KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlarımız, basınımızın değerli mensupları; herkesi saygıyla selamlıyorum. Görüşmekte olduğumuz bütçenin milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Sayın Bakan, sunumunuz için teşekkür ediyoruz.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti gençlere armağan etti. Yüz yıldır olduğu gibi bundan sonra da cumhuriyetimiz gençlerin omzunda yaşamaya ve yükselmeye devam edecek.

Değerli arkadaşlar, üniversitelerden her yıl yüz binlerce gencimiz mezun oluyor. Gençler mezun olduktan sonra uzun süre iş bulamıyor veya fırsat oluşması hâlinde yurt dışına gitmeyi, beyin göçünü tercih ediyor. Gençlerde işsizlik oranı 2022 yılında yüzde 19,4 oldu. Bu oran genç kadınlarda yüzde 25,2. Türkiye, AB ülkeleri içinde genç işsizliğin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Türkiye'de ne eğitimde ne istihdamda olan ve ev genci olarak tanımlanan alandaki gençlerimizin oranı 2022 yılı TÜİK verilerine göre yüzde 24,2. Eurostat 2022 yılının verilerine göre ise AB ortalamasında bu oran yüzde 9,6. Türkiye listedeki 34 ülke içinde zirvede yer alıyor. TÜİK'in gençler arasında yaptığı yaşam memnuniyeti araştırmasına göre Türkiye'deki gençlerimiz mutsuz yaşıyor. 18-24 yaş arası grubundaki genç nüfusta kendini mutlu olarak beyan edenlerin oranı 2022 yılında 47,9. 20 yaşındaki genç bir kızımız İzmir'in Konak ilçesinde bir otelin 16'ncı katından atlayarak intihar etti. Ekim ayında 4 üniversite öğrencisi canına kıydı. 21 yaşındaki gencimiz kampüs yemekhanesinde kendini astı. Henüz 21 yaşında, borçları olduğu ve geçinemediği için intihar edecek kadar bu genci çaresiz bırakan bir ekonominin içerisindeyiz. Eskişehir'de yaşanan ikinci intihar vakasında hem okuyup hem çalışan bir öğrencimiz kaldığı yurdun 5'inci katından atlayarak hayatına son verdi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisi genç bir kızımız yurt odasında ölü bulundu. Anayasa'mızın 58'inci maddesine göre gençlerimizin korunması devletimizin temel görevleri arasındadır. Bu öğrencilerimizin intiharlarından sonra neler yapıldı, ne gibi önlem ve kararlar alındı? Bizlerle bunları paylaşırsanız mutlu oluruz. Gençlerimizin Türkiye'deki en büyük sorunu muhatap olarak görülmemek. Gençler ne hissediyor? Devleti idare eden sizler, bunları önemsemiyorsunuz.

Sayın Genel Başkanımız gençlerimizle bir araya geldi, geçtiğimiz yıl 11 oturum gerçekleştirildi. Gençlerimiz hakkında herkes bir şey söylerken, Genel Başkanımız siyasetüstü bir yaklaşımla gençlerimizin ne söylediğine kulak verdi; dertlerini, sorunlarını, beklentilerini ve hayallerini dinledi. İşsizlik ve gelecek kaygısı, ifade özgürlüğünün kısıtlılığı, fırsat eşitsizliği ve gençlere yeterli alan yaratılmaması temel problemlerinin arasında yer alıyor. Parti olarak, bilhassa çocuklarımız, gençlerimiz ve kadınlarımız için projeler üretiyoruz. Bunların birkaçından bahsetmek istiyorum: İyi yaşam gelir modeli; 18-26 yaş aralığındaki tüm gençlere, düşük gelirli hanelerde yaşayan kadınlara düzenli olarak, şart aranmaksızın devlet tarafından nakit ödeme yapılması. Diğeri, güvenceli esnek istihdam; başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm kısmi çalışanları kapsıyor. Kısmi zamanlı çalışan kişiler hem güvencesiz hem de ekonomik ve sosyal haklara erişimleri olmadan çalışmaktadırlar. Bu sorunu çözmek için iş paylaşımı, telafi çalışması, kademeli emeklilik, kariyer izni gibi uygulamalar hayata geçirilecek. Ayrıca, Cumhurbaşkanının duyurduğu Genç Kart uygulaması, 31 Ağustosta Genel Başkanımızın katılımıyla açıklanan cumhuriyetimizin 100'üncü yılında "iyi eğitim" başlıklı çalışmamızın içerisinde yer alan bir alt projeydi. Bu projemizin gençlerimize katkı sağlayacak olmasından da elbette memnuniyet duyarız.

