KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Sayın Başkanım, çok değerli Bakanım, çok değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, değerli bürokrat arkadaşlarım ve değerli basın mensupları; Ekonomi Bakanlığımızın 2015 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Öncelikle, Sayın Bakanımız hem Hükûmetimiz adına hem de ithalat ve ihracat yapan sanayiciler adına bir şanstır, çünkü o bu işin tam içinden geliyor, çünkü o şu anda bizzat ithalatın, ihracatın ne demek olduğunu en iyi bilen kişilerden bir tanesi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hemşehri torpili yapıyorsun.

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Hemşehri torpili yapıyorum ama işin gerçeği de bu. Yıllarca ticaret odası başkanlığı yaptığım için, sanayicilerimiz bakanlıklara geldiğinde, heyetler hâlinde geldiğimizde yaşadığımız sıkıntıları bakanlara anlatmakta zorlanırdık ama şu anda Sayın Bakanımız bizzat sanayicilerimizin getirdiği konuları, bilhassa ithalatta yaşanan sıkıntılar, ihracatta yaşanan sıkıntılar, nakliyede yaşanan sıkıntılar ve gümrüklerde yaşanan sıkıntılar konusunda ciddi deneyimleri var, işin bizzat içerisinde, yani eli taşın altında. O anlamda, biz, biraz hepimiz hep birlikte şanslıyız.

Şimdi, hepimiz, 2008'deki küresel krizle birlikte, şu son zamanlarda güneyimizde yaşanan sıcak olaylardan dolayı ülkemizdeki ihracat anlamında geçmişe göre hızın biraz daha düştüğüne hep beraber şahit olduk. Bunlara bakarsak geçen altı yıl boyunca tüm ekonomik oyuncular istikrar ortamının yeniden sağlanması ve ekonomik olarak tekrar düzlüğe çıkmak için büyük çabalar harcıyorlar. Ancak, küresel ekonomide istenilen istikrar ortamına hâlâ ulaşılamadığını gözlüyoruz. Bilhassa en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği ülkelerinde hâlâ bu arayış sürmektedir.

İlimiz olan Denizli'ye geldiğimizde de ekonomik göstergelere baktığımızda ülke genelinde yaşanan olumlu gelişmelerin yansımalarını burada da görüyoruz. Önceki yıllara göre 503 olan ihracat firma sayımız şu anda 902'ye çıkmıştır. Aynı dönemde ihracat değeri ise yüzde 325 artmıştır. Yine, bu ihracat yapısıyla Türkiye'de 8'inci il olmuşuz. Ocak-Eylül döneminde ise Denizli 2,2 milyar dolar ihracatla 7'nci sıraya yükselmiştir. Bu noktada dikkatinizi çekmek istediğim bir diğer husus da, yine, önceki yıllarda Denizli 120 ülkeye ihracat yaparken şu anda, 2014 yılında 170 ülke ve bölgeye ihracat yapar duruma gelmiştir. Denizlili ihracatçılar ihracatlarını artırırken ulaştıkları pazar sayısını da, dünya üzerinde değdikleri noktanın sayısını da artırmışlardır. Önümüzdeki dönemde de bu değerleri Ekonomi Bakanlığımızın yine destekleriyle daha yukarıya çıkaracağını düşünüyoruz.

Amacımız Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarını çözerek geleceğimiz olan gençlerimize müreffeh bir Türkiye bırakmak, bu doğrultuda en büyük sermayemiz olan gençlerimiz için her ilimize bir üniversite açmamış olmamız ve üniversitelerde de daha nitelikli hâle gelmeleri ve özel sektörümüze katkı sağlamaları, AR-GE'ye önem vermek; bunlar önceliklerimiz. Önceki yıllarda 3,5 milyar TL olan AR-GE harcamaları 2012 yılında 13,1 milyar TL'ye çıkmış, önümüzdeki yıllarda, esas hedef olan -gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi- bu payın yüzde 3'e çıkabilmesi için -2023 hedefi de- AR-GE'ye ayrılan payın 60 milyar TL olmasıdır. Yine, Ekonomi Bakanlığımız, bu hedeflere ulaşmada, örneğin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen AR-GE projeleri neticesinde elde edilen ürünlerin üretimine yönelik yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamına alarak bu tür projelere de büyük destek vermeye başlamıştır.

