SALİH CORA (Trabzon) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Kusura bakmayın, belki de insicamınızı bozduk.

Yalnız şöyle bir durum var: Tabii şu anda Adalet Bakanlığının bütçesini görüşmek üzere burada bulunmaktayız. Dün bu konulardan hiçbir şekilde Garo Bey bahsetmemişti. Şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız burada yok. Onunla ilgili tekrar onu özüre davet mahiyetinde bir talepte bulunuyor. Kendisinin artık bundan sonra eğer tehdit edilmişse, eğer kendisine hakaret edilmişse, rahatsız olmuşsa veya bundan dolayı bir suç isnadı olmuşsa gerekirse, bunlarla ilgili savcılığa müracaat edebilir ama gıyabında böyle bir konuşma yapmasının şu anda konumuzla hiçbir ilgisi olmadığını düşünüyorum. Bunun dışında...

BAŞKAN - Sayın Cora, biz sizinle aynı şekilde düşünmüyoruz. Biz bunların hepsinin siyasi mülahazalar olduğunu ve Parlamento çatısı altında milletvekilleri arasında geçen bu konuşmaların çözülebileceğini, milletvekilleri arasında geçen her türlü konuşmanın, tartışmanın....

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, bunun...

BAŞKAN - ...mahkemelere taşınması gerektiği konusunda ben sizinle hemfikir değilim.

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, bunun, tekrar tekrar gündem hâline getirilmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz.

BAŞKAN - Siz öyle düşünebilirsiniz ama Sayın Milletvekili öyle düşünmüyor, gündeme getiriyor.

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, bir de son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Kendisi, Sayın Paylan, Trabzon mitingindeki konuşmasından sonra HDP binalarının saldırıya uğradığından bahsediliyor, bunun da sorumlusunun Süleyman Soylu, Sayın Bakanımız olduğunu söylüyor. O zaman şöyle soruyorum, Adalet Bakanımız da burada: 6-7 Ekim Kobani olaylarından sonra Adalet ve Kalkınma Partisinin hangi binalarına saldırı oldu ve bu konuda ne gibi adli işlemler yapıldı? Zaten Bakanımızda bunların bilgisi olur. O zaman, bu binaların yakılmasının her birinin faili de sizin Eş Genel Başkanınız Selahattin Demirtaş'tır. Onunla ilgili de siz ne düşünüyorsunuz?