Komisyon Adı | : | (10/ 5,6,8,22,58) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever'in, yürüttükleri su yönetimi faaliyetleri, bu faaliyetlerin balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörüne etkileri, gözlemledikleri sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 09 .11.2023 |
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Sayın Başkanım, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım; ben de Sayın Genel Müdürüme sunumları için çok teşekkür ediyorum.
Birkaç not aldım, onu paylaşmak istiyorum. Bildiğim kadarıyla, Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı yok, taşra teşkilatı olmadığı için bu suların kontrolüyle ilgili tahlilleri falan nasıl yapıyorsunuz? Atıyorum, bir barajdaki kirliliği tespitle ilgili bir elemanınız yok taşrada, bunu DSİ tarafından ya da başka bir kurum tarafından mı yapıyorsunuz? Bunu merak ettim ama en çok merak ettiğim şu: Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, suyun o kadar fazla bileşeni var ki, kullananı var ki işte Devlet Su İşleri, tarım, sulama birlikleri, sulama kooperatifleri, işte balıkçılık, su ürünleri vesaire, siz bir üst genel müdürlük olarak mı çalışıyorsunuz?
SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ AFİRE SEVER - Evet.
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Tüm bilgiler sizde.
Ben şunu merak ettim: Türkiye'de işte bine yakın belediye var, her belediyenin bir su yönetimi var; içme suyu, kullanma suyu var. Bunlarla ilgili bilgiler tek elde sizde toplanabiliyor mu? Atıyorum, siz 20 bin nüfuslu bir ilçede kullanılan su miktarını diğer ilçelerle kıyaslama durumuna sahip misiniz? Bir ilçede yıllık 1 milyon metreküp su kullanılırken aynı nüfustaki başka bir ilçede 2 milyon metreküp kullanılıyorsa buna müdahale edebiliyor muyuz? Yani artık bizim bu kuraklıkta, bu iklim değişikliği periyodunda birçok tedbir almamız gerektiğine inanıyorum. Tabii, bizim burada araştırma konumuz öncelik su ürünleri ve balıkçılık. İşte, su ürünü yetiştirilen, kafes balıkçılığı yapılan bir barajdaki kirlenmeyi nasıl kontrol ediyorsunuz? Yıllık periyotlar hâlinde, aylık periyotlar hâlinde su alıp tahlil yapabiliyor musunuz? Ben şunu biliyorum: Belediyelerin atık su arıtma tesislerinin çıkış ağızlarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından otomatik günlük alabiliyorlar ama sizin bunu yapma imkânınız var mı bilmiyorum, onu da merak ettim.
Çok teşekkür ediyorum sunumunuz için.
BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Teşekkürler Sayın Özsoy.
Buyurun.
SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ AFİRE SEVER - Sayın Başkan, sunumum içerisinde aslında bu konuların birçoğu var, soru olarak da gelmesinden dolayı da çok memnun oldum. Hakikaten taşra teşkilatımızın olmayışı... Ama inşallah, bir dahaki çağırdığınızda Sayın Başkanım olmuş olacak, onun da müjdesini sizinle paylaşmak isterim.
BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Hayırlı olsun.
SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ AFİRE SEVER - Ama şununla beraber, biz Tarım ve Orman Bakanlığı olarak çok büyük bir Bakanlığız, çok büyük bir aileyiz. O konuda, DSİ Genel Müdürlüğümüzün, bölge müdürlüklerinin laboratuvarları var, kendileri de eğer arzu ederse bilgi verirler. Bununla beraber, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğümüz var, yanlış bilmiyorsam 50 tane araştırma enstitüsü var. Bu noktada, biz, örneğin, bir durgun sudan -bunu sık sık yaşıyoruz- bir su numunesi alma ihtiyacımız olduğu zaman -ki sık sık oluyor- DSİ Genel Müdürlüğümüze yazıyoruz ya da TAGEM Genel Müdürlüğümüz hatta ve hatta Çevre Şehircilik İl Müdürlüğümüzde de bazı laboratuvarlarımız olabiliyor, onlardan destek alıyoruz. Bununla beraber, özellikle ülkede su kaynaklarının izlenmesi çok önemli bir konu. Örneğin, biz kıyı sularında Çevre ve Şehircilik Bakanlığındayken ben, bir sistematiğe kavuşturduk ve kıyı ve deniz sularının izlenmesi her yıl düzenli olarak yapılıyor. Biz, bu noktada, özellikle havza yönetim planları hazırlarken, işte durgun suların, göl ve göletlerimizin batimetrik ve özümleme kapasitesini belirlerken zaten bilimsel projeler ışığı altında numuneler aldırıyoruz, hem kimyasal hem biyolojik izleme yaptırabiliyoruz. Operasyonel izleme yani bir noktada risk gördüğümüz zaman -geçen sene miydi, Kılıçkaya Barajı ve Hirfan'lı da, öyle değil mi- valilik hemen irtibata geçti; biz de hemen TAGEM'le DSİ Bölge Müdürlüğümüzle beraber oradan numune aldırdık, risk ortamını analiz yaptık. Dolayısıyla dediğim gibi, bir proje kapsamında izleme çalışmalarımız var, operasyonel izleme çalışmalarımız var ama bunu tüm Türkiye'de rutin olarak aynı kıyı ve deniz sularında olduğu gibi yaygınlaştırmamız lazım. İzleme programımızı oluşturduk, inşallah önümüzdeki süreçte buna sahip olacağız.
