Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Kişisel Verileri Koruma Kurumu c) Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu ç) Türkiye Adalet Akademisi d) Hâkimler ve Savcılar Kurulu e) Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu f) Anayasa Mahkemesi g) Yargıtay ğ) Danıştay |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 21 .11.2023 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Sayın Bakanımızı dinleyince ve sunuş kitapçığını da inceleyince ülkemizde hukuk devletinin var olduğunu, demokrasi ve özgürlüklerin yaşandığını, anayasal hak ve özgürlüklerin artık vatandaşı için normal bir yaşam tarzı olduğunu, örneğin bir hak ihlaline uğrayan, bir yürüyüşte bulunan çiftçinin, esnafın gelince Meclisin önünde basın açıklaması yaptığını, Çorlu tren kazasında zor durumda kalan, çocuklarını kaybeden vatandaşlarımızın Anayasa Mahkemesinin önünde basın açıklaması yaptığını ve İstanbul'dan Ankara'ya ya da başka yerlerde hak ihlaline uğrayan çeşitli kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın özgürce yürüdüğünü anlamış oluyoruz yani. Anayasa'nın 34'üncü maddesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının, barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının çok iyi kullanıldığını, artık kolluk kuvvetlerinin "Buyurun, sizi koruma, kollama yapacağız, size yönelik bir tavır olduğu zaman engel olacağız." dediğini, bireysel ifade özgürlüğünün çok kolay kullanıldığını, gazetecilere televizyonlardaki muhalif açıklamalarından dolayı cezaevi yolu gösterilmediğini, basın özgürlüğünün sağlandığını yani anayasal hak ve özgürlüklerin çok iyi bir şekilde demokrasi ve özgürlüklerle birlikte yaşandığını anlıyoruz. Kitapçığın içinde ve dışında anlatılanlar bunlar ama uygulama böyle mi, uygulama böyle mi?
Bir de anladığım kadarıyla 2002'den bugüne kadarki hak ve özgürlüklerle ilgili açılımları anlattı Sayın Bakan. Yani 2009 yılında ilk Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'nden, 2015-2019'da hazırlanan belgelerden, daha sonra 30 Mayıs 2019'da Sayın Cumhurbaşkanının son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'nden, sonra 2 Mart 2021'deki İnsan Hakları Eylem Planı'ndan ve eylem planındaki 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyetin yüzde 66,2 hayata geçirildiğinden bahsetti, önemli iyileştirmeler yapıldığından bahsetti ve bu konuda Sayıştayın da etkin bir rolde bulunduğundan bahsetti; adaletin, bireysel başvuru yollarının ve ceza adaletinin sistemde etkin bir şekilde yer aldığından ve bu konuda çifte standart olmadığından, adalete erişim noktasında artık sıkıntıların azaldığından bahsetti ama böyle değil Sayın Bakan, böyle değil. Ben Milletvekiliyim yani Adalet Komisyonu grup sözcüsüyüm, ben şu anda çıksam yani Ankara'nın bir meydanında bir basın açıklaması yapmaya kalksam, 34'üncü madde gereği barışçıl bir basın açıklaması ya da gösteri yürüyüşü yapmaya kalksam üzerime gelecekler, beni engelleyecekler; engellendik. Nerede engellendik? Adliyenin önünde, bir arkadaşımızın, Gökçe arkadaşımızın duruşmasından sonra orada basın açıklaması yapıldığı zaman da engellendik ve çeşitli yerlerde engellendik ve engelleniyoruz. Bir milletvekili dahi burada ifade özgürlüğünü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanamıyorsa yani vatandaşın nasıl kullanacağı... Nasıl olacak?
Bakınız, gerçekler neler? Gerçekler şunlar... Birinci gerçek şu: Küresel Organize Suçlar Endeksi Raporu'na göre Myanmar'la beraber 8,15 puanla 1'inci sıradayız arkadaşlar, 1'inci sıradayız. Burada ne var, bu raporda ne var? İnsan ticareti ve insan kaçakçılığıyla ilgili olarak transit ve hedef ülke hâline geldiğimizden bahsediliyor. Türkiye'de faaliyet gösteren, ülkede varlıklarını sürdüren mafya sistemini model alan önemli sayıda mafya gruplarının diğer siyasetçilerle yakın ilişkiler geçirdikleri ve kolluk kuvvetleri ve yargı karşısında koruma sağladıkları raporda belirtiliyor. Yani Türkiye'nin Güneydoğu ve Doğu Avrupa'yı hedef alan kokain kaçakçılığında önemli bir transit ülke hâline geldiğine ilişkin rapordaki belgelerden bahsetmeme gerek yok.
