KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Bakanım, sunumunuzda "Pandemi sürecini başarıyla yönettik." dediniz. Şimdi, böyle deyince, Erzurum'un bir fıkrası var, benim de aklıma o geldi. Erzurumlu bir iş adamı bir gün muhasebecisini yanına çağırmış "Getir bakalım defterleri." demiş. Defterlere bakmışlar; defterlerde her şey çok güzel, kârlı verimli bir şirket. Şimdi, bir deftere bakmış, bir de kasaya bakmış, sonra içinden şöyle geçirmiş: "Ya, deftere bakiyem bize hac farz olmuş, kasaya bakiyem sadakaya muhtacız."

Şimdi, evet, hakikaten sizin verilerinize bakarsak başarılı bir pandemi süreci yönetmiş oluyorsunuz ancak kamuoyuna açıklamış olduğunuz veriler, gerek vakalar gerekse ölüm sayıları ne yazık ki gerçeği en başından beri yansıtmıyordu. Mesela, TÜİK 2020 ile 2021'de ölüm nedenleri anketlerini ısrarla kamuoyuna açıklamadı, 2023 Şubat ayında, deprem zamanında açıklandı. TÜİK'in rakamları ile sizin rakamlarınız arasında da farklılıklar var. Şimdi, burada fazladan ölüm rakamlarına baktığımız zaman veyahut da kaba ölüm hızı rakamlarına baktığımız zaman sizin açıklamış olduğunuz rakamların gerçeği yansıtmadığını görüyoruz, gözlemliyoruz; biz zaten yaşadık. Bakın, siz Türkiye'de 200 kişinin öldüğünü ilan ettiğiniz gün Adana Tabip Odası Başkanı bir tek Adana'da 200 kişinin öldüğünü ilan etti. Yani mezarlıklara gittiğimiz zaman mezarlıkların birdenbire nasıl dolduğunu hep beraber gördük.

Şimdi, siz fazladan ölüm oranlarını açıklamıyorsunuz fakat bunu hesaplamak kolay. Bizim yaptığımız çalışmalara göre 2020 yılında fazladan ölüm oranı da yüzde 19,9 yani buna göre 85 bin fazladan ölüm var ancak sizin açıklamış olduğunuz Covid'den ölüm sayısı 22.136. Benzer durum 2021 yılı için de geçerli, ölüm oranı yüzde 27,3; buna göre 120 binin üzerinde fazladan ölüm olması lazım, sizin açıkladığınız rakam 65.198. Kaba ölüm hızlarına baktığımız zaman 2019'da binde 5,3; 2020'de binde 6,1; 2021'de binde 6,7. Türk Tabipleri Birliği sürecin başından beri bu konuyu gündeme getiriyor. Onların yapmış olduğu açıklamalarda... Bugün için sitenize girerseniz mart ayı itibarıyla 102 bin kişinin Covid'den öldüğünü beyan ediyorsunuz; Türk Tabipleri Birliğinin çalışmaları 300 bin Covid kaynaklı ölüm olduğunu ortaya koymakta, Dünya Sağlık Örgütünün verileriyle bu örtüşmekte. Aynı zamanda, mesela, Financial Times'ın yapmış olduğu bir çalışmada da Türkiye'de fazladan ölümlerin ancak yüzde 30'unun Covid kaynaklı olduğundan bahsedilmekte.

Esasında bu verilerin doğru verilmesi pandemi yönetimi açısından da önemli bir şey. Yani burada bu ölümlerin hepsi Covid'den kaynaklı olmayabilir. Biz, bu ölümlerin birçoğunun sağlık hizmetlerine ulaşamamaktan kaynaklı olduğunu da gördük. O zaman 65 yaşın üstündeki insanları eve kapatmak veyahut da almış olduğunuz önlemlerin ne kadar doğru olduğunu anlamak için bu verilerin doğru olması lazımdı ancak siz ne yazık ki verileri kamuoyundan sakladınız.

