AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Bakanım, Sayın Başkan ve kıymetli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle belirtmek isterim ki Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığının en önemli sigortası ve vazgeçilmezidir, biz Türk vatandaşlarının da başının tacıdır. Bu güzel vatan topraklarında rahat yaşamamızın yegâne teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin her mensubu da bizim için çok kıymetlidir. Bu sebepten ötürü ben biraz da Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin bazı taleplerini tekrar burada hatırlatmak istiyorum.

Bilindiği üzere, ülkemiz uzun yıllardır terör örgütüyle mücadele etmiş, bu mücadelede de asker ve sivil çok sayıda şehit ve gazi vermiştir. Bu şehit ve gazilerimizin durumları kanunda yer alan yasal düzenlemelerle belirlenmiştir. Vatani hizmetlerini yerine getirirken terör örgütleriyle girilen çatışmalarda yaralanan Mehmetçiklerimiz, en az yüzde 40'ının üzerinde uzuv kaybı olmadığı gerekçesiyle yasal olarak malul gazi kabul edilmemekte, sosyal hak ve yardımlardan yararlanamamaktadır. Bunun yanında, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaralanan kamu görevlileri ve sivillere yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik ünvanı verilmiştir. Bu da gaziler arasında büyük bir eşitsizlik ve adaletsizlik yaratmıştır. Aynı durumdaki kişilerin farklı hukuki düzenlemelere tabi tutulması da açık bir şekilde Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Aynı zamanda, ülkemize ve kamu güvenliğine karşı yönelen her türlü saldırıya karşı şehit olmayı göze alarak müdahale eden, bu uğurda yaralanan ve aynı zamanda kamu görevlileri olan askerlerimize sahip çıkmanın sosyal devlet olmanın da bir gereği olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Burada, 1954 yılında ilk alımı yapılan uzman çavuşlardan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Yaklaşık 370 binlik bir camia olan uzman çavuşlar, altmış küsur yıl içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde tüm görevlerde en önde olmuşlardır; aynı zamanda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en fazla şehit ve gazi veren camiası olarak da bilinmektedir. Ancak Türk Silahlı Kuvvetlerinde yıllarca görev yaparak mesleğinde profesyonelleşen uzman çavuşlar mesleki güvenceleri olmamaları sebebiyle bugün yüz binleri aşan rakamlarda Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmaktalar ve bazılarının da sözleşmeleri feshedilmektedir. Onların bu konudaki tek talebi kadrolu çalışmaktır. O yüzden bunların taleplerinin de göz önüne alınmasını rica ediyoruz biz buradan.

Son olarak bahsetmek istediğim konu astsubaylardır. Astsubaylar da yine ordunun çok önemli yönetim kademesidir; orduda disiplini sağlayan, orduyu düzenleyen, orada personel yetiştiren, oradaki elemanları yetiştiren ciddi bir zümredir astsubaylar. Astsubaylar da görev ve makam tazminatlarından mahrum bırakılmaktadır, bu da onların görevlerine olan aidiyet duygularına zarar vermektedir. Büyük sorumluluklar yüklenerek Silahlı Kuvvetlerin çok önemli görevlerinde uzun yıllar hizmet ettikten sonra emekli olan astsubaylar da maalesef çalışırken aldıkları maaşın neredeyse yarısını almaktadırlar ve makam ve görev tazminatı almamaktadırlar; bu da onların motivasyonunu düşürmektedir ve aidiyet duygularını zayıflatmaktadır. Bu konuya da çözüm bulunmasının önemli ve şart olduğunun altını çizmek istiyorum.

Son olarak buradan diyorum ki milletimizin gücü ve sigortası olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin personelinin bu basit problemlerini çözmek ordumuzun gücüne kesinlikle güç katacaktır ve Türk milleti için çok şerefli ve saygın olan askerlik mesleği daha fazla gencin hayallerini süsleyecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir personeli de kendini çok önemli hissedip yaptığı işin de önemini daha iyi hissedecek, ona da sıkı sıkı sarılacak, ordudaki performansını da artıracaktır.

Yüce Allah ordumuzun gücünü hep arttırsın diyerek bütçenin hayırlı olmasını temenni ediyorum, saygılarımı sunuyorum.

Çok teşekkür ederim.