KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, siz ve heyetiniz yüce Meclisimize hoş geldiniz. Ben sadece bir noktaya dikkatinizi geniş anlamda çekeceğim ama öncesinde 13 Temmuz 2023 tarihinde zatınıza hitaben özel kaleminize Mardin Organize Sanayi Bölgesi'nin acil bir sorunuyla ilgili olarak bir yazıyla faks çekip bir görüşme talebim oldu ve üç gün üst üste bu talebimizi hatırlattık. Elbette çok yoğunsunuzdur ancak sizden bir geri dönüş olmadığı gibi, özel kalemden bir bilgilendirme veyahut da görevlendirilmiş bir bakan yardımcımızdan ya da genel müdürümüzden hatta danışmanımızdan da herhangi bir geri dönüş alamadık. Bu konuda arkadaşlarımız daha duyarlı olurlarsa vatandaşlarımızın sorununun çözümüne hizmet odaklı olarak siyasi tartışmalara girmeden daha hızlı ilerleyebiliriz kanaatindeyim.

Sayın Bakanım, bugün size bahsedeceğim konuyu çalışmak için önce bir hukukçu titizliğiyle konuya baktım, sonra da Komisyon Başkanımızın sık sık muhalefet üyelerine "Deliliniz var mı? Deliliniz varsa buraya getirin." diyeceğini öngörerek hazırlandım ve sadece teşkilatlarımızdan değil, Batman Ziraat Odasından, Mardin Elektrik Mühendisleri Odasından, yine Mardin Zahireciler Odası Başkanlığından, Diyarbakır-Şanlıurfa Barolarından ve Diyarbakır TMMOB'dan destek aldım. Bütün bunların neticesinde, Sayın Bakanım -çarpıcı bir şekilde ifade etmekten çekinmeyeceğim- Dicle Elektrik Dağıtım AŞ bugün bizim bölgemizde her türlü denetimden uzak, layüsel, dokunulmaz bir şekilde devlet desteğiyle Ali kıran baş kesen bir şekilde vatandaşa zulmetmektedir. Bu iddialı bir cümle; bunun altını az sonra size somut vakalarla, yaşanmış örneklerle, vaktim yettiğince hatırlatmaya çalışacağım. Ancak, ondan önce şunu ifade etmek isterim ki, takdir edersiniz ki enerji tedariki, Anayasa'mızda devletin görevleri arasında sayılan, vatandaşa insanca yaşam sağlamanın birinci şartlarından biridir. Ve yine takdir edersiniz ki AK PARTİ hükûmetleri döneminde çok geniş bir şekilde haczedilemez icra malları tasnifi genişletildi. Ancak, bugün elektrik, bırakınız bir haczi doğrudan bir toplu cezalandırmanın ve yargısız infazın konusu yapılarak vatandaş mağdur edilmektedir. Bir anda bir fatura ya da birkaç fatura için bir köyün ya da bir mahallenin elektriği kesilebilmekte ve o mahallede bir cihaza bağlı olarak yaşam mücadelesi veren yaşlı bir amca, bir hasta ya da bir bebek ölümle burun buruna gelebilmektedir, bu açıdan, bu kadar önemli, yaşam hakkını ilgilendiren bir şeydir. Ve maalesef Dicle Elektrik AŞ, -geçmişten de gelen ben Batmanlıyım, şu anda Mersin milletvekiliyim- bizim bölgemizle ilgili kaçak elektrik vakaları, rakamları bir miktarı, algı kısmına da değineceğim- bundan güç alarak- doğrudan herhangi bir yargı kararına, idari karara, bir adalet mekanizmasına ihtiyaç duymadan toplu cezalandırma yapmaktadır.

Sayın Bakanım, örnekleri ifade etmeden önce şunu söylemek istiyorum; elbette zamanım yetmeyecek, bundan eminim: Lütfen, bizim buradaki sözlerimizi vatandaşın bir çığlığı olarak kabul edin ve ilk fırsatta bizi de değil bölgemizin seçilmiş AK PARTİ'li milletvekillerini, atanmış veya seçilmiş AK PARTİ'li il, ilçe başkanlarını bir yere toplayın ve onlardan Dicle Elektrik Dağıtım AŞ'nin uygulamalarıyla ilgili aldığımız geri dönüşler üzerinden hukuk devletinden vazgeçtim, kanun devletine yakışır, vatandaşını toplu bir şekilde ilkel kabileler gibi cezalandırmayan uygulamalar için elinizdeki kamu gücünü lütfen bu şirket üzerine kullanın.