Bütçeden sağlığa ayrılan pay 2023'te yüzde 3,8'miş, 2024'te gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 4 olarak gözüküyor; Avrupa Birliği ortalaması yüzde 8. Biz yüzde 4'le Avrupa'da sağlığa gayrisafi yurt içi hasıladan en az payı ayıran ülkeyiz; Avusturya ve Çekya yüzde 9,2; en düşük de Letonya, yüzde 4,8.

Şimdi, iktidar temsilcileri hep şunu söylüyorlar burada: "İşte, efendim, biz iktidara geldik, artık hastanelerde ameliyat kuyrukları yok; hastanelerde, polikliniklerde kuyruk yok." diyorlar ancak dün benim danışmanım Akhisar Devlet Hastanesinden kulak burun boğaz servisinden randevu almak istedi, on iki gün sonraya verildi. 3 hekim var, her 2 hekim için ayrı ayrı girişte bulundu, on iki gün sonraya randevu verildi. Buradaki milletvekilleri de bizimle aynı şeyi yaşıyordur; bizim en büyük problemlerimizden bir tanesi, hemen hemen her gün karşılaştığımız problemlerden bir tanesi, aylar sonraya randevular veriliyor, aylar sonraya yani bunda da çok ciddi bir problem var. Büyük ihtimalle iktidar temsilcilerinden de size buna benzer şikâyetler geliyordur.

Sayın Bakanım, nisan ayından eylül ayına kadar zannedersem aylarca bu ülkede ortopedi ameliyatı yapılmadı aciller haricinde; bakın, yapılmadı, yapılamadı. Şimdi, doktor var, hastane var, e, malzeme var ama olmayan şey anladığım kadarıyla para. İnsanlar aylarca beklemek zorunda kaldılar. Şu anda çok ciddi bir birikme var ve gene aylar sonrasına randevu verilebiliyor ne yazık ki. Başka branşlarda da aynı sıkıntıların olduğunu duyuyoruz.

Şimdi, 100 bin kişiye düşen hekim ve hemşire sayısında istenilen noktada olmadığımızı, OECD ortalamalarının altında olduğunu belirttiniz, doğrudur bu ancak bu hesaplamaları yaparken bir şey sormak istiyorum: Bu ülkede 4 milyonun üzerinde sığınmacı var; peki, bu 4 milyon insan hastalanmıyor mu, bu 4 milyon insan hastanelerden hizmet almıyor mu? Alıyorlar, elbette ki alıyorlar. Şimdi, niye o zaman biz 85 milyon üzerinden bu ortalamaları yapıyoruz? Bu 4 milyonun, 5 milyonun -sayısı kaçsa bunun- da ilave edilmesi lazım. Bu ilave edildiği zaman bu rakamların daha da düşük olduğunu ne yazık ki göreceğiz.

Biraz evvel hatiplerimiz belirtti. Mesela, fiziki altyapının dengeli dağılımı konusunda, hekim sayısının dengeli dağılımı konusunda ciddi problemlerimiz var. Mesela, fiziki altyapı yani 100 bin kişiye düşen yatak sayısı en fazla olan bölgenin en az olan bölgeye oranı 2017 yılında 1,42'ymiş, daha dengeli bir dağılım varmış bölgeler arasında; 2022 yılında bu 1,6'ya çıkmış yani ciddi bir bozulma var. Benzer durum hekim sayısı dengesinde de ne yazık ki söz konusu bölgeler arasında; 2017 yılında 2,08'miş, 2022 yılında 2,29'a çıkmış yani burada da ciddi bir bozulma var.

Değerli Bakanım, 2022 yılı bütçesi ödeneküstü giderlere baktığımız zaman 2022 bütçesinde 4 milyar 139 milyon liralık bütün Bakanlıklara ait bir ödeneküstü gider söz konusu. Buradaki aslan payı Bakanlığınızın; 2,5 milyar liralık bir ödeneküstü harcamanız var. Şimdi, yasaya göre bu harcamanın kaynağı ancak ve ancak personel ve SGK prim giderleri için olması gerekir. Biz diğer bakanlıklara baktık, tek tek faaliyet raporlarına baktık; genelde bundan kaynaklanmakta ancak Bakanlığınızda bunun nedeniyle alakalı herhangi bir açıklama bulamadık. Mümkünse bu konuda bir açıklama yapar mısınız? Yani bu 2,5 milyarlık ödeneküstü harcamanın kaynağı nedir, kalemleri nedir? Burada açıklarsanız sevinirim.

Bir diğer husus, 2022 yılı Sayıştay raporlarına baktığımız zaman burada çok bulgu var, hakikaten Bakanlığınızda çok ciddi bulgu var ve karnenizin en zayıf olduğu yer, bizim de burada muhalefet milletvekillerinin yıllardır eleştirdiğimiz şehir hastaneleri kamu-özel iş birliğine baktığımız zaman çok ciddi bulgular var efendim. Yani bu bulgular da hemen hemen her sene karşımıza çıkıyor. Bu da bu sistemin yani kamu-özel iş birliğiyle yapılan bu şehir hastanelerinin esasında doğru bir yöntem olmadığı, doğru yürütülmediği sürecini bize göstermekte.

Ayrıca, ben bir şey daha sormak istiyorum sizlere: Şimdi, 2024 Performans Programı'nıza baktığımız zaman, mesela, bağımlılığa yönelik tedavi ve rehabilitasyon alt programı kapsamında yürütülecek faaliyetlerin maliyetlerini vermişsiniz siz. Erişkinlere yönelik bağımlılık tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine 2023 yılında bütçenizden 991 milyon lira, yaklaşık 1 milyar lira para ayırmışsınız. 2023 Haziran gerçekleşmesi 477 lira yani 991 milyon lira bir kaynak aktarılmış, Haziran ayı itibarıyla gerçekleşmesi 500 lira değil. Yani bu rakamlar doğru mudur değil midir? Benzer rakamlar mesela, ağız ve diş sağlığının korunması alt programına 2023 bütçesinde 2 milyar 325 milyon lira bütçe ayrılmış, 2023 Haziran itibarıyla 142 bin liralık bir harcama gözükmekte. Buna benzer, böyle, mesela, ruh sağlığı hizmetleri... Yani ruh sağlığı hizmetleri hakikaten de çok önemli, önemsenmesi gereken bir alt program; şimdi, bu programda 2 milyar 255 milyon liralık bir kaynak aktarmış, bütçe ayırmışsınız ancak haziran ayı itibarıyla sıfır gözüküyor. Yani siz rakamlarda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bakırlıoğlu, süreniz doldu, ilave bir dakika ekliyorum.

Buyurun lütfen.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir dakika istiyorum, daha fazla istemiyorum.

Bir de burada aile hekimlerinden bahsedildi, işte aile hekimi başına düşen hasta sayısı, nüfus sayısı 2022 yılında 3.064'müş, 2023 hedefiniz bunu 2.700'e indirmekmiş; iddialı bir hedef bu ancak 2023 gerçekleşmesine baktığımız zaman herhangi bir değişiklik olmadığını, hekim başına 3.040 hastanın düştüğünü veyahut da hekim başına 3.040 nüfusun düştüğünü görmekteyiz. 2024'teki hedefiniz de pek tatmin edici değil; 2.950. Esasında olması gereken, hekim başına 1.500 nüfus düşmesi lazım. Bu insanlar hakikaten de çok zor şartlarda çalışıyorlar; ben kendi aile hekimimden biliyorum, 4 bin nüfusa hizmet vermeye çalışıyor, gebelik takibi yapıyor, bebek takibi yapıyor, çocuk takibi yapıyor, 65 yaş üstündeki insanların takibini yapıyor, aşılama takibi yapıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bakırlıoğlu, toparlayın sözlerinizi.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - İzin kullanamıyor bu insanlar ve bu kadar yoğun tempoya rağmen gelirleri enflasyon karşısında ciddi şekilde erimiş durumda ve çok ciddi cezai müeyyidelerle karşı karşıyalar. Mesela herhangi bir hastası devlet hastanesine gidip de devlet hastanesinde gebelik testi yaptığı zaman bunlara ceza geliyor. Yani bu konuda da aile hekimleri konusunda da yapılması gereken daha çok şey var.

Teşekkür ederim.