Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman Genel Müdürlüğü c)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç)Türkiye Su Enstitüsü d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 13 .11.2023 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tarım ve Orman Bakanlığının bütçe görüşmelerinde genelde hep tarım üzerinde duruluyor. Orman kısmı çok önemli bir kısımdır, pek fazla dillendirilmiyor, ben biraz ormanlarımızdan bahsetmek istiyorum sizlere.
Sayın Bakanım, sunumunuzda "Ekonomik, ekolojik ve sosyokültürel açıdan büyük öneme sahip olan ormanlarımız ülkemizin akciğerleridir." Demişsiniz, doğru. "Yürüttüğümüz bu çalışmalarla 2002 yılında 20,8 milyon hektar olan orman alanlarımızı 2022'de 23,2 milyon hektara ulaştırdık." diyorsunuz. Yani buradan şunu mu anlamamız lazım: Bu yirmi yıllık süreç içerisinde siz yaklaşık 2,4 milyon hektar alanı yeni orman arazisine yani hazineye ait olan arazilerin hepsini orman hâline mi getirdiniz; bu mu anlaşılıyor buradan? Bunu her seferinde söylüyorsunuz fakat bu sektörün içindeki insanlar da şunu söylüyorlar: "Bu artışın sebebi, zaten esasında var olan, yüzyıllardan beri var olan ormanların envantere girmesinden başka bir şey değildir bu." diyorlar. Yani kalkıp da 2,5 milyon hektar alan ormana çevrilmiş değil. Mesela, 2020 yılının başında Kars ilindeki orman alanı miktarı sıfır. 2021 yılında amenajman planı yenileniyor, 12 bin hektar zaten var olan orman envantere giriyor yani kâğıt üzerinde 12 bin hektar orman sahibi olmuş oluyoruz. Oturduğumuz yerden, kâğıt kalem oynatarak, rumuz değişikliğiyle sadece Şanlıurfa'da 240 bin hektar orman alanı envantere girmiş durumundadır. Yani Orman Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu bir ağaçlandırma yok ortada, yeni bir orman alanı yok, zaten yüzlerce yıldır Şanlıurfa'da bulunan 240 bin hektar orman alanı rumuz değişikliğiyle envantere giriyor.
Şimdi, esasında, bakılırsa, çok ciddi bir ormansızlaşmayla karşı karşıyayız, çok ciddi bir ormansızlaşmayla karşı karşıyayız ne yazık ki. En büyük problemlerden bir tanesi tahsisler. Ormanlarımızda madencilik faaliyetlerine, turizm tesislerine, eğitim tesislerine enerji faaliyetleri için verilen izinlerde, tahsislerde son yıllarda çok ciddi bir artış var. 2020 yılı sonu itibarıyla toplamda 748 bin hektar alan tahsis edilmiş. Bu 748 bin hektar alanı artık bir daha orman hâline getirme şansımız yok. Mesela, şu anda, İstanbul Havalimanı artık tahsis edilmiş bir yerdir ve hâlen daha sizin envanterinizde orman alanı olarak gözükmektedir. Özellikle 2002-2020 yılları arasında tahsis miktarı bütün... Bugüne kadar 748 bin hektar tahsisten bahsediyoruz. İktidarınız dönemindeki tahsis 494 bin hektar, yaklaşık 500 bin hektar. Toplamın yüzde 66'sı iktidarınız döneminde yapılmış. 2002-2020 arasında her yıl ortalama 29 bin hektar alan tahsis edilmişken, özellikle son beş yıl ortalamasına baktığımız zaman 29 bin hektar olduğunu görmekteyiz. Şimdi, artık öyle bir hâle gelmiş ki bazı yıllar, yapılan ağaçlandırmadan daha fazla tahsise ayrılmış. Mesela 2005, 2007, 2014, 2017, 2019, 2020, 2021 yıllarında yapılan ağaçlandırma çalışmasından daha fazla tahsislere yer ayrılmış. Mesela 2020'de 18 bin hektar ağaçlandırma yapılmış, verilen izin ise 47 bin hektardır; 2021'de ağaçlandırma 35 bin hektar, verilen izin 42.700 hektar.