Ne var? İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar'ın vermiş olduğu, Anadolu Adliyesinde yargının çürümesine ilişkin isim isim, tek tek belirttiği iddialar var. Buna karşı siz ne yaptınız? Bir müfettiş gönderdiniz. Müfettiş ne yaptı? Bu suçlamalarda, iddialarda bulunan -en önemli- Hâkim Erdinç Demet'in, Bekir Altun ve Necat Gülseven'le ilgili, kendisine yaptığı baskıları içeren ses kaydının bile raporda yani hazırlanan müfettiş raporunda yeri olmamış, ifadesi alınmamış. Yani yargıda çürüme var; İstanbul'da Anadolu Adliyesinde var, Samsun'da var, Çağlayan Adliyesinde var. Çağlayan Adliyesinde gezici mahkemeler var arkadaşlar: 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Akın Gürlek'ten çıkın Hasan Yılmaz'a kadar birçok olay var. Ne var? Yargıtayın 3. Ceza Dairesinin, dün de 4. Ceza Dairesinin vermiş olduğu, aynı zamanda 13. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu Anayasa'ya başkaldırmaya teşebbüs suçu var. Ya, arkadaşlar, bir hukukçuyum, otuz yıllık hukukçuyum, biraz önce Ramazan kardeşim "İstanbul Hukuk mezunuyum." dedi yani ben de İstanbul Hukuk mezunuyum. Bize ilk öğretilen nokta şudur: Anayasa'nın 153'üncü maddesi. Birinci öğretilen ise 11'inci maddesi, Anayasa'nın bağlayıcılığı; Anayasa yasama, yürütme ve yargı organlarını ve gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı bir metindir. 153'üncü madde bu kadar açıkken çıkıp da Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanununun şu gerekçesini bu gerekçesini anlatmaya gerek var mı? Yani şu anda Yargıtayın açıkça Anayasa'ya başkaldırmaya teşebbüs ettiğine ilişkin başka metne bakmaya gerek yok ki, 153'üncü madde açık.
Daha sonra, bakıyorum, bakıyorum, neler var? Türkiye istatistikleri var. Ya, bunları 27'nci Dönemde defalarca -Adalet Komisyonu Başkanımızdı Sayın Bakan- söyledik. Şimdi yeni istatistikler geldi, bakıyorum, bu kadar adalet var, bu kadar hukuk devleti uygulamaları var, bu kadar ceza adaleti var. Anlayamadığım mesele, yapılan araştırmaya göre 38 tane OECD ülkesi arasında yargıya güvende neden biz 36'ncı sıradayız Sayın Bakanım? 36'ncı sırada yargıya güven var yapılan araştırmada, OECD'nin yaptığı araştırmada ve Türkiye'de yaşayan vatandaşların sadece yüzde 15'i yargının bağımsız olduğunu düşünüyor. Bakınız, hükûmetlerin hukuka bağlılık endeksi yani iktidarın, saray iktidarının hukuka bağlılık endeksiyle bakıyorum: Türkiye 140 ülkenin arasında 135'inci arkadaşlar. Şunu demek istiyor: Yani siyasi iktidar, siyasi iktidarın kurumları, yürütme hukuka bağlı değil, hukuka bağlılıkta 140 ülke arasında 135'inci.
Devam ediyorum: Yolsuzlukla mücadele. Bas bas bağırdık 27'nci Dönemde, gri listeden bahsettik. Gri listenin en önemlisi neydi? Yani burada "Gri listeye girmeyelim, çıkalım." diye tartışmalara girdik. Yolsuzluğun ihracı konusunda -OECD'nin Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi'yle ilgili- "Yasaları en az uygulayan-uygulamayan" kategorisine girdik arkadaşlar, ona girdik.
Daha sonra bakıyorum, 2023 Dünya Özgürlük Raporu'na göre Türkiye özgür olmayan ülkeler sıralamasında. Temel haklarda, Anayasa'da bulunan temel hakların uygulanmasında 142 ülke arasında 133'üncü sırada. Arkadaşlar, "ceza adaleti" diyorsunuz, Türkiye'de ceza adaleti var mı? Ceza adaletinin infazından bahsettiniz, nerede Pehlivan'ın durumu, nerede Samast'ın durumu, hangi infazdan bahsediyorsunuz? Yani bir yıl içerisinde, ocak ayında verilen "İyi hâlli değildir. Şartlı salıverilmesi uygun değildir.", sonra temmuz ayında verilen "Uygun değildir."den sonra ne değişti de kasım ayında uygun oldu? Ne değişti Sayın Bakanım, ne değişti? On altı yıl cezaevinde yatan vatandaşın örgüt üyeliği konusunda Yargıtay çıkıp da açık açık "Zaman aşımına uğramıştır." diye karar verdikten sonra dünkü hazırlanan iddianamede "Örgüt üyesi değil ama suç işlemiştir." diyerek açılan iddianamenin zaman aşımına uğrayacağı açıkken siz hangi ceza adaletindeki infazdan bahsediyorsunuz? Arkadaşlar, ceza adaletinde 2023 Dünya Adalet Projesi Raporu'nda Türkiye 142 ülke arasında 107'nci sırada. Fikir ve ifade özgürlüğünü söylememe gerek yok, 140 ülke arasında 136'ncı durumda, Fikir ve İfade Özgürlüğü 2022 Raporu. Yani vatandaş fikir ve ifade özgürlüğünü nerede kullanacak? Basında mı kullanacak, televizyonda mı kullanacak, nerede kullanacak, sokakta mı kullanacak? Yani basının özgürlüğünü bir kenara ittiniz, sokağı bir kenara ittiniz, milletvekillerini, Can Atalay'ı, özgürce, hukuka uygun, Anayasa'ya uygun seçilmiş bir milletvekilini -cezaevinde- "Anayasa Mahkemesi kararını tanımam." diye bir kenara itiyorsunuz, sonra çıkıyorsunuz ceza adaletinden, demokrasiden, özgürlüklerden ve hukuk adaletinden, hukuk devletinden bahsediyorsunuz.
Yani en son olarak şunu söylemek istiyorum: 2023 Organize Suçlar Endeksi'ne göre Türkiye Avrupa'da en çok suç işleyen ülke durumunda arkadaşlar, dünya sıralamasında 14'üncü ülke.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bülbül, süreniz doldu, ilave süre veriyorum.
Buyurun.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Şunu demek istiyorum Sayın Bakanım: Türkiye'de Bakanlığınızın 2 Bakan Yardımcısı var; Akın Gürlek. Akın Gürlek kim? Akın Gürlek şu: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevini yürütürken Anayasa Mahkemesi kararını, "Enis Berberoğlu kararını tanımıyorum." diyen Bakan Yardımcısı. Akın Gürlek kim? Can Atalay kararına karşı AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmaya karar veren Yargıtayın Anayasa'ya aykırı tutumundan sonra başlayan tartışmada, sizi hukukun yanında, bağlı olduğunuz Anayasa'nın yanında görmek isterken sizin bu Bakan Yardımcısının yanında olduğunuzu gördüğümüz kişi. Hasan Yılmaz kim? SBK kararında yurt dışına çıkış yasağını olmayan MASAK raporuna göre talep edip de kararı aldırıp SBK'nin yurt dışına kaçırılmasına izin veren kişi. Bunlar nerede? Bunlar sizin yanınızda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bülbül, süre doldu, lütfen toparlayın sözlerinizi.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bitiriyorum.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Söz hakkı olmayanlarla ilgili burada ithamlarda bulunmak...
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Bakan orada ya!
HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Bakana soruyor zaten.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Bakanım, siz bu Adalet Bakan Yardımcılarıyla mı hukuk devletini oluşturacaksınız, demokrasiyi, özgürlükleri ve ceza adaletini sağlayacaksınız? Bu Bakan Yardımcılarıyla mı siz Bakanlık yapacaksınız?
Teşekkür ediyorum.