NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, değerli hazırun ve değerli milletvekili arkadaşlarım; Hatay Milletvekili olarak özellikle Suriye'yle ilgili konuşmadan ve sınır komşumuz olan Suriye ve Hatay'da yaşanılanlardan bahsetmeden geçmemiz mümkün değil. 2009 yılında hepimiz biliyoruz ki iki ülke arasında çok ciddi anlaşmalar vardı, özellikle sınır kapılarının birlikte kullanılması, ortak ticaretin geliştirilmesine yönelik. Ardından 2010 yılından itibaren, hepimizin bildiği üzere, bizim komşuluk bağlarımız, etnik bağlarımız, tarihsel ve mezhepsel bağlarımız olan Suriye'yle ilişkilerimiz bir kriz noktasına gelmiş ve bu coğrafyada yaşayan herkes için çok ciddi bir dram meydana gelmiştir. Bunların en önemlisi ekonomik, tarihsel, sosyolojik ve demografik bir kriz; bir diğeri de mülteci krizinin ortasında kalmamızdır.

Şimdi, bu olayı biz 6 Şubatta yaşadığımız deprem kriziyle şöyle bağdaştırmaya çalışıyoruz: Türkiye'de yaşanan bu çok yıkıcı felaket 104 milyar dolarlık büyük bir maliyet, bunun yüzde 50'sini Hatay karşıladı, katlanmak zorunda kaldı hem can kaybıyla hem de ekonomik değerleri açısından. Şimdi, Hatay'da o kadar büyük lojistik firmaları, nakliye firmaları, yaş meyve sebze firmaları vardı ki ve Orta Doğu'ya açılan kapı olması münasebetiyle Lübnan'a, Ürdün'e yapılan ihracatın çok büyük bir kısmı Suriye'den yapılıyordu. O kadar büyük firmalar battı ki, o kadar büyük firmalar zarar gördü ki bunların envanteri hepimizin elinde var.

Şimdi, dolayısıyla biz her zaman diyoruz ki devletin tüm kurumları Hatay'a çok önemli bir pozitif ayrımcılık yapmalı. Şimdi, Dışişleri de bu ihracatta, ekonomik ve tarihsel çektiğimiz bu maliyetler açısından, Hatay'a bundan sonra nasıl bir iyileştirme, sağlıklı ve dengeli bir planlama gözetiyor ki bundan sonra Hatay her açıdan daha ihya edilecek bir konuma, daha sağlıklı bir konuma gelebilsin?

Birkaç diğer husus var, bizim depremzede vatandaşlarımızla alakalı. Bunlara da burada, bürokrat arkadaşlarımız varken, belki yardımcı olmak isterler. Özellikle pasaportlarıyla ilgili bazı sıkıntılar var; dışarıda yaşayan, özellikle Katar'da, Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşayan vatandaşlarımızın. Depremde biliyorsunuz ki biz birçok şeyi kaybettik, enkazdan şimdi pasaport çıkarabilme imkânımız yok. Dolayısıyla bunların yurt dışında yaşadığı sürelerin dikkate alınması gerekiyor yasal prosedür uyarınca. Fakat pasaportlarını belgeleyemedikleri için, Emniyet güçlerince, yurt dışına giriş çıkışlarının baz alınması gerekliliği hususunda böyle bir düzenlemenin yurttaşlarımız açısından sağlıklı olacağını düşünüyoruz.

Bir de özellikle, Suriye'de evli olan bazı yurttaşlarımız vardı ki bunlar çocuklarını şu anda Suriye'den buraya getiremiyorlar yani buraya dediğim Hatay. Hatay'daki bu anneler çocuklarını orada bırakmak zorunda kaldılar, dolayısıyla yardıma ihtiyaçları var, konsolosluklara ulaşamıyorlar. bu konuda deprem bölgesindeki illerimize yardımcı olmanızı ve daha bir pozitif ayrımcı bakmanızı rica ediyoruz.

Teşekkür ediyorum, bütçenin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.