şeker Kurumu Bakanlığımızın ilişkili kuruluşudur. Şeker Kurumumuz, kaçak şeker girişleriyle mücadeleden şekere alternatif teşkil eden sakarin, aspartam gibi ithal tatlandırıcıların kullanımının izlenmesine, kayıt dışılıkla mücadeleden ihraç kaydıyla düşük fiyattan alınan şekerin yurt içine yüksek fiyatla satışının engellenmesine kadar geniş bir yelpazede önemli çalışmalar yürütmektedir.

Ülkemiz şeker sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak, şeker piyasasında haksız rekabete engel olmak, ülkemizin tarımsal ve teknolojik potansiyelini daha verimli kullanmak ve Avrupa Birliği şeker rejimine de paralel nitelikte bazı değişiklikler yapılması amacıyla hazırlanan Şeker Kanunu Tasarısı Meclisimizin gündemindedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının 2015 yılı toplam bütçe ödenekleri -isterseniz totali okuyalım- şunlardır: Genel toplamda 2015 yılı için 6 milyar 10 milyon 49 bin Türk lirası, 2016 yılı için 6 milyar 451 milyon 310 bin Türk lirası ve 2017 için de 6 milyar 769 milyon 564 Türk lirası öngörüldü.

Katkı ve destekleriniz için şimdiden şahsım ve tüm çalışma arkadaşlarım adına her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, bize emanet olduğu bilinciyle bütçemizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Komisyonumuzun tüm değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum.