SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, saygıdeğer bürokratlar, milletvekilleri ve basın mensupları; hem Dışişleri Komisyonu üyesi olarak hem Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu üyesi olarak, Muğla Milletvekili olarak hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce rahatsız olduğum bir hususu çok kısa olarak dile getirmek istiyorum; bu, bir süredir hem Genel Kurul konuşmalarında hem de bugünkü bütçe konuşmalarında yaptığım bir tespit. Şöyle ki muhalefet partisi olarak bizler, milletimizden aldığımız görevle iktidarı doğru yönlendirmek, katkı sağlamak ya da eleştirmekle yükümlüyüz. Bununla birlikte, bazı iktidar vekillerimiz yaptığımız eleştirileri devlete yönelik eleştiriler olarak tanımlamakta ki iktidar ve devlet bambaşka iki şey; bugün siz iktidar olursunuz, yarın biz oluruz; bugün siz burada oturursunuz, yarın biz orada otururuz. Burada önemli olan milletimizin ve devletimizin ali menfaatleridir. Yaptığımız her eleştiri milletimizin ve devletimizin daha yukarı çıkması içindir. Bu hususun, bu "iktidar" ve "devlet" kavramlarının birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulamak isterim. Bu çerçevede, elbette iktidarımızın yaptığı köprüleri takdir edeceğiz ama bir yandan da aç uyuyan insanları da belirtmekle yükümlüyüz; bunu da hepinizin takdirine bırakıyorum.

Konuşmama başlarken öncelikle, ülkemizin güçlü bir devlet olabilmesi için büyük önem arz eden güvenlik kurumlarımızın faaliyetlerini ve savunma sanayimizin gelişimini büyük bir gurur ve takdirle takip ettiğimizi söylemek isterim. Bununla birlikte, ülkemizin bugün içinde bulunduğu mevcut durumu tarafsız bir gözle incelemek zaruridir, zira -daha önce bir vekilimin ifade ettiği gibi- itibarımızın bağlı olduğu başka alanlar da bulunmaktadır. Demokrasi ve adalet sistemimizdeki sorunların yanı sıra ülkemizde adaletsiz gelir dağılımı sebebiyle derin bir yoksulluk problemimiz olduğu, kontrol edilemeyen bir enflasyon ve işsizlik problemimizin bulunduğu malumlarınızdır. Bugün yaşadığımız korkunç deprem felaketinin yaralarını saramadığımız ve hâlen insanlarımızın bir kışı daha çadırda geçirmek zorunda olduğu gerçeğini kabul etmek ve bununla yüzleşmek zorundayız. Toplumumuzun önemli bir kısmı sağlıklı beslenememekte, çocuklarına iyi bir eğitim verememekte veya hak ettiği hayatı sürdürememektedir. Dolayısıyla vergilerimizin bütçede nereye harcandığını, kaynakların nereye aktarıldığını en şeffaf ve en detaylı hâliyle muhalefet olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak elbette millet adına talep ediyoruz; şeffaf ve denetlenebilir bir bütçenin demokrasinin temeli olduğunu tekrar vurguluyoruz. Unutulmamalıdır ki Türkiye markasından ve Türkiye Yüzyılı'ndan bahsedebilmek için, aynı zamanda devletimizin güçlü bir devlet olabilmesi için, ülkeyi yönetme adına milletten onay almış iktidarın ilk görevi, önce vatandaşlarımızın temel insani ihtiyaçlarını karşılamaktır. Ancak ve ancak güçlü bir ekonomi, demokrasi ve hukukun üstünlüğüyle "büyük Türkiye" ibaresinden bahsedilebilecektir.

Son olarak, Muğla Milletvekili olarak şu hususu vurgulamak isterim: Ülkemiz bütçesine, turizmine Muğla'nın yarattığı katkı fakat ilimizin karşılığını alamaması hususunu takdirlerinize sunuyor ve önümüzdeki süreçte hak ettiğimiz bütçeyi talep ediyoruz.

Cumhurbaşkanlığı ve bağlı, ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşların bütçe ve kesin hesaplarının laik, demokratik bir hukuk devleti olmak zorunda olan devletimize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim.