KOMİSYON KONUŞMASI

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Bakan, Değerli Komisyon üyeleri, kıymetli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Anayasa'mızın 41'inci maddesi devlete, ailenin huzur ve refahını, özellikle annenin ve çocukların korunması için gerekli tedbirlerin alınması ve teşkilat kurması görevini vermiştir. İkinci olarak, her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevini de yüklemiştir. Fakat ne yazık ki bu anayasal vazifenin hakkıyla yerine getirildiğini söylemek çok güç. Geçim derdi, göç, eğitimsizlik, sosyal eşitsizlik gibi etmenler Türk aile yapısını giderek aşındırmakta, artan şiddet vakaları eşliğinde suça eğilim giderek artmaktadır. Bundan en çok etkilenen, şüphesiz çocuklardır.

Değerli üyeler, TÜİK'in yayınladığı güvenlik birimi kayıtlarına göre, çocukların karıştığı olay sayısı 2022'de 601.754 olmuş, çocukların bu olaylarda 259.106'sı mağdur, 206.853'ü kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla kayıtlara geçmiştir. Verilere göre, 2014'te cinsel suç mağduru 11.095 çocuk var iken geçen yıl 31.890'a ulaşarak neredeyse 3 katına ulaşmıştır. 2001-2021 arasını kapsayan son yirmi yılda kaba evlenme hızı yüzde 20 düşerken kaba boşanma hızı ise yüzde 47 artmıştır. Son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 180.592 çocuk etkilenmiştir. Rakamlar, Türk aile yapısının içinde bulunduğu durumu yeterince özetlemektedir. Esasında, bu gidişatı tersine çevirmek için eğitim, göç, yoksulluk, sosyal adalet, geçim sıkıntısı gibi konular üzerinde durmak gerekir. Maalesef, en az sorun yaşanması gereken bu konularla ilgili en büyük ihmallerin yaşandığını hep birlikte görüyoruz.

Değerli üyeler, üç hafta önce, yetiştirme yurdunda kalan ve buralardan ayrılan çocukların sorunlarının tüm boyutlarıyla tespit edilmesine ilişkin İYİ Parti olarak vermiş olduğumuz araştırma önergesi Genel Kurulda görüşülmüştü, bu çocukların denetimsizlikler nedeniyle türlü suç şebekelerinin kolay hedefi hâline gelmesine dikkat çekilmişti; önergemiz, maalesef, AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. Partimizin hafta sonu gerçekleşen toplantısında Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener de bu konuya dikkat çekerek yetiştirme yurtlarındaki evlatlarımızın akıbetiyle ilgili yüz kızartıcı bulguları İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya'yla paylaşmıştır. Hiçbir çocuğun herhangi bir istismara uğraması kabul edilemez fakat devlet koruması altındaki çocukların sistematik bir istismara maruz bırakılması asla affedilemez.

Sayın Bakan, bu kapsamda gerek yetiştirme yurtları gerek yaşlı bakımevlerinde yaşanan istismar ve kötü muamele vakalarına ilişkin görüşleriniz nelerdir? Aile Bakanlığı olarak bu konuya ilişkin herhangi bir adımınız olacak mı? Yaşanan hadiseler ciddi bir denetim zafiyeti olduğunu ortaya koymaktadır. Bakanlığa göre bunun nedeni nedir? Söz konusu denetimler kimler tarafından ne sıklıkla yapılmaktadır?

Bir diğer önemli konu ise 6 Şubat depreminde ailesini ve yakınlarını kaybeden çocuklar. Sayın Bakan, sunumunuzda depremin ardından kimsesiz kalan depremzede çocukların akıbetiyle ilgili açıklamalarda bulunurken rakamlar verdiniz. Bu çocukların düzenli takibi ve denetimi yapılmakta mıdır? Depremzede çocukların hassas psikolojik durumu göz önüne alındığında Bakanlık bu çocukların takibi ve ihtiyaçlarına yönelik herhangi bir psikolojik destek vermekte midir? Bu çalışmalar kimler tarafından yürütülmektedir? Sayın Bakan, dilerim ki kimsesiz çocuklara ilişkin çalışmalar Bakanlığınız döneminde çok daha titizlikle yürütülür.

Son olarak kadına yönelik şiddete değinmek istiyorum. Güvenlik önlemleri, mevzuatımızdaki düzenlemelere rağmen kadına yönelik şiddet ne yazık ki ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Daha bugün İstanbul'da bir anne kızıyla birlikte eşi tarafından öldürülmüştür. Geçtiğimiz ay sadece 19 kadının evlenmeyi, boşanmayı, ilişkiyi reddetme gerekçesine dayanarak öldürülmesine engel olunamadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - İktidarın bir üyesi, aileden sorumlu Bakanlığın başında olan bir kadın olarak bu konuda samimi duygularınızdan ziyade cinayetlerinin önlenmesi noktasında bir plan ve programınız var mıdır? İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyorum, İstanbul Sözleşmesi bir erkek tarafından iptal edilmemeliydi diyorum.

2024 yılı bütçesinin memleketimize hayırlı olmasını diliyor, dinlediğiniz için de teşekkür ediyorum.