KOMİSYON KONUŞMASI

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Bakanlığımızın saygıdeğer bürokratları ve vatan savunmasının kurmay heyeti; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken, devletimizin ardından istiklalini ilan eden Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'mizin cumhuriyet bayramını da kutluyorum. Kıbrıs'taki soydaşlarımızın millî hassasiyetini korumaya ömrünü vakfederek Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni Türk âlemine hediye eden kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı hürmetle yâd ediyorum.

Sayın Bakanım, 1071 yılının Ağustos ayında kapısını Sultan Alparslan'a ve dahi Türk milletine açan bu topraklar, Alparslan oğlu Sultan Melikşah'la birlikte kurulan Türkiye devletinin sonsuza kadar var olacağı topraklardır. Bu topraklar, 1299 yılında Osman Gazi'yle birlikte rüzgâr alan 3 hilalin kıyamete kadar dalgalanacağına iman ettiğimiz topraklardır. Bu topraklar, 1919'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve kahraman silah arkadaşlarının "Ya istiklal, ya ölüm." diyerek yükselttiği ay yıldızlı al bayrağı son nefesimize kadar dalgalandırmaya ant içtiğimiz topraklardır. Biliyoruz ki bu topraklarda var olabilmenin yegâne şartı zaman ve mekânla diyalog kurabilmeyi başarmaktır. Bugün kahraman Türk ordusu Libya'da, Suriye'de, Irak'ta, Katar'da, Kosova'da, Kafkaslar'da bunu gerçekleştirmekte, ulvi gayeler için mücadele vermektedir. Atılan bu adımları itibarsızlaştırmaya çalışanlar bilmelidir ki zifirî karanlığı aydınlatacak hilal Türk burçlarından bütün ihtişamıyla doğmaktadır. Türk'ün öğüdü talihin yazgısıyla, Türk yıldızı hilaliyle hasretle kucaklaşmak için gün saymaktadır. Nasıl ki hakikat, ilk insan Hazreti Adem'den bu yana sancaktarlarını bulmuşsa bugün de bu sancaktar Türk milletinin göz bebeği Türk ordusundan başkası değildir. Dolayısıyla, bugün Gazze'de sadece birkaç hafta içinde 11 binin üzerinde insanın İsrail terör devleti tarafından katledilmesine Türk milletinin sessiz kalması elbette beklenmeyecektir. Atılan İsrail bombalarıyla parçalanan ve sayısı 5 bini bulan küçücük çocuğun ahı yeri sarsarken, evlatlarını molozların altından çıkarmak için çıplak elleriyle toprağı kazan annelerin feryadı göğü inletirken, sadece insanı değil insanlığı katletmeyi kafasına koymuş bir terör organizasyonu İsrail adıyla vücut bulmuşken hakikatin sancaktarlığını yapan Türk milletinin tüm bu vahşeti görmezden gelmesi elbette düşünülmeyecektir. Biliyoruz ki bu topraklarda askerî, siyasi, iktisadi, içtimai manada zayıf olan hiçbir devlet, hiçbir millet ayakta kalamayacaktır, hatta istiklalini ve millî haysiyetini koruyamayacaktır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin, Birinci Cihan Harbi'nin gerilim ve sancılarını henüz geride bırakmadığının tespiti ve asıl hedef Türkiye'dir, Türk milletidir, Türk vatanıdır hatırlatması bugün verilen mücadelenin ehemmiyetinin en anlaşılır ifadesidir. Bu manada, millî savunma sanayimizin teşekkülü için ortaya konulan yerli ve millî teknoloji hamlesiyle milletimiz yarına daha emin ve güven içinde bakmaktadır. Millî Mücadele döneminde işgalcilere karşı koyma gayretinden neşet eden, İmalat-ı Harbiyeyle başlayan serencamımız bu şuurun itici gücüyle MKE'yi, ASELSAN'ı, HAVELSAN'ı, ROKETSAN'ı ve TUSAŞ'ı vücuda getirmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Başkanım, toparlıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Aynı tecrübelerin verdiği dersle ANKA, AKSUNGUR, Bayraktar TB2 ve TB3, Bayraktar Akıncı gibi bütün dünyada savaş sektörünü etkileyen İHA ve SİHA'larımız ortaya çıkartılmıştır. Bu bilinçle, millî fırkateyn TCG Anadolu, kendi SİHA gemisi TCG Anadoluyu üreten Türkiye'miz, inşallah yakında kendi savaş uçağını üreten ülkeler arasına da girecektir. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey'in binlerce yıllık devlet geleneğine atıfla adını verdiği millî muharip uçağımız KAAN, Göktürk yazıtlarında anlatıldığı şekliyle "Allah güç verdiği için çerisi börü gibi, düşmanı koyun gibi olan." İlteriş Kağan'ın manevi mirası olarak 21'inci yüzyılda Türkiye semalarında hak ettiği konumu alacaktır. Mehmetçik'in ayağındaki postaldan başındaki miğfere, cebindeki mühimmattan elindeki tüfeğe, yeleğindeki şarjörden çantasındaki konserveye, bindiği zırhlı taşıyıcıdan ateşlediği obüse, desteğe yetişen taarruz helikopterine, gökte gürlemesini işittiği savaş uçağına, gitmediği yerleri görmesini ve icap edeni yerle bir etmesini sağlayan silahlı insansız hava araçlarına kadar her türlü ihtiyacını kendisi tasarlayan, üreten, müttefiklerine ihraç eden bir Türkiye hepimizin Türkiyesi'dir. İnanıyoruz ki millî savunmanın belkemiğini teşkil eden Mehmetçik'imiz ne kadar güçlüyse, o kadar eminse, o kadar güvendeyse, ne kadar mağrursa biz de o kadar güçlü, o kadar emin, o kadar güvende ve mağrur olacağız diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum Başkanım.

Ben bu düşüncelerle Millî Savunma Bakanlığımızın, Türk devletinin ve milletinin korunması için geçmiş dönemde -bunu okumaktan büyük keyif aldığım- Sayın Genel Başkanımızın Meclis konuşmasına atfen, teröristlere verdiği şu mesajı hiçbir zaman unutmamak gerektiğine inanıyorum: "Ölünüzü, dirinizi, her gün birinizi, bir gün hepinizi..." Ve terörü yok edinceye kadar Millî Savunma Bakanlığının verdiği mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Savunma sanayimizin, Millî Savunma Bakanlığımızın bütçesinin Türk milletine ve Türk devletine hayırlı olmasını temenni ediyoruz.