Bir de orman varlığımızı en fazla tehdit edenlerden bir tanesi de ne yazık ki üretim yani ormanlarımız ve Orman Genel Müdürlüğü çok ciddi bir üretim baskısıyla karşı karşıya. 2005 yılında 13,9 milyon metreküp odun üretimi yapılmışken, 2021 yılının üretimi 31,9 milyon metreküp. Orman varlığında herhangi bir değişme yok ancak üretimde 2 katından fazla bir artış var. Bu üretimin en büyük nedeni endüstriyel odun üretimindeki artıştır. 2017-2021 yılları arasında endüstriyel odun üretimi yüzde 78,7 artış göstermiş. Şimdi, üretim artıyor, o hâle gelmiş ki ormanlarımızın yıllık cari artımının önemli bölümünü biz artık üretime ayırmış durumdayız. 2005 yılında cari artımın yüzde 38'i üretime gitmekteyken, 2021 yılında bu oran yüzde 67'ye çıkmış durumda. Çok ciddi rakamlar bunlar. Bu bir de Türkiye ortalaması Sayın Bakanım. Özellikle lif, yonga sanayisinin bulunduğu bölgelere bakarsanız, cari artımdan daha fazla üretimin olduğunu da göreceksiniz. Bugün MDF üretiminde Avrupa'da 1'inciyiz, dünyada 2'nciyiz, Yonga levha üretiminde de Avrupa'da 3'üncü, dünyada 5'inciyiz. Sizin yapmış olduğunuz beyanlarınıza, Cumhurbaşkanlığı yıllık planına baktığımız zaman, bu üretimi daha da fazla arttırmayı, ihracatı daha da fazla arttırmayı düşünüyorsunuz. Yani çok ciddi bir ormansızlaşmayla karşı karşıyayken üstelik. Yani Orman Genel Müdürlüğü artık üretim genel müdürlüğü hâline gelmiş durumda.
Bakın, ben size bir fotoğraf göstermek istiyorum Sayın Bakanım. Burası bizim Manisa'nın Gördes-Akhisar yolu. Şimdi, ben o yolu çok kullanan bir milletvekiliyim. Her gittiğimde, inanın, arabayı durduruyorum, yanımdakine "Oğlum, burada geçen gün orman yok muydu?" diyorum. "Evet ağabey, sanki burada geçen gün orman vardı." diyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - "Sanki" kısmı biraz şüpheli.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, şöyle: Şuraya bakarsanız göreceksiniz Sayın Vekilim.
Şimdi, biz burada uzaydan fotoğrafını çektirdik. Bu, 2020 yılında; burada kapalı bir orman var, görüyorsunuz. Aradan iki yıl geçmiş, bakın, görüyor musunuz? Görüyor musunuz buraları? Görüyor musunuz? Ciğerlerimizi söküyorsunuz, ciğerlerimizi söküyorsunuz. İşte size belgesi. Ve daha da kötüye gidiyor durum, ne yazık ki; ne yazık ki daha da kötüye gidiyor.
Bir diğer etken de orman yangınları.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yangın falan mı çıkmış?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Hayır, bu kesim, kesim bu, düz kesim. "Endüstriyel ağaçlandırma" diye bir şey çıkarıldı, komple tıraşlanıyor. Daha sonra fidan, tohum atılıyor, oradan da bekliyoruz ormanlarımız tekrardan büyüyecek diye.
Şimdi küresel iklim krizinin orman yangını sayısını, yanan alanların miktarını ve yangın başına yanan alanların miktarını artıracağını -2021 yılında o gün için bir araştırma komisyonu kurulmuştu- biz dile getirmiştik, "Bu yangınlar artacak." demiştik o gün sizin koltuğunuzda oturan Bekir Pakdemirli'ye. "Önlemlerin alınması lazım." demiştik.
Yangınlarla mücadelede en önemli şeylerden bir tanesi karasal güç, diğeri de hava gücü, hava kuvveti. Karasal güç konusunda personel sayısının yetersiz olduğunu, personellerin sözleşmeli olduğunu, sözleşmeli personellerle, bu yetersiz personelle orman yangınlarında mücadele edilemeyeceğini söylemiştik, anlatmıştık, bizi dinlemedi. Biliyorsunuz 2021 yılında çok ciddi alanlar yanmıştı ve mesela şöyle şeyler oldu: Manisa bölgesinden arkadaşlarımız yaklaşık 600 kilometre, 700 kilometre ilerideki o orman yangınlarına müdahale etmek zorunda kaldılar ve normalde bir arazözde 6 kişi olması gerekirken bu insanlar 2 kişiyle müdahale etmeye çalıştı ve bir kısmı da şehit oldu, Manisa Kırkağaçlı bir hemşehrimiz de ne yazık ki Antalya'daki yangınlarda şehit oldu.
