İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanımız, milletvekillerimiz, Bakan Yardımcılarımız, bürokratlarımız ve basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Tabii ki Sayın Bakanım, öyle güzel bir sunum yaptınız ki süre kısıtı olmasa gerçekten sizi dinlemekten haz aldık ve bu bize şunu gösteriyor: Yani yirmi bir yıllık AK PARTİ iktidarlarında gerçekten de çok büyük emek ve gayretler neticesinde bu alanda sanki uçak havalanmak üzere; tam o aşamaya geldiğimiz gibi bir his uyandı bende. Siz de ifade ettiniz, mesela, işte "İHA'larda dünyada bir numarayız." dediniz ve gerçekten de bunun ne kadar etkin olduğunu biz hem Karabağ'da hem Libya'da gördük ve gerçekten de bununla gurur duyduk.

Diğer taraftan da havacılık ihracatımızın 4,4 milyara çıkmış olması bizi oldukça umutlandırdı. On İkinci Kalkınma Planı'nda bunun dönem sonunda 11 milyara çıkacak olması hedeflerimiz arasında.

Diğer taraftan da otomobil ihracatında Avrupa'da lider olmamız, beyaz eşyada, çimento, seramik, sağlık gereçleri gibi alanlarda yine Avrupa'da 1'inci olmamız, güneş paneli üretiminde Avrupa'da 1'inci, dünyada 4'üncü olmamız... Tabii ki kurulu gücümüz bakımından, bizim aşağı yukarı 103 bin megavat kurulu gücümüz var; bunun aşağı yukarı 20 bini güneş ve rüzgârdan oluşuyor, 2008 sonunda bunu 50 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz. Burada tabii ki yerlilik ve millîliğe vurgu yapmamız ve bu alanda adımlar atmış olmamız bizi son derece sevindirdi.

Tabii ki burada bazı arkadaşlar işte "Bazı bölgeler kalkınıyor, bazı bölgeler kalkınmıyor." dedi. Fakat ilk önce, tabii ki Türkiye'nin yıllardır doğusu ile batısı arasında çok büyük kalkınma farklılıkları var. Bu, uzun yıllardır uygulanan politikalardan veya diyelim ki İstanbul'un, Trakya'nın cazibesinden kaynaklanan bir durum. Ama hükûmetlerimiz döneminde, özellikle 2012 yılında atılan adımlar neticesinde biz kalkınmada bölgeleri 6 sınıfa ayırdık. Dedik ki: En az kalkınmış olan yerler 6'ncı bölge, buradaki teşviklerimiz daha fazla; çok fazla kalkınmış olan yerler 1'inci bölge, buradaki teşviklerimiz de daha az. Tabii ki burada yatırımların olabilmesi için, 6'ncı bölgede, özellikle, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yatırımların olması için önce o bölgelerde terör etkisinin tamamen ortadan kalkması lazım. Hepimizin mücadelesi... Bu terörü Türkiye'den tamamen temizlememiz lazım. Bununla ilgili de tüm vatandaşlarımızın, tüm partilerimizin destek vermesi lazım. Terör tehdidi altında olan bir bölgede siz gidip yatırım yapar mısınız? Ben ilk önce bunu sorgulamak gerektiğini düşünüyorum ve dolayısıyla da ilk önce teröre karşı olmamız lazım.

Ben son yıllarda görüyorum ki mesela Ağrı'da pek çok sanayi imalathaneleri açılmakta. Bunların sayısının artmasını bekliyoruz biz ve dolayısıyla da hep beraber gayret göstermeliyiz. Bakın, iktidarlarımız döneminde OSB'lerin sayısı kaçmış? 192. Kaça çıkmış? 355'e. Buna alan olarak baktığınız zaman kaça çıkmış? 5 kat artmış. Çalışan kişi miktarı kaçmış? 400 binden 2,5 milyona çıkmış.

Sayın Bakanım, gerçekten de biz bu OSB'lerin sayısını arttırıyoruz, yatırımları arttırıyoruz fakat şöyle bir tehditle karşı karşıya gibiyiz biz: Yani diyelim ki Türkiye'nin üretimindeki imalat sanayisinin gayrisafi millî hasılaya oranı yüzde 22'lerde, hedefimiz bunu 30'lara çıkarmak, diğer taraftan yüksek teknolojili sanayi ürünlerinin imalatındaki payını da yüzde 5,5'lara çıkarmak. Bununla ilgili ne gibi adımlar atıyoruz? Dolayısıyla da ülkemizde daha çok emek yoğun sektörlerde daha çok yatırımlar yapıyoruz. Bu yatırımlar yapılırken Sayın Bakanım, diyelim ki her yatırım yapmak isteyen yatırım yapabiliyor mu, yoksa siz "Eğer şu yatırımları yaparsanız biz size teşvik verebiliriz." mi diyorsunuz?

