KOMİSYON KONUŞMASI

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Şimdi, Sayın Kurt, biraz önce söyledim zaten. Bakın, 6'ncı maddenin (1)'inci fıkrasının (a) bendinde -illa dışarıdan çalıştırması gerekmiyor- kendi içinde eğitim yaparak o hizmetleri kendisinin yapabileceği hükme bağlanmış, bunu atlıyorsunuz herhâlde. Otomatikman illa birini çalıştırması gerekmiyor, 10'dan az işçi çalıştıran yerlerde böyle bir hüküm var, birincisi bu.

İkincisi, kamu; kamu bunu hemen yapabilir. Bakın, özel sektörde diyebilirsiniz ki hazır değil. Kamu bunu hemen yapabilir. Bütçeyi görüşüyoruz, gelin yapalım, ne var bunda? Ne kadar, nedir bunun maliyeti? Nedir bunun maliyeti? Yani çalışan iş yerleri işte kamuda belli, 38 bin, 37.999 iş yeri var; niye hemen yapmıyoruz kamuda? Hemen gelelim, bütçede de fasıllar arası aktarım olsun ya da yedek ödenekten kullanalım. Bunun ne kadardır maliyeti sormak istiyorum, Bakanlık temsilcisi arkadaşımız da burada bu cevabı verirse memnun oluruz.

Son olarak şunu da söyleyeyim. Sayın Kalaycı gitti ama Sayın Kalaycı'nın açıklamasını çok talihsiz buldum. "Yani biz iktidarız, muhalefet kabul etse de etmese de biz bunları getiririz." demek doğru değil. Bu işi muhalefet olarak beraber... O zaman niye konuşuyoruz, neden bir araya geliyoruz, neden bir şeyler üzerinde bir görüş alışverişinde bulunuyoruz? Öyle olmaz. Yani "Biz alır, getiririz, istediğimizi yaparız, bunu da koyarız, geçmişte bunun uygulamaları var..." Bu doğru değil. Bir şeyler torba kanun bütünlüğü içinde geldi, zaten eleştiriyoruz kanunu. Orada gelmiş olsa bir madde tamam ama ondan sonra "Gelelim, istediğimiz maddeyi koyalım, nasıl olsa biz koyarız." O zaman ne anlamı var? O zaman muhalefet olarak bizim söylediğimiz şeyin, muhalefetin önemsizleştiği, hiçbir etkisinin olmadığı bir şeyden bahsediyoruz. "Biz iktidarız, getiririz, gerekirse oylarız, geçiririz..." böyle olmaz ve bu gayriciddi bir yaklaşım.