Cumhurbaşkanı Genç Kart'la müjde verirken, büyük seçim vaadinin fos çıkması maalesef gençlerimizi hayal kırıklığına uğrattı. Cumhurbaşkanı, örgün eğitimde öğrenim gören gençlere 9.500 lirayı aşmayan cep telefonu ve bilgisayar için toplamda 5.500 lirayı geçmeyen şekilde destek vereceğini açıkladı. Verilen destek, işlem ve işlevi geri kalmış bilgisayar ve telefonlarda geçerli oldu. Bu telefon ve bilgisayarlara gençlerin teveccühü yok. Bugün 10 gigabayt internetin de bir hükmü kalmadı.

Değerli arkadaşlar, gençlerin yüzde 60'ından fazlası imkân olsa başka ülkelerde yaşamak istiyor. Bir başka ülkede yaşama isteğinin en önemli iki nedeni yaşam koşullarını yükseltme istekleri ve daha çok özgürce düşünmek, özgürlüklerini yaşamak istiyorlar. Ülkemizde gençler, eğitim masraflarını, eğitimle ilgili ulaşım, iletişim -yani internet, telefon- beslenme ve barınma giderlerini karşılayamıyor.

Cumhurbaşkanı, 2024 yılı için kredi ve burs miktarını yükselttiklerini açıkladı. Orta vadeli programa göre, 2024 yılı tahminî dolar kuru üzerinden lisans öğrencisine verilecek olan 2 bin TL kredi yaklaşık 54 dolar yapıyor. Öğrenim bursu 2013 yılında 147 dolara denk gelmekteydi. Öğrenim kredisiyle 2002'de 45 TL'yle en az 1 çeyrek alınabiliyordu hatta 2005'te neredeyse 3 çeyrek altın alınabiliyordu. Kasım 2023'e gelindiğinde, çeyrek altının fiyatı öğrenim kredisinin çok üstünde kalıyor.

Değerli arkadaşlar, yurt sayısı ve kapasitesi birçok yerde yetersiz kaldı. 7 milyon öğrencinin çok az bir kısmı devlet yurdunda kalabiliyor. Bir örnek vereyim: Ege Üniversitesinde memur olarak çalışan, eşi çalışmayan bir arkadaşımın oğlu ODTÜ'yü kazandı. 46 kilometre uzaklıktaki öbür taraftaki bir yurda yerleştirilmek istendi ama bunun öğrenci hayatında neye mal olacağı belli olduğu için kendisi özel bir yurda aylığı 9 bin lira karşılığında kiralama yaparak oğlunu oraya yerleştirmiş oldu. Okulların olduğu yerde yurt olmadığı için özel yurt aranmaya başlanıyor. Kamuoyundan edinilen araştırmaya göre, özel yurt fiyatlarına yüzde 100'ü aşan zamlar geldi, kira fiyatlarıysa uçup gitti.

Öğrencilerimizin beklentisi yurt sayılarının ve kapasitelerinin artırılması. Kapasite artırmadan anladığınız küçük odalara ranza ya da baza ilavesi olmasın. KYK yurtlarında yer bulabilen şanslı azınlık ise başka sorunlarla boğuşuyor. Yurtta kalan öğrenciler odalarda temizliğin yetersizliğinden, yemeklerin kötü oluşundan, bazen de zehirlenmekten korkuyorlar, odalarındaki kalabalıktan şikâyetçiler. Bu yurtlar denetlenmiyor ve vahim sonuçlar yaşanıyor.

Geçtiğimiz hafta ihmalin nasıl öldürdüğüne hep birlikte tanık olduk. Aydın Kredi Yurtlar Kurumu Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdunda düşen asansörde vefat eden Zeren'i ailesi devletimize emanet etti. Zeren, en güvenli olması gereken yerde öldü. Facia göz göre göre geldi. Ordu Fatsa'da yine öğrenci yurdunda öğrenciler bozulan asansörde kaldı. Asansör bakımını yapan özel firmalar devlet tarafından denetleniyor mu? Daha önceleri Makine Mühendisleri Odasının denetiminde olan asansörlerin denetimi neden özel şirketlere veriliyor? Zeren Ertaş için bir protesto yapan Sinop Seyyid İbrahim Bilal KYK yurdu öğrencilerine yurt müdürü aynen şöyle söylüyor: "Korkuyorsan, çakılacağını düşünüyorsan binme o asansöre." diyerek rezalet bir açıklamada bulunuyor. Bizler bu gibi zihniyetlere çocuklarımızı nasıl emanet ederiz?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Hatip, kim dedi bu ifadeyi, bir ifade kullandınız; kim dedi bu dediğinizi?