Şimdi, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü yapıyorsanız, hakikaten, söylediğiniz gibi, bütün verilere ve bütün sektörlerin eylemlerine, hedeflerine sahip olmanız lazım. Bu noktada Ulusal Su Bilgi Sistemi oluşturuldu. Buraya, Ulusal Su Bilgi Sistemi'ne havza bazında bütün veriler giriliyor -su miktarı ve kalitesi de dâhil olmak üzere- özellikle belediyelerimizin şebeke kayıtlarını kontrol altına almak adına hem faturalandırma sistemleri hem şebekeye aldıkları ve kayıt altına alınan su miktarı da yine bu sisteme giriliyor. Hem DSİ sulamasından, DSİ Genel Müdürlüğümüzün, hem özel idarenin hem münferit sulamalardan biz, sulama randımanını ortaya koymak için de yine bir mevzuat kapsamında yıllık verilerimizi topluyoruz. Türkiye'de iklim değişikliği çalışmaları kapsamında yapılan bütün veriler geliyor, Çevre Bakanlığından verileri almaya çalışıyoruz. Halk sağlığı noktasında Sağlık Bakanlığımızın biliyorsunuz içme sularında analizleri var, mavi bayrak kapsamında kıyı sularında analizler var. Yani Ulusal Su Bilgi Sistemi'ne bu verileri yüklemeye çalışıyoruz ve birçok kurum, kuruluşlarla da verilerin alınması noktasında protokollerimiz var, bu noktada da kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz.
Bir sorunuz da "Su ürünleri yetiştiricilerinin mevcut, içerisinde bulundukları su kalitesini nasıl takip ediyorsunuz?" Bu noktada, yönetmeliğimiz var, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğümüzün de mevzuatı var, onlar da zaten yetiştiricilerden belirli periyotlarda su kalitesine ilişkin olarak değerler istiyor, biz de nihayetinde... Hem müteşebbisin kendisi diyor. Sayın Başkanım, lütfen siz şey yapın...
SU KALİTESİ DAİRESİ BAŞKANI MAHİR ÖZCAN - Efendim, Genel Müdürümüzün aktardığı tebliğ kapsamında hem Bakanlıkça rutin izlemeler gerçekleştiriliyor hem de fiilî olarak müteşebbislerin kendi yükümlülükleri var. Özellikle yeni kurulacak balık tesisleri müteşebbisleri bu izlemeleri yaparak Bakanlığımıza müracaat ediyorlar. Akabinde bu işletme artık üretime başlarsa rutin olarak kendileri de -yine Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğümüzün de bilgisi ve koordinasyonu dâhilinde- yılda 2 sefer mayıs ve haziran aylarında -bu üretimin yoğun olduğu aylarda- ve eylül, ekim aylarında numune alarak analiz sonuçlarını Bakanlığa iletmekle yükümlüler efendim.
Arz ederim.
BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Teşekkürler.
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Bir soru sorabilir miyim?
BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Tabii, buyurun.
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Mayıs, haziran aylarında numune alındı; temmuz, ağustos ayları da sulamanın en yoğun yapıldığı aylar. Hem hidroelektrik santrali hem de sulamaya yönelik onlarca barajımız var bizim. Temmuz, ağustos ayında sulama yapılırken balık üretiminden kaynaklanan fosfor ve azotun yüksekliği sulama yapan insanların ürünlerine zarar verirse ne yapacağız?
Şimdi "eylül, ekim" diyorsunuz ama sulama mevsimi temmuz, ağustos, Türkiye'nin en sıcak olduğu mevsim. Balık yemleriyle ilgili su kalitesinde bozukluk oldu; tarımsal sulamaya zarar verilirse böyle bir tedbir var mı?
SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ AFİRE SEVER - Şimdi, şöyle bir şey: Gerek Avrupa Birliği mevzuatı gerek genel uygulamaya baktığınız zaman biraz önce arkadaşımız zikrettiği mayıs ve haziran aylarında numune alınır. Çünkü ötrofikasyona yönelik üreme bir su kütlesinde o aylarda daha çok tespit ediliyor, biri başlangıcı, biri bitişi şeklinde ama özellikle sizin söylediğiniz konuda yani tarımsal sulamada verilen suyun kalitesinin ölçülmesi konusundan bahsediyorsunuz.
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Yani üretilen ürüne zarar verebilirse; ben zarar veriyor demiyorum ama zarar verme durumunda olursa...
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Şöyle bir şey söyleyebilir miyim bu konuyla ilgili?
BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Buyurun.
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Bu balık çiftliklerinde verilen yemlerde fosfor ve fosfat fazla olduğu zaman zaten balığı öldürür. Onun için esas sıkıntı, o tarlalarda verilen gübrelerdeki azot bileşenleri, fosfor zaten faydalı bir bitki için.
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Her şeyin fazlası zarardır ya.
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Fazlası zarar ama esas sıkıntı o toprağa verilen gübrelerdeki azot, o fabrikaların denize ve o su bölgelerinde deşarj yaptığı yerlerdeki sıkıntılar bence çok daha fazla o dediğiniz olayda Sayın Vekilim.
BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Teşekkürler.
Buyurun.
SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ AFİRE SEVER - Şimdi, Sayın Başkan, şu var ki burada, özellikle eğer o durgun suda o azot ve fosfor oranı arttıysa zaten balıklar ölecektir daha tarımsal sulamaya gitmeden önce. Zaten dediğim gibi, biz verirken bunun ölçüsünü bilimsel izleme sonuçlarına ve modele, matematiksel modele de dayandırarak veriyoruz. Kaldı ki burada azot ve fosfor organik bir besin maddesi olarak gidiyor tarımsal sulamaya, zaten derecesi arttıysa, eğer ötrofikasyon riskine geldiyse balıklar da ölecektir zaten.
BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Bayar Bey, bir şey ekleyecek misiniz?
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Teşekkür ederim.
Sağ olun.