Çok ilginç bir anekdot var, az sonra ifade edeceğim. 2 milletvekilimizin köyünün elektriği bir hafta kesik kalıyor Diyarbakır'da bu yaz. Milletvekilimiz diyor ki: "Bizim bu şirkete gücümüz yetmiyor." Milletvekili de takdir edersiniz ki ittifak milletvekili, AK PARTİ milletvekili. Devlet algısını da bu hâle düşürmek doğru değil. Yani bunlar haksızlık, zulüm yapacak; jandarma, polis onunla birlikte gidecek, DEDAŞ'ın yanında vatandaşa, bu zulmün âdeta onaylayıcısı olacak. Bu, devlete olan güveni de sarsan bir durumdur.

Sayın Bakanım, Çınar ilçesi Düzova köyünde 10 Ağustos tarihinde sondaj borçları nedeniyle köy günlerce yaz şartlarında elektriksiz kaldı. Bakın, o kadar elektriksiz kaldı ki konu adliyeye intikal etti. Mahkeme haklı buldu ve baro bu konuda açıklama yaparak konuya değindi. Bu açıklamayı ve notlarımı size takdim edeceğim. Aynı şekilde, sadece vatandaş değil, kendi işçilerine karşı da bir hukuk tanımıyorlar. Temmuz ayında işçiler, özlük hakları nedeniyle sorun yaşadılar. Bir muhatap bulamadılar, bunun üzerine Şanlıurfa Barosu açıklama yapmak zorunda kaldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, gerçekten toparlanacak gibi değil. Arkadaşlar da izin verirlerse bir artı bir, birkaç örnek saymak istiyorum. Gerçekten çok mühim bir şey.

Sayın Bakanım, eylül ayının sonunda Diyarbakır ili Dicle ilçesi Yeşilsırt köyünde sekiz gün boyunca elektrik kesili kaldı. Burası 2 milletvekilimizin köyüydü ve bu, iktidar partisi milletvekilleri maalesef sekiz gün boyunca bir sonuç alamadılar. Ve Sayın Bakanım keza Şanlıurfa Barosunun yine kesintileriyle ilgili bir açıklaması var, TMMOB'unda aynı şekilde. Şimdi Sayın Bakanım, DSİ'nin sulama bölgesinde olan bir tarla var ÇKS'de "sulu tarla" gözüküyor. TEDAŞ diyor ki: "Bu suluysa mutlaka enerji kullanmıştır." Buna uygun önce normal fatura sonra kaçak elektrik cezası tayin ediyor, sonra adamın elektriğini kesiyor. Adam davaya gidiyor bilirkişilerle görüştüm bugün, dava sonucunda kazanıyor ama aylarca büyük bir mağduriyet ortaya çıkıyor. Adamın ortağının birinin "x" tarlasında borcu var TEDAŞ'a...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ekmen, ben sizi Bakan Bey bitirdikten sonra davet edeyim. Sayın Ekmen, spesifik olayların içinden çıkamayız. Ben sizi davet ediyorum odama, Sayın Bakan, bittikten sonra lütfen size birer tane...

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bir dakika daha süre verin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Mesele bir dakika meselesi değil, mesele kuralların uygulanması meselesi. Ben sizi davet edeyim. Örnekleri alın, bire bir görüştüreyim sizi Bakanımızla. Benim odama lütfen gelin, kahvelerimizi içelim, orada konuşalım.

Sayın Tamer Osmanağaoğlu...

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Pardon Başkanım, şöyle: Kapanışta burada bulanamayacağım ama Sayın Bakanım beni dinlerse memnun olurum, her türlü bilgi belgeyi takdim ederim ama ben söyledim, AK PARTİ'li milletvekillerini ve il başkanlarını davet etsinler, onları dinlesinler. Böyle dokunulmaz bir şirket bu devlete yakışmıyor, kendimizden vazgeçtik.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - O zaman Sayın Bakanım, siz davet edin.

Sayın Ekmen, bir müsaade edin, şöyle yapalım: Sayın Bakanım, siz bir randevu oluşturun sayın milletvekiline, davet edin Sayın Ekmen'i.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, yüzlerce örnek var burada.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bire bir bir görüşün, Sayın Bakan orada talimatlarını versin, ekibini toplasın, talimatlandırsın. Siz lütfen önümüzdeki hafta programınıza uygun şekilde randevu verin, randevu organize etsinler.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Derdimiz ekmek yemek; çok teşekkür ederim, sağ olun