KOMİSYON KONUŞMASI

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım.

Çok Kıymetli Başkanım, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, milletvekillerimiz, çok Kıymetli Bakanım, Bakan Yardımcılarım, çok kıymetli bürokratlarımız; öncelikle 2024 yılı Millî Eğitim Bakanlığı bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını geride bıraktık. Tabii, biz bu ülkeyi çok zorluklarla inşa ettik, Millî Mücadele dönemini yaşadık, milyonlarca şehit verdik ve bu aziz vatan bizlere miras bırakıldı.

Gönül isterdi ki bugün eğitimle alakalı çok daha güzel şeyler konuşalım. Evet, maalesef Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu ülkede vesayet odaklarının yıllarca defansıyla karşılaştı. İsterdik ki 1960'lı yıllarda OECD'nin ulaştığı yüzde 90'ın üzerindeki okullaşma oranına o tarihlerde bizler de ulaşalım. Ancak maalesef bu ülkede kimler güzel işler yapmaya başlamışsa, çalışmışsa bu vesayet odaklarının bu milletin karşısına dikildiklerine hep şahitlik ettik. 1960 darbesiyle 1 Başbakanımız, 2 Bakanımız darağacına gönderildiler. Zorlu şartlarda bugünlere kadar bir mücadele vererek Türkiye'mizi geleceğe, yarınlarımıza daha emin adımlarla taşımanın gayretindeyiz. Tabii, AK PARTİ hükûmetleri öncesinde de birçok hükûmetin geldiğini ve ülkemize çok değerli hizmetler kattıklarını, katmaya çalıştıklarını biliyoruz ancak ifade ettiğimiz bu vesayet odaklarının buna engel olduklarını hep birlikte görüyoruz, biliyoruz.

Tabii, AK PARTİ hükûmetleriyle birlikte, özellikle eğitimde okullaşma oranının yirmi bir yıllık süreçte artarak, hayal ettiğimiz seviyelere ulaşmasa da yanına yaklaştığını görüyoruz. Özellikle, OECD ülkelerinin 50'li, 60'lı yıllarda ulaştığı okullaşma oranlarına 2002 iktidarları öncesindeki iktidarların bütün gayretlerine rağmen maalesef ulaşılamadığını görüyoruz. AK PARTİ Hükûmetiyle birlikte 5 yaş öncesi okullaşma oranının 2002-2003 eğitim öğretim döneminde sadece ve sadece yüzde 11,7 olduğunu görüyoruz. Yani o dönemde 5 yaş öncesi okullaşma oranında yüzde 89'a yakın bir eksikliğimizin olduğunu görüyoruz. Bu anlamda, bugün 2021-2022 eğitim öğretim yılında net yüzde 81,63'e, 2022-2023 eğitim öğretim yılında ise net yüzde 84,95'e yükseldiğini görüyoruz. Bu, önemlidir, değerlidir, kıymetlidir ve AK PARTİ hükûmetlerinin bu süre içerisinde 5 yaş öncesi evlatlarımıza ne kadar önem verdiğinin, ne kadar değer verdiğinin de bir göstergesidir.

Temel eğitimde okullaşma oranımıza baktığımız zaman, 2002-2003 eğitim öğretim yılında net yüzde 90,98'den 2021-2022 eğitim öğretim yılında net yüzde 94,34'e çıktığımızı görüyoruz, 2022-2023 eğitim öğretim yılında ise net yüzde 95,29'a yükseldiğimizi görebiliyoruz. Ortaöğretimdeki okullaşma oranımıza baktığımız zaman ise 2002-2003 eğitim öğretim yılında net yüzde 50,57 iken 2021-2022 eğitim öğretim yılında net yüzde 89,27'ye, 2022-2023 eğitim öğretim yılında ise net yüzde 91,70'e yükseldiğimizi görüyoruz. Öğrencilerin ait oldukları eğitim kademelerine bakılmaksızın hesaplanan yaş gruplarına göre ise net okullaşma oranının 2022-2023 eğitim öğretim yılında 5 yaş grubunda yüzde 87,17; 6-9 yaş grubunda yüzde 98,59; 10-13 yaş grubunda yüzde 98,37 ve 14-17 yaş grubunda ise yüzde 94,50 olarak gerçekleştiğini görüyoruz.

2023-2024 eğitim öğretim yılında 18.675 okul öncesi, 25.216 ilkokul, 18.088 ortaokul, 12.535 lise olmak üzere 74.514 okulumuzda 1 milyon 170 bin 699 öğretmen ve 19 milyon 229 bin 677 öğrenci eğitim ve öğretime devam etmektedir. Tabii, burada dikkat çeken bir konu olarak AK PARTİ iktidarları öncesindeki öğretmen sayımızın 500 binlerden yaklaşık 1 milyon 200 binlere getirilmiş olması da önemli ve kıymetlidir.

Türkiye'de eğitim sistemimizde yaşanan dönüşümü sağlarken kalite odaklı bir anlayışla hareket edilmiştir. Türkiye'de eğitim sistemimizde somut iyileşmeler sağlanırken, öğrenci sayılarımız artarken başarı oranlarından uzaklaşılmaması da dikkat çekicidir. Uluslararası izleme çalışmalarında da bunu görmek mümkündür. OECD tarafından yapılan değerlendirmelerde Türkiye'nin PISA ve TIMSS performansının önemli bir artış eğiliminde olduğunu görüyoruz. PISA Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nda yapılan değerlendirmelerde 2003 yılında matematik alanında 41 ülke arasında 34'üncü, fen alanında 35'inci, okuma becerileri alanında 30'uncu sırada yer aldığımızı görüyoruz. Sonuçları açıklanan en son uygulama olan PISA 2018 uygulamasında ise ülkemiz 79 ülke arasında matematikte 42'nci, fen alanında 39'uncu, okuma becerileri alanında ise 40'ıncı sırada yer almıştır. Ülkemiz 2019 yılında yapılan TIMSS uygulamasında 4'üncü sınıf düzeyinde matematik uygulamasında 58 ülke arasında 23'üncü sıraya, fen uygulamasında ise 19'uncu sıraya yükselmiştir. Yine, ülkemiz 8'inci sınıf düzeyinde matematik uygulamasında 20'nci sıraya, fen uygulamasında ise 15'inci sıraya yükselmiştir.

Tabii, bunları çok daha fazla paylaşmak isterdim ama Sayın Bakanım, Elâzığ'la ilgili olarak da özellikle 24 Ocak 2020 depremi sonrasında inanılmaz bir çalışmaya imza atıldığını görüyoruz, bundan dolayı da Bakanlığınıza hassaten teşekkür ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Açıkkapı, toparlayalım.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - 24 Ocak depremi sonrasında 213 derslikli 23 okulumuz yıkılmıştı ve hemen akabinde 423 derslikli 31 okul yapıldı ve okul sayısında yüzde 8 artış olmasına rağmen derslik sayısında yüzde 100'e yakın bir artış sağlandığını görüyoruz. Ayrıca, 3 milyar TL'yi bulan bir yatırıma daha inşallah imza atılacak. 37 okul binasında 467 derslik... Bir okulumuzun daha inşallah 24 derslikli ihale süreci devam ediyor. 27 okulumuzda da yine inşallah 322 derslik için ihale süreci devam ediyor. Ben bundan dolayı Hükûmetimize ve Millî Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. O acıları, yaraları hızla kapattığınız için hassaten teşekkür ediyorum.

Bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.