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Sinop Seyyid İbrahim Bilal KYK Yurdundaki öğrencilere o yurdun müdürü "Korkuyorsan, çakılacağını düşünüyorsan binme o zaman bu asansöre..." Bir videosu da var bunun.

Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra da bu yaşanan sorunlar bitmiyor aslında, milyonlarca genç okuldan mezun olur olmaz hayata borçlu olarak başlıyor. Diplomasıyla evde boş oturan gençler "Diplomamızı bizden geri alın, zaten bir işe yaramıyor, en azından borcumuz olmasın..." Öğrencilere karşılıksız burs verin, daha önce verilen kredi burslarını silin, tüm kredi bursu alan öğrencilerin bursunu KYK bursuna dönüştürün. Hiçbir şey yapmıyorsanız isteyen öğrencilerin KYK borçlarını sosyal sorumluluk projeleri kapsamında çalıştırarak kısa sürede ödeyebilmelerine imkân sunun. İsrafı kesin, bu paraları öğrencilerimize verin.

Değerli arkadaşlar, bir başka husus daha arz etmek istiyorum. Türkiye'nin 3 büyük spor kulübünden sonra gelen en büyük ve en köklü kulüplerimizden Karşıyaka Spor, İzmir'in ilk spor kulübüdür. Karşıyaka Spor Kulübünün dün 111'inci yaşını kutladık. Kulüp yine yeni yaşına maalesef statsız girdi. Her seçim öncesi söz ve vaatler arasında yer alan Karşıyaka Spor Kulübü Stadı yeniden yapılacak olması nedeniyle yıkıldı ve inşasına yıllar geçmesine rağmen hâlâ başlanılamadı. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat ziyaret ettiği büyük miras olan Karşıyaka Spor Kulübüne bugün aynı hassasiyetle yaklaşılmıyor, emanete sahip çıkılmıyor. Göztepe Gürsel Aksel Stadı, Alsancak Mustafa Denizli Stadı ve Buca Stadı, Karşıyaka Stadı yıkılmadan çok daha önce bitirildi. Alelacele yıkılan stadın yerine dökülen göstermelik betonlarla sembolik temel atma törenleriyle stat yıllardır atıl bir durumda bekletiliyor.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Karşıyaka Belediyesi üzerine düşeni yapıyor mu?

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Cevap vereceğim eğer vaktim kalırsa.

Bu konuyla ilgili hem yazılı soru önergesi verdik hem de araştırma önergesi. Bakanlık eliyle yapılması vadedilen stat projesinin imzasına uzun süre başlanamayınca yapılan bir protokolle projenin Belediyeye devredildiği basına yansıdı. Belediye yetkilileri tarafından böyle bir devrin gerçekleşmediğine dair açıklama gecikmeden kamuoyuna duyuruldu. Devir işleminin gerçekleştirildiği iddiasıyla İzmir halkı yanıltılıyor. Belediyenin projenin kendilerine devredilmesi için gönüllü olduğu biliniyor, muvafakatin kendilerine verilmediği belirtiliyor. Yılan hikâyesine dönen stat sorununun çözülmesi için ne yapmayı planlıyorsunuz? Dün bir gelişme oldu, bu gelişmeyi kısaca açıklayayım. Şu andaki Karşıyaka Spor Kulübünün Başkanı Azat Yeşil Bey Bakanlığınıza müracaat ettiğini duyurmuş ve beton ve demirin kulüp tarafından -kendilerinin- karşılanacağını ifade ederek bu işte var olduğunu söylemiş, bundan mutlu olurum yani bu gelişme tamamlanırsa ilk teşekkürü ben ederim.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de ve dünyada tütün, alkol ve uyuşturucu kullanımları hızla artıyor. Uyuşturucu maddelere başlama yaşı ise gittikçe düşüyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) 2022 Raporu'na göre uyuşturucu madde kullanmaya başlama yaşı bakımından 15-24 yaş dönemi en riskli grup. 12 yaş ve üzerinde esrar kullanımı yüzde 16,5'ten yüzde 24,5'e yükselmiş. 2022'nin NARKOLOG Raporu'na göre bu yaş grubunda uyuşturucuya başlayanların oranı 2022 yılında maalesef yüzde 69,6 olarak ölçülmüştür. Eroin deneyiminin en düşük olduğu il Ankara, en fazla olduğu iller ise Diyarbakır ve İstanbul. Araştırmalara göre genel olarak madde kullanımının en yüksek görüldüğü il, üzülerek ifade edeyim seçim çevrem olan İzmir. Ülkemizde ergenlerin yaklaşık yüzde 12'sinde alkol kullanımı bulunduğu öne sürülmüştür. Alkol ve madde bağımlılığı tedavisinde özelleşmiş kamu ve özel sağlık kuruluşu sayısı son derece az; ne yazık ki koruyucu, önleyici, tedavi edici ve rehabilite edici çalışmalar yeterince yapılmıyor. Sınırlı sayıda olan AMATEM bu ihtiyacı karşılayabilmenin çok ötesinde. Koruyucu ruh sağlığı yaklaşımları esas alınarak bireyi maddeye iten esas koşullar ki bunların başında ekonomik sıkıntı, aile içi huzursuzluk ve boşanma gibi durumlar geliyor... Madde bağımlılığı tedavi merkezlerinin sayısı artırılmalıdır. Devlet bununla mücadele için özel politikalar geliştirerek özel bütçe ayırmalıdır. Değerli arkadaşlar, genç nesilleri cumhuriyetimizin koruyucusu ve teminatı olarak gören Ulu Önderimiz Atatürk "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur." sözleriyle Türk gençliğini spora teşvik etmiştir.