Şimdi, dedik ki: "Hava gücü önemli." O sene yani 139 bin hektarın yandığı sene, hatırlıyorsunuz, 2021 senesinde 3 tane uçakla müdahale edilmeye çalışıldı, 3 uçakla ve ne yazık ki o gün Bakan koltuğunda oturan Bekir Pakdemirli siyasal gerekçelerle, Türk Hava Kurumunun hangarda bekleyen uçaklarını çıkarttırmadı, ormanlarımız yanarken o uçaklar hangarda durdu. Şimdi, bakıyoruz o uçaklar havada. Yani Bekir Pakdemirli'nin bu memlekete, bu ülkenin çiftçisine, bu ülkedeki tarıma, bu ülkenin ormanlarına verdiği zarar inanın vatana ihanettir; bakın, o kadar iddialı konuşuyorum sizinle. 139 bin hektar orman alanı yandı, 3 tane uçakla müdahale etmeye çalıştı.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İnsan hemşehrisine biraz insaflı davranır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Vallahi kusura bakmayın, orman olduktan sonra, tarım olduktan sonra o kadar insaflı davranılmıyor öyle.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Bakırlıoğlu, süreniz bitti.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bakın, şunu da söyleyeyim size...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Bakırlıoğlu, süreniz doldu, bir dakika uzatıyorum.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir dakika da girişte bir şey olmuştu, iki dakika yapalım olmazsa.
Şimdi, bakın, 2021 yılında yanan 139 bin hektar alandan bahsediyoruz, 2022'de bu 12.799 hektara düşüyor, 2023'te de 14.140 hektara düşüyor; çok azalma var.
Peki, uçak filomuza bakıyoruz: 3'ten 20'ye çıkarılmış, doğru bir şey yapılmış, bakın, doğru bir şey yapılmış. 39 tane helikopterden 55'e çıkarılmış, herhâlde şu an daha da fazla anladığım kadarıyla; bu, doğru bir şey yapıldığını gösteriyor. Bu rakamlar esasında bakılırsa önceden yapılanın ne kadar hatalı olduğunu bize göstermekte. Şunu da söyleyeyim: Yani esasında bizim kendimize ait millî bir uçak filomuzun olması gerektiğini biz düşünüyoruz, bununla ilgili bir önerge de verelim isterseniz yani sizin bütçenizi artırmak amaçlı, bu da düşünebilir, tartışılabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen, toparlayalım Sayın Bakırlıoğlu.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Verilerinizin hiçbir tanesi gerçeği yansıtmıyor. Bakın, verilerinizin hiçbir tanesi ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor. Bugün Avrupa Birliğiyle istatistik faslı var, bu fasıl sadece tarım istatistikleri üzerine kapanmıyor.
Şimdi, diyorsunuz ki: "16 milyon 682 bin tane büyükbaş hayvan var." Siz gerçekten bu topraklarda, ahırlarda 16 milyon 682 bin büyükbaş hayvan olduğuna inanıyor musunuz?
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Ahır kapasitesini söylüyor onlar.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Mesela 2017'de 15 milyonmuş, birdenbire 17 milyona çıkmış. Allah aşkına, bir yıl içerisinde bir hayvan popülasyonunda 2 milyonluk artış olmasının bilimsel bir açıklaması var mı? Olamaz. Bakın, tarım sayımı yapacaksınız, hayvan sayımı yapacaksınız -umarım yaparsınız, yapmanız lazım- bunu yaparken de şunu yapmayın: Bürokratları da çiftçiyi de hayvancıyı da mesul tutmayın, gerçeği öğrenmek istiyorsanız gidin, hayvan sayımı yapın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - 16 milyon 682 bin sayısının çok çok altında hayvan varlığımızın olduğunu göreceksiniz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Küpeleri var, küpeleri; kayıtlı onlar.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Bakırlıoğlu, teşekkür ediyorum.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Küpeyle kayıtlı.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Nasıl?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - O rakamlar küpeyle, kafalarına göre değil.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Hanımefendi, insanlar hayvanlarını kesime gönderdiler, o küpeler düşülmüyor.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Kesim bitmiş, o küpeler düşülmüyor.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - İnsanlar kredi almışlar, teşvik almışlar.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Evet, teşekkür ediyorum.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yani birazcık ahıra girmiş olsanız, bakmış olsanız bunların hepsini...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Giriyorum, merak etme; ben de üreticiyim, benim de var hayvanlarım.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Adamın kayıtlı 25 tane var, ahırda 3 tane var.