| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman Genel Müdürlüğü c)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç)Türkiye Su Enstitüsü d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 13 .11.2023 |
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, sizi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Bakanlığınızın bu Komisyonda gördüğü ilgi şüphesiz sadece çiftçilerimizin içinde bulunduğu zor durum değil, aynı zamanda başta asgari ücretliler olmak üzere garip gurebanın yiyebildiği, daha doğrusu yiyemediği ürünlerin fiyatları ve bunda tarım politikalarının etkisi nedeniyledir.
Birçok arkadaşımız çok önemli konulara değindi, ben seçim bölgem Mersin'le ilgili birkaç konuya yoğunluklu olarak, daha sonra da bazı illerimizle ilgili bazı hususlara dikkat çekeceğim.
Sayın Bakanım, yakın zamanda bir ticaret borsasını ziyaretimde ticaret borsası meclis başkanımız beden gücüne dayalı tarım işçiliğindeki zorluklardan bahsetti ve kendisi doğrudan "Bu konuda gerekirse dışarıdan işçi getirilmelidir." dedi. Ben de Türkiye'deki misafirler ya da mültecilerle ilgili tartışmaları hatırlatarak böyle bir şeyi teklif etmenin zorluğundan bahsettim ancak bu konuda iki konuya Çalışma Bakanımızın dikkatini çektim, doğrudan sizinle ilgili değil ama sizin alanınızda rahatlama sağlayabilecek iki husus. Birincisi: Toplum Yararına Çalışma Programı'nın tamamen istihdam yaratma amaçlı olarak kullanılan bir program olduğunu biliyoruz. Bu, Toplum Yararına Çalışma Programı tarımda beden gücüne dayalı işçi istihdamında da değerlendirilebilir yani bu fonun bir kısmı tarım alanında beden gücüne dayalı, işte, narenciye toplama, pamuk toplama ve benzeri alanlarda değerlendirilebilir. İkincisi: Daha önce yayınlanmış olan ancak maalesef hakkıyla uygulanmamış olan Çalışma Bakanlığının "METİP 1" başlıklı mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını takip eden programla Bakanlığınız da ilgilenir ve ilgili valilikler ve il müdürlerimizin de dikkatini çekerseniz Sayın Bakanım, zannediyorum, mevsimlik tarım işçilerinin şartlarının iyileştirilmesi, beden gücüne dayalı tarım işçilerinin temininde de çok önemli kolaylıklar sağlayacaktır.
Sayın Bakanım, bu yıl limon bahçede kaldı ve sosyal medyaya girdiğimizde iş makineleriyle limon ağaçlarını söken birçok örnekle karşı karşıyayız. Bugün doğru bir rakamla konuşayım diye Mersin'de bir tüccara mayer limon ve enter limonun fiyatını sordum, gelen cevap: "Mayer limon beleş, enter limon 3-5 lira." diye. Mayer limon şu anda bahçede ancak ürünü toplama gideri kendi ederinin çok üstünde olduğundan maalesef toplanamıyor. Bu bir krizin habercisi, aynı problem narenciye için de geçerli. Şu anda narenciyede TÜİK verilerine göre yüzde 75 üretim artışı bekleniyor Sayın Bakanım. İki yıl önce limon ihracatı yasaklandığı için dış piyasada çok ciddi pazar kayıpları yaşandı. Eğer TÜİK'in belirttiği gibi narenciyede yüzde 75'lik bir artışla karşı karşıyaysak tıpkı limon örneğinde olduğu gibi narenciyenin bahçede kalacağı tablolarla karşılaşabiliriz. Sizin bugünkü sunumunuzda da bir övünç vesilesi olarak ifade ettiğiniz bazı kurumlar var: TMO, ÇAYKUR, TÜRKŞEKER, TİGEM ve ESK. Bunları çiftçi lehine satın alma yapan ve piyasayı düzenleyen kurum olarak ifade ediyorsunuz; herhâlde bunlara PANKOBİRLİK ve ÇUKOBİRLİK'i de ekleyebiliriz. Sayın Bakanım, narenciyeyle ilgili bu yıl bu büyük krizin eşiğinde ilk alınacak acil tedbir bir kurumun yetkilendirilerek piyasada belirlenecek fiyattan satın alma imkânının ilan edilecek olmasıdır; bu, piyasayı rahatlatacaktır. Bu yıl 7 milyon ton üretim bekleniyor, emin olun, 300-500 bin tonluk bir alım dahi piyasadaki alım satım dengesini çiftçi lehine bir yere oturtacaktır ki bu satın almalar deprem bölgelerinde, okullarda, askerî tesislerde ücretsiz dağıtım amaçlı olarak kullanılabileceği gibi, meyve suyuna dönüştürülerek bir ticari amaç için de kullanılabilir. TMO'nun verilerini inceledik Sayın Bakanım. Birçok konuda satın alma yapılmasına rağmen bazen hedeflenen rakamların altında satın alma yapılmakta, özellikle hububatta. Bu da bize şunu gösteriyor: Piyasa dengeleyici bir unsur olarak satın alma rakamları ilan edildiğinde çiftçi, evet, mısır ve buğdayda, pamuk ve buğdayda bu yıl maliyetinin üçte 2'sini elde edebiliyor yani yüzde 25 zararla satıyor ama her hâlükârda bu, malın pazarda kalmasını engelliyor; bu, malın belli bir dengeyle pazarının oluşmasını sağlıyor. Dolayısıyla TMO'nun kanunu buna müsait, Tarım Kredi Kooperatifleri buna müsait. Bu yıl için narenciyede böyle bir satın alma yetkilendirmesinin şimdiden ilan edilmesinin üreticiyi rahatlatacağını, depolama imkânlarını rahatlatacağını düşünmekteyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ekmen, toparlayın sözlerinizi.
Buyurun.
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Beş dakika doldu mu Sayın Başkan?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Doldu, çabuk geçiyor süre.
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Bakanım, birkaç konu var, o zaman onlara soru-cevap kısmında değineceğim ama Mersin açısından çok önemli bir konu da Pamukluk Barajı'yla ilgili, baraj neredeyse tamamlanmış olmasına rağmen bugüne kadar 1 metre dahi isale hattının yapılmamış olmasıdır. Oysa DSİ ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında 2016 yılında bir protokol imzalanıyor ancak ilerleme yok, Berdan Irmağı'na dayalı baraj bugün Mersin için ihtiyacı karşılamanın çok uzağında bir noktadadır. Pamukluk Barajı için 2023 yılında bütçeden ayrılan para sadece 3 milyon lira Sayın Bakanım. 3 milyon liraya hiçbir müteahhit oraya şantiye bile kurmaz, iş makinelerini bulunduğu yerden hareket dahi ettirmez. Dolayısıyla bu yılki bütçe dağılımında Pamukluk Barajı İsale Hattı'nın sadece elektrik üretimi amaçlı değil, aynı zamanda, sulama ve Mersin merkezinin su ihtiyacının karşılanması noktasında da öncelikli olarak değerlendirilmesi hususunu ve son on yıla göre ayrılmayan bütçeler açısından da bir ayrım yapılmasını istirham ediyorum.
Teşekkür ediyorum.