MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ve kıymetli heyeti; hepinizi saygıyla selamlıyorum, yüce Meclisimize hoş geldiniz diyorum ve bugün son görüşmesini yaptığımız bütçenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Kabine açıklandığında Kabineye değer ve kalite katan ve toplumda umut veren isimlerden biri oldunuz. Sizin için duam şudur ki bu dönem bittiğinde o günkü itibarınız artarak devam etsin ve bu içinde bulunduğunuz zorluklar sizin itibarınızdan bir şey eksiltmesin. Bunun için de mutlaka sadece gündelik işler değil sistematik birtakım iyileştirmelerin de eliniz aracığıyla yapılabileceği umudunu yaşıyorum.

Bu konuda bir konuyu hatırlatmak istiyorum: Zannediyorum, sistemin 1'inci ya da 2'nci yılının devrinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay geniş toplum kesimleriyle de istişareler yaparak sistemin eksikliklerini ve revizyon ihtiyaçlarını tespit eden bir çalışma yapmıştı. Elbette biz, bir parçası olduğumuz muhalefet partilerinin bütünü Mecliste yeterli çoğunluğu elde etmiş olsaydık inandığımız güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmeyi tercih edecektik ancak milletimiz böyle takdir etmiş ise bu sistemin hiç olmazsa kendi içerisinde iyileştirilerek ilerlemesi hem devletimiz hem milletimiz hem de demokrasimizin lehine olacaktır.

Benim hem soru hem de yorum olarak merakım, Fuat Oktay'ın yürüttüğü çalışmaları güncellemeyi ve bugün itibarıyla sistemde problem ve tıkanıklık yaratan hususları gözden geçirmeyi düşünür müsünüz? Mesela, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bulunan politika kurullarının hangi aralıklarla toplandığı, hangi sonuçları elde ettiği ve bu sonuçların yasama ya da yürütme üzerinde nasıl etkileri olduğuna dair elimizde bir veri yok. Yeteri kadar bir süre geçti, sadece politika kurulları değil, ofisler ve sistemin tamamına dair bir performans değerlendirmesi yapmak ve bu yönde iyileştirme adımlarını atmak şüphesiz halkımızın, milletimizin doğal bir beklentisi.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, hem OVP'te hem On İkinci Kalkınma Planı'nda hem de bugün burada aramızdasınız, Genel Kurula da geldiniz; bu nezaketiniz için teşekkür ediyoruz ancak diğer bakanlarımızı Genel Kuruldaki yasama faaliyetlerinde göremiyoruz. Komisyonda bir arkadaşımız oturuyor, yasama teklifini bir başkası vermiş ama hepimizin iyi bildiği gibi bu teklifler yürütmenin bir ofisinden çıkıyor; henüz o yürütme ile yasama arasında formel olarak kopan bağ fiilî olarak kopmuş değil. Peki, bir yasa üzerinde milletvekili arkadaşlarımız görüş bildiriyor, partiler görüş bildiriyor; ilgili bakanın nezaket gösterip üç beş saatini ayırarak gelip Genel Kurulda bunları takip etmesi yerinde olmaz mı?

Bir başka açıdan, muhalefetin söz hakkı elde edebilmek için kullandığı araştırma önergeleri otomatiğe bağlı bir şekilde reddediliyor. Hâlbuki, çok önemli konular da gündeme geliyor. Bu araştırma önergelerinin bir kısmının kabulü belki yasamadaki total milletvekili potansiyeli ile muhalefet ve iktidar farkı gözetmeksizin yürütme arasında bir bağ kurulmasını sağlayabilir. Bu dönemde kabul edilen tek araştırma komisyonu balıkçılıkla ilgili bir araştırma komisyonu oldu. Lütfen, listeye şöyle bir bakınız, eminim ki bugüne kadar reddedilen 50'ye yakın araştırma komisyonu kurulması önergesinin en az 10'unda sizin de "Evet, bu konuya bir eğilmemiz gerekir." diyeceğinizi düşünüyorum ben. Bu otomatik red yerine acaba seçilerek de olsa hem yasama ile yürütme arasındaki bağ hem de toplumun belli sorunlarının gündeme alınması noktasında bir çalışma yürütülemez mi? Bunları size söylüyorum çünkü bu politikalara karar veren, aynı zamanda AK PARTİ'nin Genel Başkanı olan Sayın Cumhurbaşkanına bir şekilde seslenme imkânımız yok, sizin buradaki mesajları Sayın Cumhurbaşkanına ileteceğinizden de endişem yok.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, bütçenin geçmişte en az 2 kere ek bütçeyle düzeltildiği, afaki rakamlarla geçiştirilmiş olduğu ve teknik anlamda samimiyet ilkesine aykırı bir şekilde düzenlendiği ve bunun da öngörülebilirlik açısından zorluklar yaratıp itibar zedelenmesi yarattığı hususundaki teknik eleştirilere ne dersiniz acaba?

Bir başka konu, 2021 ve 2023 yıllarında yayınlanmış tasarruf genelgeleri var. Genelgeler yayınlanıyor, çok iyi ama biz hâlâ valileri A8'e binerken görüyoruz, biz hâlâ bürokraside büyük bir israf görüyoruz. Bu genelgelerin takibi hususunda Meclisi bilgilendirmeniz mümkün mü? 2023 genelgesi daha tutuyor ama 2021 hakkında elimizde hangi çıktılar var? Hangi kurum hangi kalemden nasıl tasarrufta bulunmuş? Bizim temizlik malzemelerine dahi KDV artışı getirilirken kurumlarımızın hangi kalemlerde nasıl tasarrufta bulunduğunu öğrenmeye ihtiyacımız var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayalım lütfen.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Teşekkür ederim.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, son iki konuya değineceğim: Burada, heyetinizde Diyanet İşleri Başkanlığından kıymetli temsilciler var. Ben de dinimiz diyeceğim yani din demek de yeterli olabilir ama inandığım dinin gündelik siyasi tartışmaların üzerinde yürütülmesi lazım. Maalesef, son birkaç yılda hutbelerin siyasi mesaj verdiğine dair çok ciddi şikâyetler alıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı acaba cami cemaatinin bu hutbeleri dinledikten sonra nasıl bir hissiyatla camiden ayrıldığına dair bir çalışma yapmakta mıdır? Bu çalışmaların neticesini hutbelerin içeriğine yansıtmakta mıdır? Ben 48 yaşındayım, herhâlde otuz beş yıldır camilere gidiyorum, her hafta bir yere yardım toplanıyor, iddia ediyorum bu otuz sekiz yılda 2kere makbuz gördüm. Niçin oraya bir makbuz sistemi oturtulmaz? Bu sistemle parayı toplayan nereye topladığını bilir, veren nereye verdiğini bilir. İstanbul Fatih Camisi'nde yirmi iki yıl düzenli olarak bu yardım paralarına el konulduğu gerekçesiyle savcılık soruşturması var.

Son olarak, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Mersin ilinin Milletvekiliyim, sizden istirhamım, bu yılın bütçesini dağıtırken son yirmi iki yılda Mersin'i, İzmir ve Antalya gibi 2 Büyükşehir Belediyemizle kıyaslayarak hak ettiği bütçeyi ayırmanızdır.

Teşekkür ederim.