Diğer taraftan, mesela, ilim olan Uşak'ta geri dönüşümle ilgili... Türkiye dünyadaki geri dönüşümün yüzde 1'ini oluşturuyor, o yüzde 1'in de aşağı yukarı yüzde 70'ini Uşak oluşturuyor. Dolayısıyla bu geri dönüşümdeki sektörle ilgilenen, burada kümeleşme olan Uşak ilimize ayrıyeten bir destek veriyor musunuz?

Diğer taraftan, yine Uşak ilimizde deri sanayisi oldukça yoğun ve bu bununla ilgili bir karma organize sanayimiz var, buna uygun altyapımız var fakat yakın çevredeki başka illerde deri işletmeleri var ama arıtmaları yok. Dolayısıyla da bizim sanayicimizin bu gibi yerlerdeki işletmelerle yarışması, onlarla mücadele etmesi mümkün değil.

Sayın Bakanım, özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Sanki burada sizin verdiğiniz destekler daha çok savunma sanayisine gibi algılanıyor, oysa öyle değil, savunma sanayisi bunun içinde var çünkü zaman geldi, Türkiye kendi parasını verdiği ve aldığı silahların mermilerini aldığı ülkelerden alamaz hâle geldi; Türkiye zor durumda... Eğer sizin ülkenizin güvenliği yoksa diğer şeyler gerçekten de önemsiz hâle gelir. Önce ülkemizin güvenliğini sağlamak anlamında caydırıcı bir güç oluşturmamız lazım.

Şimdi, burada öyle bir çalışma var ki... Mesela, tıbbi cihazlarda bizim ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 47 arkadaşlar; bunun daha da karşılaması lazım, cari açık vermememiz lazım ve dolayısıyla da dışarıya paramızın gitmemesi lazım. Bunun için ne gibi önlemler almamız gerekir derseniz hem Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız hem de Sağlık Bakanlığımız burada önemli adımlar attırmalıdır. Mesela, toplumda gerçekten de vatandaşlarımızın çok duyarlı olduğu SMA hastaları var, "Spinal Müsküler Atrofi" yani "medulla spinalis"in ön motorlarındaki nöronlar gelişmediği için, çalışmadığı için kaslar da çalışamıyor, o çocuklarımız hareket edemez hâle geliyor, belli bir yaştan sonra da maalesef yaşamlarını yitiriyorlar. Burada kullanılan bir ilaç var, bu ilaç "nusinersen" ham maddeli bir ilaç. Bu ilacı biz diyelim ki yurt dışından ithal ediyoruz, bu ilacın tek dozu, yanılmıyorsam, aşağı yukarı 120 bin dolar. Şimdi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız özel sektöre teşvik vererek bu ilacı burada, Türkiye'de ürettirmeyi planlıyor ve dolayısıyla da biz hem bunun maliyetini çok ucuzlatacağız hem de diyelim ki yurt dışına paramızın gitmesini önlemiş olacağız. Bu anlamda sadece tıbbi aletlerde, ilaçlarda değil pek çok alanda Türkiye'de üretilebilecek; esas bu teknolojik ürünlerin Türkiye'de üretilmesi yönünde çok büyük gayret ve çaba sarf ediyorsunuz ve dolayısıyla da On İkinci Kalkınma Planı'nda da hedefimiz, Sayın Hükûmetimizin hedefi aşağı yukarı belirlediği 16 projeye çok önemli destekler vererek ithalat oranlarımızı azaltmak, ihracat oranlarımızı da arttırmak.

Dolayısıyla da bu anlamda baktığımız zaman, en önemli gelişmelerden bir tanesi de gençlerimizin kendine olan güveninin gelmesi Sayın Bakanım. Şimdi, arkadaşlar, bazıları diyor ki: "Gençlerimiz yurt dışına gidiyor." Doğrudur, bazıları gidiyor ama burada biz kamu sektöründeki bu ücret uygulamasını değiştirmediğimiz müddetçe -diyelim ki bugün ASELSAN gibi özel firmalar istedikleri fiyatı verebiliyor ama bugün TÜBİTAK'ın kendi bünyesinde bir mühendisi çalıştırdığınız zaman siz belli bir oranda ücret verebiliyorsunuz- bunları aşamadığınız müddetçe bu mühendisleri burada tutmanız mümkün değil. Daha çok buralara niçin gidiyor bu arkadaşlar? Daha çok ekonomik nedenlerden dolayı gidiyor, bunları da mutlaka önlememiz gerektiğini düşünüyorum.

Sayın Bakanım, bu özverili, gayretli çalışmalarınızdan dolayı hem şahsınızı hem ekibinizi canıgönülden tebrik ediyorum.

Bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.