İhracatla ilgili hedeflere baktığımız zaman da -Bakanımızın da söylediği gibi- 2023 İhracat Strateji Eylem Planı'nda 500 milyar dolar mal ihracatı ve 1,1 trilyon dolar mal ve dış ticaret hacmine ulaşmayı hedeflemekteyiz.

Bu hedeflere ulaşmak için, baktığımızda, Bakanlığımızın yurt dışı teşkilatına 3 daimî temsilcilik, 107 ticaret müşavirliği, 50 ticaret ataşeliği 160 merkezde faaliyet sürdürmekteler, neredeyse her merkeze bir görevli düşmekte; bu sayı çok yetersizdir arkadaşlar. Bakanlığımızın acil olarak önümüzdeki günlerde ticaret ataşeliği konusunda kadro talebinde bulunması gerekir çünkü büyükelçiliklerimizin bünyesinde görev yapan ticaret ataşeliği ve müşavirliklerimiz oraya giden iş adamlarımızın eli, ayağı, gözüdür. Onların hareket noktasıdır, onların o ülkede ulaşabilmeleri gereken, her konuda kendilerine rehberlik eden, mihmandarlık eden kişilerdir. Bu anlamda, bu sayının mutlaka artırılması lazım çünkü gelişmiş dünya ülkelerinde bu sayı ciddi oranlarda artmıştır.

Onun yanında, yine, EXPO fuarlarıyla ilgili önemli kararlar alınmış, merkez bir ilden bölgesel bir yapıya kavuşan bir 2025 projesi var ki, bunu gönülden destekliyoruz.

Ardından, yine, hizmet ihracatları noktasında da sağlık turizmi -ki ülkemiz için çok önemlidir- bilim, eğitim ve bilişim gibi kilit sektörlerde Bakanlığın bu konulara öncelikle destek veriyor olmuş olması da önemlidir.

Yine, ayrıca, ülkemizin yüzünü ağartan müteahhitlik hizmetleri vardır dünyada. Bu anlamda da baktığımızda, 104 ülkede 294, neredeyse 295 milyar dolar değerinde ve 7.615 proje şimdiye kadar hayat bulmuştur ve 2014 yılında üstlenilen projelerin miktarının da 17,4 milyar dolar olmuş olması da çok önemlidir. Bu konunun da burada gündemde olmuş olması ve zikredilmesi, yazılmış olması Bakanlığımızın yine yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine verdiği önemi göstermektedir.

Yine, ihracatçılarımızın en önemli unsurlarından bir tanesi de ithalat ve ihracatta navlun yani nakliyedir. Bu konunun da, taşımacılık konusunun da gündeme alınmış olması ve bunların destekleniyor olması da yine ihracatçılarımız adına önemli bir gelişmedir.

Ardından, baktığımızda, yine, ithalat ve ihracatta gümrük birliğiyle ilgili konu vardır ki ülkemizin genel bir konusudur bu. Tam üye olmadan ortak ticaret politikası uygulama yükümlülüğünü üstlenen ülkemizde, gümrük birliğiyle ilgili karar alma mekanizmalarının dışında, daha önemlisi gümrük birliği kararında, Türkiye'nin serbest ticaret anlaşmalarını Avrupa Birliği ile eş zamanlı tamamlamasını sağlayacak bir mekanizma maalesef oluşmamış. Bunun sıkıntılarını çekmekteyiz. Şu anda serbest ticaret anlaşmalarında dünya ülkeleri yeni yeni bloklar oluşturmakta. Bunların en önemlisi de Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki "TTIP" dediğimiz anlaşmalardır. Mutlaka bir şekilde ülkemizin bu anlaşmaların içerisinde yer alabilmesi gerekiyor ki baktığım kadarıyla, gördüğümüz kadarıyla Sayın Bakanımız bu konuda da çok ciddi ve titiz bir çalışma yapmaktadır. Bu çalışmayı da takdirle karşılıyorum.

Ayrıca, ithalat politikasında da eleştiriliyor mutlaka yıllardan beri. İhracatın ithalatı karşılama oranları her gün daha iyiye gitmekte ama yine de biz üretilebilecek yerli ürünlerin mutlaka desteklenmesi konusunda da Bakanlığımızın önemli karar aldığını görüyoruz. Bu anlamda da bu politikayı da desteklediğimi söylüyorum.

Evet, aslında çok konuşulacak konular var ama ben zamanı düşünerek bu kadarla yetinmek istiyorum.

Ekonomi Bakanlığımızın 2015 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.