Futbol dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en çok ilgi duyulan spor dallarından. Öyle olmasına rağmen Türkiye A Millî Futbol Takımı FIFA Dünya Sıralaması'nda 2002 yılında 9'uncu sıradayken bugün 38'inci sıraya kadar gerilemiştir.

2024 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığına 171 milyar 300 milyon TL bütçe ayrıldığı görülüyor. Bütçede yapılan artışlar bizi uluslararası camiada daha başarılı, daha fazla kupa ve madalya kazanan ve daha iyi işler yapan bir ülke konumuna getiriyor mu? Bu yılki bütçenin, böyle enflasyonist bir ortamda bu sene yapacağımız faaliyetlerden daha fazla faaliyet yapabilmenizi sağlayacak bir ödenek olduğunu düşünüyor musunuz?

Devlet okullarında spor yapmaya elverişli spor alanlarının sayıları az ve spor malzemelerine erişim kısıtlı. Yapılanlar için emeği geçenlere teşekkür ediyoruz ama geneline bakıldığında yeterince tesisin olmaması Türkiye'de spor ve sporcuların desteklenmediğinin en açık göstergelerindendir. Popüler alanlar dışında birçok spor dalına yatırım yapılmıyor ya da yapılanlar yeterli değil. Kendi imkân ve gayretleriyle çeşitli dallarda başarılar elde etmiş, milletimizin göğsünü kabartan sporcularımız daha fazla desteklenmeli.

Değerli arkadaşlar, Tuzlaspor'un 536 Passolig'i olduğu, 3-4 bin liraya bilet satıldığı ve Passolig'e göre tüm stadın "full" olduğu, maçı izlerken baktığınızda ise tribünde 3 kişinin görüldüğü; Eyüpspor'la oynanan maçta biletin 50 bin TL'ye, bu sene ise 17 bin TL'ye satıldığı bir gazeteci tarafından iddia edildi. Spor kulüplerinin kara para aklama amacıyla kullanıldığı iddiaları doğru mu? Bu iddialar üzerine inceleme başlatıldı mı? Bunlarla ilgili denetim neden yapılmıyor? Sayıştay 2022 Denetim Raporu'nda spor kulüplerine yapılacak nakdî yardımlarda kulüplerin ve yardım tutarlarının belirlenmesine ilişkin mevzuatta düzenlemenin bulunmamasının bazı usulsüz yardımların yapılmasına yol açtığı yer alıyor. Kulüplerin yardım yapılması şartlarını haiz olup olmadıkları tespit edilmiyor. Kulüplerin harcama belgelerinin olmadığı veya var olanların incelenmediği görülüyor.

İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün, sporcusu olmayan bir derneğe 2021 yılında 625 bin TL, 2022 yılında ise 1 milyon 5 bin 200 TL nakdî yardımda bulunduğu ancak dernekte faal sporcu olmadığı ortaya çıkıyor, dernekte yalnızca 3 antrenör bulunuyor. İdarenin takdir yetkisi kullanarak yaptığı ödemeler T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığını kamu zararına uğratmıştır. Kamu zararlarının önüne nasıl geçeceksiniz? Bunlarla ilgili neden düzenleme yapmıyorsunuz?

Konuşulması ve çözülmesi gereken birçok sorun var; malum, süremiz kısıtlı, bu yüzden sözlerimi burada sonlandırırken bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Son bir notum var: Aile ve gençlik bankası kurulması konusunda hazırlanan kanun teklifinde 11 milyon engelli unutulmuş.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar, teşekkür ediyorum.

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Ben teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum efendim.